Uzun süredir aynı şekilde yerde yatıyordum. Jiletle bakıyordum. Ege ve Elif'in sesini duydum. İçeriye girdiler. Beni ve sandalyeyi düzelttiler. Kafamı sert vurduğum için kanıyordu. Ege çenemi tuttu. "Sana krep ve çikolatalı süt aldık. Sen seversin al ye." Gözlerimi Ege'ye çevirdim. Şefkat ile bakıyordu ama inanmıyordum.
"Yemeyeceğim. Aç değilim." gözlerimi jiletle çevirdim.
"Merak etme içine zehir koymadık. 2 gündür hiçbirşey yemedin diye aldık. Sen bilirsin. Hadi işkencemize devam edelim." dedi Elif. Yerdeki jileti alıp ıslak mendil ile sildi. Ege bacağımdaki kan izlerine baktı. Elif'in kulağına birşeyler fısıldadı ve bana döndü.
"Sana iki seçenek sunacağım. Ona göre seni bırakacağım. Ben mi? Pars mı?" gözlerimi ona çevirdim.
"Ben sana sorayım. Bebeğini öldürüp, sana işgence eden bir adamı mı seçersin? Bebeğini kaybettiğinde yanından ayrılmayan, her zaman yanında olan adamı mı?" Ege Elif'e baktı. Elif kollarımı çizmeye başladı. Ege cebinden ufak bir kamera çıkarttı. Kamera beni çekiyordu. Tepki vermeden sadece yere baktım. Elif ufak tefek çizikler attıktan sonra çiziklerin üstüne bastırarak, çizmeye devam etti. Midem çok bulanıyordu.
"E kızım sende hiç tepki vermiyorsun ki. Eğlenemiyorum."dedi Elif.
" Eğlenmek istiyorsan oyun falan oyna. Oyuncak mıyım ben? Aptal!"Elif sert bir tokat attı. Burnum kanamaya başladı. 2 gündür buradayım hâlâ Pars ya da abimler gelmedi. Sanırım beni aramıyorlar.
Pars'ın ağzından
"Yok abi çıldıracağım ben. Yok, 2 gündür ne bir iz var ne bir haber. Öldü mü kaldı mı bilmiyorum. Elimden hiçbirşey gelmiyor." dedim. Koltukta oturmuş fikir üretmeye çalışıyorduk. Telefonuma bir bildirim geldi. Ayağa kalkıp, masanın üzerinden telefonu aldım. Gizli numaradan 2 video gelmişti. Videolarda birini açtım. Lilith, Lilith'di bu. Yanında Ege ve Elif vardı. Dizleri kanlar içindeydi. Elif kollarına çizikler atıyordu. Ellerim titremeye başladı. Telefonu alıp, cam kapıya fırlattım. Cam parçalandı ve telefon kaldırıma düştü.
"ULAN BEN HER HAFTA CAM MI YAPTIRACAĞIM? KIRMAYIN ŞU SOKTUĞUMUN CAMINI." dedi Ozan abi. Onunda telefonuna bir mesaj geldi. Hepimiz birlikte onun başında toplandık. Bana gelen mesajın aynısıydı. "Buldum ulan. Burası Lilith'in eski evi. Kalkın gidiyoruz." Hızlıca arabalara bindik.
Lilith'in ağzından
Elif ve Ege karşımda oturmuş telefona bakıyorlardı. Ağzıma bant yapıştırmışlardı. Ege Elif'e bireyler söyledi. Elif odadan çıktı. Elinde silah olan bir tepsi ile geldi." Evet, bu kadar işkence yeter. Artık asıl amacıma gelelim. Bu silahı hatırlıyor musun? Sen bana almıştın." silahı eline alıp, şakağıma dayadı. Gözlerimi kapattım.
23 yıllık hayatım birazdan son bulacaktı sanırım. Pars gelmemişti. Galiba Ege yalan söylememişti, Pars yardım etmişti. Bir silah sesi duydum ve düşme sesi duydum.
" Güzelim. "Pars'ın sesiydi bu. Gözlerimi açtığım. Ege yerde kanla içinde yatıyordu. Elif yoktu kaçmış olmalı. Pars yanıma gelip, ipleri açtı. Son olarak, ağızımıda açtı. Kollarını sarılmam için açtı. "Lilith sarılmayacak mısın? "ayağa kalktım. Dizlerim çok acıyordu ama yürüdüm. Eski evim olduğu için nasıl çıkacağımı biliyordum. Arabaların önüne geldim. Köksal aşağıda bekliyordu. Beni görünce hemen sarıldı. Tepki vermeden sadece bekledim.
" Lilith iyi misin? "içinde örgüttekilerin olduğu bir araca bindim.
"Sür arabayı." araba çalıştı. Köşke geldik. Cam kapı kırıktı. İçeriye girdim. Odama çıktım. Yatağımın içine girdim. Arkamdan Pars ve Köksal geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜM OYUNLARI
AcciónDeli bir kadının 18 yaşında kurduğu bir örgüt;ölüm örgütü. Kendini, soygun yapıp, adam öldürmeye adamış bir kadın. Genç kadının en büyük hayali İspanya kraliyet darphanesini soymak. Bu hayalini gerçekleştirmek için güçlenmeyi bekliyor. Ve o gün geli...