(MEDYA: EROĞLU YALISI)
"Gitmesen..."
Asiye itinayla karşısında ki adama bakmaya devam ederken, adamın tutuğu elini kendisine çekmişti.
"Gitmeliyim. Söylediklerini yaptın. Bana şöhreti bahşettin artık sana ihtiyacım yok Kürşat."
Kürşat, kadının kapıya yeltenmesiyle elini tutmuş ve kendisine çevirmişti.
Gözlerine bakıyordu.
"Peki ya hayallerin?"
Asiye hırsla elini kendine çekerek; "Bir daha asla! Asla çizim yapmayacağım! Fark ettim ki bu dünyada hayal kurmanın bedeli büyükmüş."
"Vazgeçmemelisin Asiye."
Asiye gözünde ki nefreti karşısında ki adama aktarmaktan hiç çekinmeyerek, adamı kendisine kitlemişti.
Adam, kadının içinde ki nefreti sezebiliyordu.
"Baran nerede Kürşat? Bir yıl oldu. Annesini ziyaret etmesine bile izin vermiyorsun!"
Kürşat kadının ellerini sakinleştirmek için tutmaya çalışmıştı ama kadın geriye gitmiş ve adamdan uzaklaşmıştı.
Adam, Asiye'yi Baran'a bırakmak istememiş, onu bu evden göndermişti.
Kadının böylelikle kendisini seveceğini düşünmüştü.
Yanlış yapmıştı.
"Doğru olanı yapmaya çalışıyordum."
"Doğru olan Baran'ı çok sevdiği annesinden ayırmak mıydı? Kadının iyileştiğini bile bilmiyor! Kürşat seni tanıyamıyorum."
Kürşat sesini yükselterek; "Kıskandım Asiye, gitsin istedim. O gidince beni seveceğini düşündüm. Neden beni sevemedin ki?"
Asiye, Kürşat'ın bedenini ileriye iterek; "Seninkisi sevgi değil! Takıntı!"
Kürşat inatla kadının yanına ilerlemeye çalışmış ve omuzunu zorla da olsa tutmuştu.
"Hayır! Seni gerçekten seviyorum."
Asiye pencerinin önüne giderek, açık pencereden derin bir nefes almış ve adama dönmüştü.
"Kürşat beni unutmalısın. Biz boşandık. Anlaşmamız da bitti. Artık seninle bir ilişiğim kalmadı. Bu evlede, bu aile ile de uzaktan yakından bir alakam yok artık..."
Kürşat gerçekleri daha yeni anlamışcasına, ellerini saçlarına geçirmiş ve köşede ki uzunlamasına dolaba ellerini vurmuştu.
"Ben senin eşinim! Burası senin evin! Bu insanlar da senin ailen!"
"Evde insan mı kaldı? Ya kederden öldüler. Ya da sizin komplolarınız yüzünden kaçtılar! Kürşat bitmiş durumdasınız. Holdingin batmak üzere, bu yalı da yakında elinizden gidecek. O zaman Selma Sultan'ı nereye götüreceksin. Kendini toparla!"
Kürşat kadının gerçekleri yüzüne vurmasıyla, duvara çarpmıştı. Haklıydı.
Kendini dolabın üzerine bıraktı adam, sırtı sürte sürte yere düşmüştü.
Adam ayaklarını kendine çekerek, kafasını ellerinin arasına aldı. Sonra dolaba yasladı, tavana baktı.
Düşündü.
Çıkışı yoktu.
Batırmıştı.
Babası ölmüş, evin bütün huzurunu kaçıran ve bu seviyeye gelmesini sağlayan Seda'da hapisaneye düştükten sonra intihar etmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ya"R"üyamsa
Romanceİstabul hovardası Baran, Abisinin ve Yengesinin anlaşmalı evlilik yaptığını bilen tek kişidir. Asiye ve Kürşat birbirleri ile severek evlenmemiştir ama gün geçtikçe Kürşat, Asiye'ye karşı bir şeyler hissettiğini belli edecektir. Baran, zaman zaman A...