Gerçekler

2.7K 87 13
                                    

(MEDYA; MÜRSEL EROĞLU)

"Selma'nın durumu hepimizi en içten şekilde üzdü. Başına böyle bir olay gelmesini hiç birimiz istemezdik. Amma diyeceklerim bu kadarla sınırlı değil, artık Seda kızımızda ailemizden biri sayılır. Baran'ın alnımıza çaldığı bu leke, ancak bu şekilde arınır."

Mürsel ağa, ne kadar sakin bir ifade takınmaya çalışsada yüzünün çehresinden bir şeyler sakladığını ister istemez belli ediyordu.

Baran babasının imaları üzerine yine çene kaşlarını sıkarak, kendisini dizginlemeye çalışmış lakin çok başarılı olamamıştı. Elleri ile sandalyenin tahta kenarını sert bir şekilde kavramış ve sinirini hafifde olsa atmaya çalışmıştı. Susmak zorundaydı.

Annesi için, geleceği için...

Mürsel ağa birkaç dakika sonra yarım kalan cümlesine devam etmek için derin bir nefes almıştı.

"Asiye kızım."

Mürsel ağanın, Asiye'ye seslenmesiyle Asiye, Baran'da olan odağını, Mürsel ağaya çevirmiş ve yaşlı adamı dinlemeye başlamıştı.

"Ailen olanları duymuş, bana çok üzüldüklerini bildirdiler. Yanımızda olduklarını belli etmek amaçlı onları burada 1 hafta konaklayacağız."

Mürsel ağanın umurunda olan dertleşmek, dert gidermek değildi.

Maksat medyaya yansısın "Aileler birbirine destek çıkıyor." Haberleri boy göstersin.

Her şey bir kandırmacadan ibaretti. Böyle bir küçük felaketi bile fırsata çevirecek bir beyin vardı bu adamda...

Asiye olayın sahteliğinin elbette farkındaydı. Lakin ayaklanıp dikkati üzerine çekmek istemiyordu. Çünkü biliyordu. İsyancıların boynunu baştan kesiyorlar ve büyümesini engelliyorlardı.

Sadece başı ile onaylamakla yetindi ve ardından ailesi arabalarla yalıya giriş yaptı.

Asiye mutlu değildi. Annesinin alttan alta imalarını, kardeşinin Baran'a sulanmalarına katlanmak istemiyordu. Belki sadece babası ile anlaşıyordu. O da kendince.

...

Ayşe Sultan kızına sarılırken, kulağına fısıldayarak; "Suratının bu hali ne Asiye, biliyorsun. Erkekler yanında somurtkan kadın istemez. Her zaman gülümsemek zorundasın!"

Asiye annesinin gereksiz nasihatlarına karşı göz devirmemek için kendini zor tutmuş ve annesinden uzaklaşmıştı.

Kardeşi Baran'la sarılırken, Asiye onlara doğru dönmüş ve Necla'nın, Baran'ın kulağına bir şeyler fısıldadığını fark etmişti.

Asiye içinde bir şeylerin köpürdüğünü ve yavaşça boğazına doğru tırmadığını hissetmişti. Neydi bu? Karşı tarafı anlayabilmek için yazılan küçük çaplı bir tiyatro senaryosu mu?

"Kızım babana sarılmayacak mısın?"

Asiye babasının sesinin kulaklarını doldurduğunu hissedince, aniden odağını Necla ve Baran'dan çekmiş ve babasına doğru dönerek, çok büyük sayılmasada yaşlı adama küçük çaplı bir sarılma hediye etmişti.

Asiye babasının kulağına fısıldayarak; "Bu evde en çekilebilir insansın babacığım."

Asiye'nin minik itirafı üzerine Ali ağa hafifçe kıkırdamış ve işaret parmağını ağızına götürerek; "Şşşttt" diye bir ses çıkartmıştı.

Necla Baran'dan ayrılarak, köşede durup olayı gözlemleyen hizmetliyi yanına çağırmış ve valizi kadına iteleyerek, arsızca konuşmaya başlamıştı.

Ya"R"üyamsaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin