(MEDYA: ASİYE ŞENER)
"Yeni bir teklif aldık. Kendisi en büyük ajanslardan bir tanesi. Polaroid fotoğrafını değerlendirmişler. Senin üzerinde ısrar ediyorlar. Kedi gibi dört ayağımızın üstüne düştük."
Asiye'nin menajeri olan Uğur, kadına yaklaşmış ve gizli bir şey söyleyecekmiş gibi ağzını aralamıştı.
"Geliri de fazla."
Asiye elinde ki kahveyle beraber menajerine bakmış ve kafasında ki düşüncelerden sıyrılmaya çalışmıştı.
Geçen ki olaylar kafasını tırmalamıyordu. Kürşat'ın son bakışları aklından çıkmak bilmiyordu. Sanki kafasına yer edinmişti.
"İstemiyorum."
"Modellik kariyenin başında böyle bir teklifi reddetmek aptallık olur."
Asiye kahvesini kenara koyarak; "Uğur istemiyorum. Kafam karışık. Zamana ihtiyacım var."
Uğur elinde ki tableti bırakarak, kadının yanına ilerlemiş ve kadının masada ki elinin üzerine elini koymuştu.
"Asiye karşıma çıkmasaydın belki de hâlâ parasız bir şekilde iş ilanlarına bakıyor olurdum sana minnettarım... Ama bilmelisin ki beni seçme sebeplerinden birisi de, seni her zaman dinlemememdi. Bu işi almalıyız. Senin üzerinde ısrar ediyorlar. Lütfen kestirip atma."
Asiye adamın elinin üzerine hafifçe vurmuş ve elini geriye çekerken, adama gülümsemeyi unutmamıştı.
"Geldiğin yeri unutmamam güzel Uğur ama kafamın karışık olduğunu söylüyorum. Odaklanamayabilirim."
"Bana anlatabilirsin. Yine Kürşat bir şeyler mi dedi?"
"Bu sefer demedi."
"O zaman sorun ne Asiye?"
"Boşandık. Gitmemem için elinden geleni yaptı ama yaptıklarına göz yumamazdım. Çıkışta yalıya son kez bakmak istedim. Gözleri... Ağlamış gibiydi."
"Pişman olduğu için ağlıyordur."
"Anlamıyorsun. Ne kadar mutsuz olursa olsun. Ne kadar gözü dolarsa dolsun. Kürşat asla ağlamaz. Sanki intihar edecek gibiydi.."
Uğur, Asiye'nin "İntihar" kelimesini bu kadar kolay dile getirmesine şaşırmıştı.
"Gidip, görmek ister misin?"
Asiye saçlarını karıştırıp, kafasını arkada ki boşluğa bırakarak; "Bilmiyorum. Ya onu yeniden umutlandırırsam."
"İçinin kendisini kemirsinden iyidir. Gidip kontrol et. Sakinleş, sonra sözleşmeyi imzalayalım."
Asiye, Uğur'a doğru dönmüş ve kafasını sallayıp, kafeden ayrılmıştı.
Kötünün iyisini yapıyordu.
Kendisini rahatlakmak adına, adama umut vermeyi göze alıyordu.
•••
"Kürşat! Kapıyı aç."
Kürşat, gözlerinde ki ıslaklıkla ve kızarıkla yalının kapısını açmıştı.
"Dışarda ki tabela ne?"
"Bitti Asiye."
Dedikten sonra kadına sarılmıştı. Yalnız kalmıştı şu koca dünyada...
"Annen nerede? Havva gelmedi mi?"
"O geldi, götürdü ikisini de Asiye... Bu durumdayken onlara düzgün bakamayacağımı söyledi ve gitti."
Asiye ilk saniyeler kim olduğunu düşünmüş, aklına tek bir isim gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ya"R"üyamsa
Romanceİstabul hovardası Baran, Abisinin ve Yengesinin anlaşmalı evlilik yaptığını bilen tek kişidir. Asiye ve Kürşat birbirleri ile severek evlenmemiştir ama gün geçtikçe Kürşat, Asiye'ye karşı bir şeyler hissettiğini belli edecektir. Baran, zaman zaman A...