İş Yemeği

83 9 39
                                    

"Prensesim uyan hadi geç kalacaksın." Köksal abim yanağıma bir öpücük bıraktı. Gözlerimi ovuşturdum. Ayağa kalktım. Köksal abimin yanağına bir öpücük kondurdum. Hızlıca odama çıktım. Banyoya girdim. Hızlı bir duş aldım. Elbisemi giyip, ayakkabı dolabımı açtım. Pars'ın bana doğum günümde aldığı ayakabbıyı seçtim.

Beyaz sade bir çanta takacaktım. Makyaj masama oturdum. Telefonumdan birkaç modele baktım. Nasıl bir makyaj yapacağımı buldum.

Makyajım bitmişti. Ayağa kalktım çantamı taktım. Aynadan kendime baktım. Çok güzel olmuştum. Kapı çaldı. "Prensesim hazırsanız gidelim." Köksal abimin koluna girdim. Aşağıya indik. Tüm abilerim siyah takım elbise giymişti. Birsürü prensin arasındaki tek prensestim. 11 kardeşin arasındaki tek prensestim. Gerçi artık 7 kardeşiz ama olsun. Hepimiz kendi arabalarımıza bindik. Restorana geldik. Çok hecanlıydım. Her an heyecandan düşüp, bayılabilirim. Arabadan inip, Köksal abimin koluna girdim. Önden diğer abilerim girdi. Onların arkasından Köksal abim ve ben girdik içeriye. Kafamı kaldırıp, adamların yüzüne baktığımda, ufak çaplı bir şok geçirdim.

Köksal abim kulağım doğru eğildi. "Sürpriz." Pars buradaydı. YG örgütünün kurucusu Pars'tı. Örgütü abisi yönetiyordu. Herkesle el sıkıştım. Masada bir yer seçip, oraya doğru ilerledim. Pars önüm geçip, sandalyeyi çekti. Oturdum.

"Herzaman ki gibi çok kibarsınız Pars Bey." Pars tam karşıma geçti. Köksal abim bir yanıma Burak abim bir yanıma geçti.

"Ben hiç uzatmadan hemen bu işi halletmek istiyorum. Banka soygununa bizde yardım edeceğiz. Kazanılan paranın %5'ini istiyoruz ve kızı." gözlerimi kocaman açıp, kaşlarımı havaya kaldırdım.

"Beyefendi silah mı alıyorsunuz? Düzgün konuşurmusunuz lütfen!"Pars gülmeye başladı. Ve bana döndü,

" Hanımefendi siz yanlış anladınız. Abime değil bana istiyoruz. "Köksal abim sert birşekilde öksürdü. Yemekleri yedik. İçki kısmına geldik. Ama benim içmem hamile olduğum için yasaktı.

Ayrı bir masaya geçip, telefonuma bakıyordum.

Pars yanıma geldi." Lilith kaçalım mı? Çok sıkıcı bir ortam burası. Gel götüreyim seni" elini uzattı.

"Buna hayır diyemem." gülümseyerek elini tuttum. Onun arabasına bindik.

Şarkı açıktı. "Son feci bisiklet-Bu kız" şarkıya eşlik ediyordum. Çok eğlenceliydi. Onun evinin önüne geldik. Hızlıca arabadan inip, kapımı açtı. Elimi tutup, indirdi. Evin kapısını açtı. Evi 2 katlıydı. Büyük bir salonu vardı. Salonda büyük bir piyano vardı. Çok kez benim için çalmıştı.

"Ee ne yapıyoruz şimdi? " bana bakıyordu.

"Film açıcağım. Suç temalı. Gerçi biz hergün suç temalı şeyler yapıyoruz ama." ikimizde kahkaha attık. Filmi açıp, yanıma oturdu.

Film bitmişti. Elime baktığımda el ele tutuşuyorduk. Elimi çektim. Televizyonu kapatıp, bana döndü.

"Lilith." dizi titriyordu. "Sen gittikten sonra parçalanan kalbimi tekrardan toparlamak istermisin?"

"Bu bir çıkma teklifimi?"

Gülerek kafasını salladı. "Evet, bu bir çıkma teklifi."

"Benim yüzümden parçalanan kalbini toparlayıp, birdaha parçalamaya söz veriyorum." dudağıma ufak bir öpücük kondurdu. Saat 11 olmuştu. 2 saatir buradayım. Abimler beni merak etti mi acaba?

"Artık gerçektende bebeğimsin. Benim küçük bebeğim. Benim iki tane küçük bebeğim var artık."

"2. Kim?"elini karnıma götürüp, okşadı.

ÖLÜM OYUNLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin