(MEDYA: ASİYE VE NECLA)
"Dikkat etsene be! Asiye?"
Asiye ne kadar gözyaşlarını tutmaya çalışsada, kapıyı ardında bıraktıktan sonra, yaşlar yüzünden usul usul akmaya başlamıştı. Adamın kendisini asla affetmeyeceğini öğrenmişti bugün, yüzüne karşı kötü cümleler sarf edişine şahitlik etmişti.
"Ne oldu? Neden buradasın?" Havva, Asiye'nin eğik kafasını, eli ile kaldırmış ve kadının kızarık gözlerini fark etmişti. Havva Nur, Baran'la Asiye'nin arasında geçenleri biliyordu ve kadının; Abisinin dairesinden, kızarık gözlerle, koşar adım çıkmasının pek hayra alamet olmadığı kanısına varmıştı.
"Abine söyle. İntikam alayım derken, pişman olmasın." Dedikten sonra koşaradım daireyi terk etmişti.
•••
"Gir. Ne bekliyorsun?"
"Gelirken Asiye'yi gördüm. Çok kötüydü!?" Havva imalı bakışlarını ağabeyinin üzerine salmıştı.
"Evet?"
Havva kapıdan içeriye girip, kapıyı hızla çarparak kapatmış ve koltuklardan birine kendisini hızla atarak, abisine sert bir şekilde bakmaya başlamıştı.
"Buraya Annem ve benim için geldin sanıyordum. Ergen gibi intikam peşinde mi dolaşıyorsun?"
Baran elinde ki bardakla tezgaha yaslanıp, pişgin pişgin sırıtarak; "Bana ergen diyen kişi de; Depresyona girdiği için saçını sıfıra vuran, 2000'li rapçiler gibi giyinip, sadece alkol ile beslenen birisi..."
Havva Nur dişlerini sıkarak, tıslarcasına konuşmuştu.
"İyi taktik ha, konuşmak istemediğinde direkt konuyu bana çevir."
Baran elinde ki bardağı sertçe tezgâha bırakarak; "Ne istiyorsun?"
"Asiye'ye ne dedin?"
Baran derin bir iç çekip, koltukta yayvanca oturan kardeşine bakarak; "Ne yapacaksın?"
"Her ne yaptıysan bilmek istiyorum. Çünkü pişman olduğunda, suratının nasıl morardığını görmek için can atıyorum."
Baran aldığı nefesi sinirle geri verip, alttan altta kardeşine bakarak, kızı cevaplamıştı.
"Hak ettiği şeyleri dedim."
Havva pes ederek, ellerini önünde kavuşturmuş ve abisine bakmayı sürdürmüştü.
"Yanlış yapıyorsun. Sen yokken, annemle Asiye ilgilendi. Bir dakika bile yalnız bırakmadı onu... Ben bile yoktum yanında, kendi derdim ile cebelleşiyordum. Benimle bile ilgilendi. O olmasaydı. Destek almasaydım şu an daha kötü durumdaydım. Anlıyor musun? Belki de mezarımı ziyarete gelirdin!"
Baran pür dikkat karşıda ki kardeşini dinliyordu. Biliyordu zaten, sadece kabul etmek istemiyordu. Havva'nın dile getirmesi derinlerde olan vicdan azabını dışarıya çıkartmıştı. Kadın gerçekten pişmandı. Adam sadece yeniden güvenecek gücü kendisinde bulamıyordu.
•••
"Kim O?"
Kürşat kapı deliğinden, kapıyı çalan kişiye bakmak istemişti. Karşısında hararetle kapıya yumruklar atan Asiye'yi fark eden adam, hemen kapıyı açarak, kadını incelemeye başlamıştı.
Çok kötü görünüyordu.
"Bu halin ne?"
"Necla nerede?"
"Çıktı."
"Bugünü mü buldu?"
"Bilmiyorum. Nereye gittiğini de demedi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ya"R"üyamsa
Romanceİstabul hovardası Baran, Abisinin ve Yengesinin anlaşmalı evlilik yaptığını bilen tek kişidir. Asiye ve Kürşat birbirleri ile severek evlenmemiştir ama gün geçtikçe Kürşat, Asiye'ye karşı bir şeyler hissettiğini belli edecektir. Baran, zaman zaman A...