ÖLÜM OYUNLARI

Hayal

Arkamı döndüğümde karşımda simsiyah giyinmiş yüzünde maske olan bir adam vardı. Elinde ki bezi ağzıma bastırdı. Nefesimi tuttum.

Bayılmışcasına, kendimi adamın kollarına bıraktım. Beni kucalayıp, ormandan çıkardı. Bir arabaya bindirdi. Gözlerimi çok az açmış, etrafı izliyordum.
Neden başıma hep bir şey geliyor?

Kısa bir süre sonra araba harabe bir binanın önünde durdu. arabayı süren sarışın adam telefonunu eline aldı. "Abi binanın önündeyim kızı Demir'e veriyorum."

Adama arabadan inip, beni kucağına aldı . Başka bir adamın kucağına beni bırakıp ,gitti . Adamlar beni içeriye götürdü. Bir yataða kelepçelediler .Ama bilmiyorlar ki ben kelepçeleri kolayca kırabilir ya da çıkarabilirim . Odada sadece bir adam kalmıştı.

Adam oturduğu sadalyeden kalkınca,ona bakan gözlerime baktı.Yanımdaki çekmeceden bir iğne çıkarıp koluma sapladı. İçindeki ağır ilacın etkisiyle gözlerimi kapadım .

Arkama dönüp baktığımda kimse yoktu. Hızlıca koşmaya devam ettim. bu boktan hayatı ben seçtim ve buna katlanmalıyım.

Ana yola girdiğimde bizim örgütün araçlarından birini gördüm. Plakasında 'LLT' olan araçlar bizim örgütündü. Arabaya bindiğimde Asaf sürücü koltuğundaydı. "SÜR ARABAYI, ARKAMIZDALAR." Asaf yüzüme baktı . Arabayı sürmeye başladığında büyük arabanın arka koltuklarında ki silahlardan birini aldým. Kafam camdan çıkardım . Arabanın arkasýnda ki adamlara sıktım. Arabanın üstünü açtým. Koltuklara basarak kafamı çıkardım . Kalan adamlarada ateş ettiğim . Kafamı içeriye sokup , koltuğa kendimi bıraktım . "Benim köşke gidelim lütfen."dedim. Gözlerim yanıyordu .

"Ozan abi seni gebertecek." cebinden telefonumu çıkarıp ,bana verdi. Telefonu açtım . Ozan abimi aradým. "LİLİTH NERDESİN SEN?"

"Demir piçi beni kaçırdı biliyor musun? Şuan kaçtım peşimize düşebilirler. "

"İyiysen sorun yok. Görüşürüz güzelim. " dedi sakin bir ses tonu ile.

"Ağızıma sıçacak.Sırf Köksal dedi diye sakin konuştu. İşte şimdi bittim. Ya ben 18 yaşından beri adam öldürüyorum. Herkes beni tehtid ediyor ama bir tek Ozan abimden korkuyorum."

Yatağımdan kalkıp , gözlerimi ovuşturdum. Ege ile bulacaktım.Dolaptan güzel bir elbise seçtim.Topuklu ayakkabılarımı giyip, çantamı elime aldım. Aşağıya indim. Evde kimse yoktu.Korumalar ve şoförlerde yarın gelecekti o yüzden arabayı kendim kullanacaktım. Evin arkasında ki büyük garajın önüne gelip, kapıyı açtım.Çekmeceden anahtarlar olan kutuyu aldım. Burada tam 10 araba vardı hepsi annemden bana kalmıştı. Annemde benim gibi örgüt lideri ve kurucusuydu.

Kutudan rastgele bir anahtar seçtim. Kutuyu yerine koydum. Arabayı bulup, bindim. Ege ile ilk kez onu gördüğüm kafede buluşacaktık. Arabayı kafenin önüne park edip, arabadan indim. İçeriye girince, Ege beni görüp, ayağa kalktı. Oturmam için çektiği sandalyeye oturdum.

"Çok güzel olmuşsun laviniam." gülümsedim

"Teşekkür ederim."

İkimize de kırmızı şarap söyledi. "Duyduğuma göre avukatlığı bırakmışsın . Pars istifa ettiğini söyledi. Neden? Sen mesleğini çok severdin."

"Zaten 3,5 güne öleceğim . O vakite kadar kendimi soygunlara vereceğim. Çok büyük bir planım var.Bu plan için İspanyaya gideceğim . Ben ve örgütüm, senide beklerim."

"Öleceğini bu kadar çabuk mu kabullendin? Mesleğini bırakacak k kadar."

"Ege hepimiz bir gün öleceğiz . Doktor sadece yakın bir zamanda öleceğimi söyledi. Söylemese bile zaten günün birinde öleceğiz . Biz ölümlü varlıklarız. Burası beni çok daralttı. Güzel bir yer biliyorum. Hadi oraya gidelim."

Birlikte ayağa kalktık. İkimizde arabalarımıza bindik.Uçurum kenarı gibi biryere geldiğimizde , arabayı park edip, arabadan indim. Ege'de arabadan indiğinde ,arabasının bagajından iki kırmızı şarap  ve kadeh çıkardı . Birlikte büyük taşın üzerine oturduk.

"Bu büyük planından bahset bakalım ."

BÜYÜK PLAN LA CASA DE PAPEL DİZİSİNDEN ESİNLENMİŞTİR.

"Seninle bir dizi izlemiştik hatırlıyor musun? İspanya kraliyet darphanesini soyuyorlardı. Bizden aynısını yapacağız. Darphaneyi soyacağız. Doktorla konuştum vücudumdaki zehir ile en fazla 1,2 ay yaşayabilirim . Soygun bitiminde ben ölmüş olacağım  ve sizde farklı ülkelerde parayı harcayacaksınız. Şuanda benim hem dışarfa hem de içeride bağlantım olabilmesi için yerin bilmem kaç bin metre altına bir geçit açılıyor . Parayı ve sizleri geçitten çıkaracaklar. Eğer o zamana kadar ölmemiş olursam bende sizinle geleceğim. Geçidi bulmaları imkansız. Kimse bizim soyguncu olduğumuzu bilmediği içinde kolayca içeriye girebileceğiz. Geçit yarın tamamıyla hazır olacak. Bu gün akşam benim köşke gel. Abimleri de çağracağım planı detaylıca anlatacağım. 3 gün sonra 5 uçak bizi ve eşyaları almak için İspanayadan gelecek. Bu kadar ip ucu yeter. Devamın akşam anlatacağım. Ee birazda sen anlat bakalım ."

"Lilith beni affedebilecek misin? Eskisi gibi olamasakta tekrar arkadaş kalabilir miyiz? Amacım cidden seni öldürmek değildi . Elif sana karışmamı söyledi seni öldürmekle tehtid etti beni. O silahta b-"sözünü kestim

"Silahın boş olduğunu biliyorum. O silahı sana soygun sonrası hediye amaçlı almıştım. Silah normal silahlardan daha fazla  ağır. İçinde mermi olunca çok daha fazla ağırlaşır ve elin istemsizce düşüyor. Silah boş olduğu için rahatlıkla tutabildin elin düşmedi . Elif'le sonradan konuşmadım ama Pars'tan hamile olduğu için bunu yapabileceğini tahmin etmek zor olmaz. Şimdi gitmem gerek. Asaf ile soygun için tulum yaptırmıştık onları alacağız. Ve evet seni affediyorum."

Arabaya binip, Asaf ile anlaştığımız yere geldim. Arabadan inince Asaf'ı mağazanın önünde gördüm. İçeriye girdiğimizde örgüttekilere özel yaptırılmış kartlarımızı adama gösterdik. Telefonundan 12 sayısını tuşladığında arkasındaki dolap açıldı ve geçit ortaya çıktı.

Geçitten içeriye girdik. Asansöre binip, -2. Kata indik. La casa de papeldeki tulumların aynısından 5 bin tane yapılacaktı. Standart boy olacaktı. Aynı zamanda her çeşit silah, tabanca, tüfek,bomba vb. vardı.  6 bin çelik yelek vardı. 10 bin kurşun geçirmez tulum vardı.Hepsini toparlamak 2,3 ay  sürmüştü. İçeriye girdiğimizde Alex bizi karşıladı

"Lilith hanım,buyurun oturun." koltuğa oturduk. Masaya oturup, bilgisiyara ve ajandasına baktı.

"Tulumlar yarın sabah tamamlanıp, elimize ulaşacak. İspanyadan gelen 3 uçak buradaki malzemeler ile doldurulacak. Yarın akşama yüklemeyi bitiririz. Malzemeler geçitin içindeki darphaneye çok yakın bir depoda saklanılacak. Siz depoya giriş yapmadan 3 saat önce hepsi 50 adam tarafından içeriye yüklenecek. 1 ay boyunca size yetecek kadar yiyecek ve içecek de"saatine baktı. "5 dakika içinde darphaneye girecek. Örgütten 10 kişi bu gün darphaneye ulaştı. Emrettiğiniz gibi sisteme giriş yaptılar."

"Aferin Alex. Uçaklar tam olarak ne zaman buraya ulaşacak? Ve iletişim altyapısı ne zaman devreye girecek?"

"İletişim için gerekli altyapı ve malzemeler dün yerleştirildi. Siz uçaktan indiğiniz an devreye girecek. Uçaklar cumartesi günü yani  yarın değil 1 gün sonra saat 05.00'da havaalanında olacak. Özel araçlar ile herkes evlerinden alınacak. Soygun Pazartesi başlayacak ve 1 ay boyunca canla başla şavaşacaksınız. Ben yarın sabah Uçağa bineceğim önceden gidip, sizin bilgisayar sisteminizi kuracağım."mutluluk ile gülümsedim.

Ayağa kalktım. Oda yanıma geldi el sıkıştık. "Anlaştığımız gibi soygunda kazanılan para kişi başına ne kadar düşüyorsa dağıtılacak. Sana onlardan %3 oranda fazla para verilecek. İyi günler dilerim Alex. Cumartesi görüşürüz."Asaf ile birlikte dışarıya çıktık.

" En büyük hayalim pazartesi günü gerçekleşecek. Ve annemin en büyük hayalini gerçekleştireceğim. Bunu kutlamalıyız." Asafın dudaklarına baktım.

"Lilith bu şuan çok isterdim ama yolun ortasındayız." beni belimden kavrayip, kucağına aldı. Arabanın arka koltuğuna yatırdı. ."Ben eve kadar dayanamam." üzerime çıkıp, dudaklarıma yapıştı.

Devamını getirmeye kalbim yetmiyor hadi goodbayssss