ÖLÜM OYUNLARI

Güven

Korku ile Köksal'a baktım. Hayatımda 2. Kez bu kadar çok korkuyordum. Kalbim çok hızlı atıyordu.

"Birimizin onu şikâyet edip, durdurması gerekiyordu."dedi Asaf. Bu bir rüya olmalıydı ya da şaka.

Polisler kollarımdan çekerek. Dışarıya çıkardı. Siyah bir arabaya bindirdiler. Polis arabaları ne zamandan beri siyah?

Arabaya bindik. Bir binanın önüne geldik. Karakol değildi. Ah Asaf şaka yapacaksın ama keşke biraz inandırıcı olsa.

"Karakola neden gitmedik diye soracaksındır çünkü önce sorguya çekileceksin."dedi sarışın polis. Kollarımdan çekiştirerek binanın içine soktular. İçeride çok fazla insan vardı. Asansöre bindik. Sarışın polis 5. Kata geldiğimizde kolumdan tutup, sorgu odasına götürdü. Beni masaya kelepçeleyip, karşıma geçti.

"Lilith soylun. Listen çok kalabalık görüyor. 5 binden fazla adam öldürmüşsün. Söyle bakalım kim sana yardım ediyor."dedi. Mavi gözlü uzun boylu sarışın bir adamdı. Şuan onu boğmak istiyorum. Konuşmadım. Sessiz kaldım. Abimleri ifşalayamazdım.

"Merak ediyorsun değil mi? Beni kim şikâyet etti diye. Ömer Asaf Soylu. Koruman. Aslında asayiş şube ekibinde. Cevap ver. Kim sana yardım ediyor? Kimler?" Yüzümü ellerime çevirdim. Cevap vermeyecektim. Ne yaparlarsa yapsınlar. Ben bu örgütü kimseye ihanet etmeyeceğine yemin ederek kurdum.

Sarışın polis dışarıya çıktı. Kısa bir süre sonra içeriye bir adam girdi."Lilith"dedi. Kafamı kaldırıp, yüzüne baktım. Asaf'tı.

"Asaf şaka yapıyorsun da biraz gerçekçi yap karakola falan götür. Gerçi götürsen de inanmam. Sen bana ihanet etmezsin"dedim kendimden emin bir şekilde.

"İnanmalısın Lilith. Hatırlıyor musun? 22 yaşında bir banka soygununda gitmiştiniz. Bankanın müdürünü öldürmüştür. Babamdı o benim. Sen benim babamı öldürdün Lilith. Şimdi söyle ihanet etmiş miyim sana?"gülerek yüzüme baktı. Hayır, inanmıyorum. Asaf bana ihanet etmezdi.

"Götürün şunu nezarethaneye kapatın. Belki akılanır biraz. "Dedi Asaf. İki polis kollarımdan tutup beni nezarethaneye götürdü. Kelepçeleri çıkarmışlardı. Bileklerimi ovuşturdum. Demir banka oturdum. Cidden yapmış mıydı bunu? Hayır, Asaf bana ihanet etmez.

                              👮🕵️🤷
Çok uzun süredir buradayım. Hiç yemek yemedim. Hiç kimseyle konuşmadım. Demir bankta, baş aşağı oturuyordum. Ayaklarımı duvara yaslamıştım. Kafamda banktan aşağı sarkıyordu. Bir kapı sesi duydum. Bir polis gelip, bana baktı.

"3 gündür buradasın. Açlıktan kafayı yediğin için böyle duruyor olmalısın."dedi sarışın polis. Ayaklarımı boşluğa bıraktım. Takla atarcasına ayağa kalktım.

"Yo ben sıkıldığımda hep böyle duruyorum. Evet ne zaman çıkıyorum?"dedim.

"Sen farkında mısın? 2 gün sonra mahkemen var. Büyük ihtimalle müebbet hapis cezası alırsın. "Dedi gülerek.

"Bebeğim Türkiye'nin adalet sisteminde bu mümkün değil. Yazık sana, hâlâ suçluların müebbet hapis yattığını sanıyorsun."güldüm." Üf bu şaka çok uzadı ama yeter. Çıkar beni buradan işim gücüm var benim."dedim

"Sen kafayı yemiş olmalısın. Sen suçlusun, suçlu. Çıkamazsın buradan."dedi.

Demir parmaklıkları tekmeledim. "SİKİCEM ŞAKANIZI DA SİZİ DE. ÇIKART BENİ BURADAN ÇABUK"avazım çıktığı kadar bağırdım. Parmaklıkları yumrukladım.

"Şu delinin iğnesini getirin çabuk."dedi bağırarak.

"BEN SANA GÖSTERECEĞİM DELİYİ!"sarışın polis kapıyı açtı. Bir polis eline iğne verdi. İçeriye girip beni tutmaya çalıştı.