8. Bölüm: Sessizlik

4.2K 259 7
                                    

2

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

2

7 Eylül Lena'nın anlatımı ile:

Öldüğünü öğrendiğimiz dedemin cenazesine gidiyorduk. Babam içindeki acı ile sessiz bir şekilde arabayı kullanıyor du.

Sırf annem ile evlendiği için evlatlıktan reddedilen babamı bir gün bile aramamışlar torunları olunca bile umursamamış insanlardı.
Babam ne kadar kızgın olsa da vazife bilmiş gidiyorduk.

Geldiğimiz mezarlığa baktım, kim bilir bu ölü bedenler neler yaşamışlardır, sevenleri ve sevdiklerinden ayrı. Ürperdim, bir gün bizler de ölecektik ama bunu unutuyorduk. Ben sevdiğim birini kaybedemezdim, bu zor olur du benim için.

Annem babamın kolunu sıvazlayıp destek olduğunu gösterdi, zordu yıllardır küs olduğu babasını toprağa vermek.

- Vay Vay Vay! Kimleri görüyorum. Murat bey ve Merve hanım hoş geldiniz efendim.

Duyduğumuz ses ile arkamıza döndük, babam yaşlarında bir adam bize doğru yaklaşıyor du.

- Zorluk çıkarma Engin.

Babamın sert sesi ile yüzünde alaylı bir ifade oluştu ve

- Öyle mi? Neden peki? Seni red eden adamın cenazesine katılacak kadar yüzsüz müsün sen? Ya da para kokusunu mu aldın.

Babam sinirle karşısındaki adama bakıp

- Ne saçmalıyorsun sen. Sana hak ettiğin cevabı verirdim ama beni red etmiş olsa bile babamın cenazesine saygı duyuyorum. Senin aksine kardeşim.

Kardeşiymiş meğer. Babam annemin ve benim elimi tutarak yürümeye başladı arasında katıldığımız kalabalık babamı görmeleri ile bı kısmı kendi aralarında konuşmaya başlamış bir çoğu baş sağlığı diliyordu.

*

Cenazenin dağılması ile babam yürümeye başlamıştık. Babamın çağırılması ile hepimiz durmuş gelenlere bakıyorduk.

- Murat bey siz misiniz efendim?

Babam başını sallayarak onayladı karşısındaki adamı

- Ben Alp Soykan efendim rahmetli babanız Feridun Bey'in avukatı. Babanız size ait bir kaç önemli belge bıraktı da.

Babam kaşlarını çatarak bakıyordu

- Ne gibi belgeler?

Avukat bey etrafa bakarak

- Burada ayak üstü konuşmak olmaz Efendim ayrıca aileden diğer kişilerin duymasını istemedi.

Babam oflayarak anneme baktı onun da fikrine ihtiyacı vardı. Annem gözlerini yumarak onayladı. Babam başını sallayarak

- Peki.

*

Avukat beyin ofisinden içeri giriyorduk babam ise sıkıntılar ile yürüyordu.
Avukat Alp bey kapıda bizi karşılamıştı, şuan deri koltuklar da oturmuş konuşmasını bekliyorduk.

BENEKLİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin