11. Bölüm:GECE

3.5K 260 31
                                    

Uzun zamandır yazamadığım için özür dilerim ama baya bir yoğun geçiyor zamanım. Üniversite sınavı için çalışıyorum ve bayram derken kaldı öyle. Bu aralar da hastayım ama bu kadar ayrılık yeter diye düşünüyorum.

Diğer kitaplarıma şans verirseniz sevinirim ☺️

🍁

Lena'da :

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Lena'da :

Elimdeki su dolu şişeyi yavaşça anne ve babamın topraklarına döküyordum, toprak biraz yumuşadıktan sonra getirdiğim çiçekleri çukur açarak içine ekmeye başladım.

"Bak annem, babamın sen seviyorsun diye her akşam Aldığı papatyalardan aldım ama onlar hızlı ölür annem sizin gibi, o yüzden Kasımpatı aldım size."

Derin bir nefes aldım.

"Hatırlıyor musun anne? Papatyalar solunca evi dolduran kokusuna bayılırdın sen, gün boyunca onu solurdun. " Bazı kıymetler yokluğunda anlaşılır" derdin. Anne ben size Kurban olurdum ki anne, burası güzel de kokmuyor hem. Evimizden siliniyor iziniz, babamın anahtar ile açtığı kapı sesi senin mutfakta yaptığın yemeğin kokusu yok. Hani papatyalar solunca güzel kokuyordu ki. Benim gönlüm de neden güzel kokular yok ki. Yaşamak için de bir sebebim yok anne."

Göz yaşlarımı kirli ellerim ile sildim,
Ne üstümdeki ne de yüzümdeki toprak umrumda değil di.Babamın da mezar taşına oturup sustum, başımı isminin yazılı olduğu taşa koyup gözlerimi kapattım.

"Çok erken değil mi baba? Saçımın ellerinden ayrılışı çok erken değil mi? Saçımın ellerine ihtiyacı var. Başım göğüsüne uzanıp huzur bulmaya muhtaç babam muhtaç. Şimdi bir mezar taşı bir de yanlızlığım burda. Eğer yaşıyor isem bu sana verdiğim söz için baba. Bir gün senin adına, ailemiz adına bir şirket kurduktan sonra öleceğim. Çünkü artık sana olan sözümü tutmuş olarak geleceğim. Merak etme baba, ölsem bile o şirket ayakta kalacak. En iyi yöneticiler ile yönetilip parası kimsesiz çocuklar ve bir çok hayır kurumlarına gidecek babam. Böyle sana layık bir evlat olabilirim demi?"

Mezar taşını öpüp tozunu elim ile temizledim."Beni kimse sen gibi sevmiyor baba."

İlerde gördüğüm kedi ile ayağa kalkıp yanına gittim, bunu neden yapıyorum bilmiyorum ama istiyordum.
Kedinin gövdesini vücuduma yapıştırıp geri döndüm babamların yanına.

"Çok güzel değil mi baba? Annemin kediye alerjisi var diye almamıştık ya hani."

Birden kedinin elimi çizmesi ile bakışlarım kucağıma düştü, hızla kucağımdan atlayıp uzaklaşırken elimdeki yaraya baktım.

"Sanırım o da beni sevmedi. Diğerleri gibi. Bak baba bak, baksana baba ,bir kedi bile beni sevgiye layık görmüyor."

Gözlerimi silerken çalan telefonu cebimden çıkarttım.Kayıtlı olmayan numara ile şaşırsam da hızla açıp karşı tarafı bekledim.

BENEKLİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin