18.Bölüm: Ateş böceği

3.4K 226 38
                                    

Elimde tuttuğum evrakları kaldırarak geniş koltuğa uzandım, uykuya hasret kalır hale gelmiştim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Elimde tuttuğum evrakları kaldırarak geniş koltuğa uzandım, uykuya hasret kalır hale gelmiştim. O günden sonra Barlas bey yüzüme dâhi bakmıyordu, onu kırmak istemiyordum ama korkuyordum. Benim sorumluluklarım vardı ve ben yapamazdım, çalan kapı ile birlikte yerimden toparlanarak saçımı düzelttim.

- Buyrun.

Açılan kapı ile asistanım Özge girmişti.

- Lena hanım amcanız engin bey ve oğlu Alp bey sizinle konuşmak istiyorlar.

Amacı neydi bu adamın?

- Tamam gelsinler.

Özge'nin odadan çıkması ile yavaşça kendi koltuğuma geçip oturdum, çalınıp açılan kapı ile amcam (!) Engin ve oğlu Alp odaya girmişti. Ben oturduğum yerden düz bir ifadeyle yüzüne bakarken o rahat bir tavırla karşımdaki koltuğa oturdu.

- Lena, yakıştı mı sana yalan söylemek? Dilsiz taklidi yaparak amacın neydi? Ergen triplerine girerek cool görünmek falan mı?

Yerimde dikleşerek tebessüm ettim.

- Estağfurullah canım, burda ergen tripleri senden sorulur. Ben sadece kuyumu kazanı o çukura düşürmek istedim, hatamı etmişim?

Oğlu Alp sessiz bir şekilde beni izlerken elim ile koltuğu gösterdim.

- Oturun oturun, ayakta kaldınız.

Başını sallayarak gösterdiğim yere oturdu, babasına kısa bir göz değdirip bana geri döndü.

- Habersiz geldik kusura bakma.

Samimiyetten uzak bir gülücük kondurduğum dudaklarımı araladım.

- Aşk olsun biz alıştık habersiz gelişlere,dert etmeyin siz.

Alp yaptığım imayı anlamış gibi gerilerek Engin'e baktı.

- O gün ben yoktum, yoksa buraya gelme gibi bir durum olamazdı.

Engin bu konuşmadan sıkılmış gibi oflayarak bana baktı.

- Buraya sohbet etmeye değil seninle anlaşmaya geldim.

Kaşlarım alayla kalkarken öyle mi dercesine başımı salladım.

- Benim seninle ne gibi bir anlaşmam olabilir ki, Engin Yılmaz?

Engin keyifle arkasına yaslanarak.

- Beni bu şirketin yönetimine alacaksın, ayrıca...

Sözünü bölen benim kahkahamdı.

- Alp bey sanırım babanız bunadı, bir tedavi ettirin isterseniz.

Alp sıkıntılı bir şekilde bizi izlerken Engin ise sinirle bana bakıyordu.

- Bu şirket benim babamın, kendine gel. Senin gibi sonradan herşeye konan bir aptala bu şirketi bırakmam.

BENEKLİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin