(MEDYA:BARAN'IN PORTRESİ)
Asiye sabah güneşinin ardından yavaşça, gözlerini aralamıştı. Dün geceyi aklında canlandırmaya çalışırken, dün geceye dair hiçbir şey hatırlamadığını fark etti. Gözlerini otelin özel balayı odasında gezdirirken, aynanın karşısında gömleğinin iliklerini vuran Baran ile karşılaştı.
"Senin burada ne işin var!?"
"Abim seni almam için beni gönderdi. Sabah geldiğimde uyuyordun. Kapıyı açmadın. Bende şifreyi abimden alıp, kapıyı öyle açtım."
"Dün gece gelmedin yani?"
"Hayır önemli işlerim vardı."
Asiye elleri ile şakaklarını sıkarak; "Hiçbir şey hatırlamıyorum. Her şey çok bulanık."
"Çok mu içtin?"
Asiye kafasını Baran'a doğru kaldırıp, gözlerini büyüterek; "Seni ilgilendirmiyor."
Baran hafifçe gerinerek; "Hemen kalk. Banyoya gir ve gidelim." Dedikten sonra odadan çıkmıştı.
Asiye duştan çıktıktan sonra aynanın karşısına geçmişti. Aynanın önünde saçlarını kuruturken, boynunda ve göğüslerinde hafif kızarıklıklar ve morluklar olduğunu fark etti. Dün gece kiminle ne yaşamıştı. Hafızasını hep başa sarsada, dün gece hiç yaşanmamış gibiydi ve bu morluklar da Tanrı tarafından oluşturulmuştu. Dün gece hangi adam ile seviştiyse kendisini fazla zorladığı belliydi. Kadın eline bir kapatıcı aldı ve bütün morlukları kapattı.
Kadın üzerini giyindikten sonra gardırobunu boşaltmaya başladı. Eline valizini aldı ve koridorda gördüğü otelin hizmetlisine, valizini aşağıya taşıması için talimat verdi. En sonunda kadın, işini halleden adamın cebine bir ikiyüzlük banknot sıkıştırdı.
Asiye, Baran'ın kendisini arabanın içinde beklediğini fark ettiğinde adımlarını arabaya yönlendirip, ön kapıyı açtı.
Asiye arabanın kapısına doğru eğilip, yaslanarak; "Çok beklettim mi?"
Baran çaktırmadan kadını hafifçe baştan aşağı süzdü.
Asiye araba koltuğuna oturup, kapıyı kapatarak; "Bir şey demiyecek misin?"
"Hayır."
"Giydiklerimin ailenize yakışır bir tarafı olmadığına dair on dakikalık nutuk da mı çekmeyeceksin?"
Baran, Asiye'ye dönerek; "Ne giydiğin beni ilgilendirmiyor. Birisi bakarsa haddini bildiririm."
Kadın elinde ki çantayı arabanın arka koltuğuna atmak için arkasına dönmüştü. Dönerken arabayı süren adamın, boynuna bakarken bulmuştu kendini. Kadın daha yakından bakmak için adama yaklaşarak; "Boynun mosmor olmuş." Asiye tedirgin bir şekilde bu kelimeleri ağzından çıkartmıştı.
Baran arabayı sürmeye devam ederken, hafifçe morluğun üzerine dokunarak; "Bu mu? Dün gece ki önemli işim."
Asiye gözlerini hafifçe açarak; "Ha, kiminle?"
Baran arabayı köşeye çekip, durdurmuştu. En sonunda kadına dönerek; "Seni ilgilendiriyor mu?"
"Yani ilgilendirmiyor ama bilirsin merak, hem ben senin.."
Baran, kadına hafifçe yaklaşarak; "Benim neyim?"
"Abinin karısıyım. Böyle şeyleri bilmem gerek." Asiye tuttuğu nefesi verirken, Baran kahkahalar ile kadına bakıyordu.
Baran; "Sahte karısı" diye Asiye'nin yanlışını düzeltmiş ve sonra cümlesine devam etmişti.
"Abimin sekreteri Seda, onunla ateşli bir sevişme yaşadık." Asiye utancından yerin dibine girmek üzereydi. Bu nedenle kafasını diğer tarafa çevirmişti. Ne diye kayınından şüphe ediyordu ki. Dün gece otele gelmediğini söylemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ya"R"üyamsa
Romanceİstabul hovardası Baran, Abisinin ve Yengesinin anlaşmalı evlilik yaptığını bilen tek kişidir. Asiye ve Kürşat birbirleri ile severek evlenmemiştir ama gün geçtikçe Kürşat, Asiye'ye karşı bir şeyler hissettiğini belli edecektir. Baran, zaman zaman A...