Beklenmeyen Kaza

4K 97 29
                                    

"Asiye"

Baran yatağın diğer bir tarafına dönerken, kolunu yatağın diğer tarafına atınca hissettiği tek şey boşluktu.

Boşluğun içinde sıkışan Baran hışımla yataktan kalkmış ve evin içinde Asiye'yi aramaya başlamıştı.

Kadına dair en ufak bir hareketliliğe raftlamak için içinden bütün duaları eden adam, salonun ortasında ki masanın kenarına çökmüştü. Masanın üzerinde ki telefonu alarak kadını aramış ve kadının hattının düştüğünü fark etmişti.

Kendisini engellemiş miydi? Dün gece pişman olmayacağını kaç kere dile getirmesine rağmen onu burada yalnız başına mı bırakmıştı?

Bir mektupla bile terk edilmeyi hak etmediğini düşünen adam, ellerini saçlarının arasına geçirmişti. Onca kıza yaşattığı şeyleri şu an kendisinin yaşadığını düşünen adam, bencilce davranıp bunları hak etmediğini dillendirip, duruyor ve daha çok sinirleniyordu.

Adam telefonu masanın üzerine koyacakken telefon çalmaya başlamıştı. Adamın içinde yine umut filizlenirken, arayan kişinin kız kardeşi Havva olduğunu fark etmiş ve gerçekliğe geri dönmüştü.

Adam telefonu açıp, kulağına dayamış ve Havva'nın sesini iliklerine kadar işitmişti.

"NERDESİN!?"

Baran telefondan gelen boğuk ve ağlamalı sesi işitince, tedirgince telefonu kulağına daha çok dayayarak; "Ne oldu?"

Havva hafif hıçkırıklarının karşı tarafa gitmemesi için elinden geleni yapmış ama Baran kızın ağladığını anlamıştı.

"Neden ağlıyorsun? Ne oldu?"

Havva ağlamasını durdurmak için burnunu tutarak, abisine cevap vermeye çalışmıştı ama hıçkırıkları karşı tarafa ulaşmıştı.

"Annem-"

Baran annesinin söz konusu olduğunu anlayınca ayağa kalkmış ve salonun ortasında volta atmaya başlamıştı.

"Abi annem felç geçirdi."

Baran işittiği dört kelimenin hayatını hiç bu kadar tepataklak edeceğini tahmin edemezdi.

Adam elinde ki telefonu koltuğa atmış ve duvarın köşesine sinerek, duvara boş boş bakmaya başlamıştı.

Adam canından çok sevdiği annesini öyle görmeye nasıl katlanacaktı? Annesini her öyle gördüğünde nasıl davranacaktı? Artık onunla konuşmayacak. Kendisine sitemli bir şekilde kızmayacak mıydı? Etrafta ki telaşlı dolaşmasını seyredemeyecek miydi?

Baran sarı saçlarını ellerinin arasına alarak çekiştirmiş, elini geri çektiğinde elinde ki saç tellerine bakmış ve hışımla ayağa kalkmıştı.

•••

"Annem nerede?"

Havva kıpkırmızı olan gözleriyle annesinin odasının önünde oturuyordu.

Kız ne kadar ağlamak istemese de kendisine engel olamıyor, gözünden küçük yaşlar süzülüyordu.

En sonunda abisine dönerek; "Üstüne gitme. Şoktan dolayı hiçbir kası çalışmıyor."

Baran kardeşinin yanına oturarak; "Ne şoku?"

"Odasında bir şey görmüş. Ne olduğunu bizde bilmiyoruz. Bayılıp düşmüş sonrasında..." Kız elini ağzına dayarak ağlamasını dindirmeye çalışıyor ama olanları tekrar anlatınca kendisine hakim olamıyordu.

"Hastaneye götürdük. Doktor başından ayak ucuna kadar hiçbir yerini hissetmediğini söyledi. Ne gördü de bu hâle geldi? Ne gördü!"

Baran kardeşinin elini tutarak, ona destek olmaya çalışmıştı lakin daha kendi içinde ki fırtınayı dindirememişken başkasını teselli etmek kendisini epey zorlamıştı.

Ya"R"üyamsaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin