Eve geldiğimde kendimi koltuğa bıraktım. Ege yanıma oturdu. Ozan abimde karşıma geçti. "Sen yemeğe gelmeyeceksin, soygunlarada katılmayacaksın. Köşkte kalıp, dosyalama işlerini yapacaksın." dedi Ozan abim.
"Üff, şuan sizinle uğraşamam. Yemeğe geleceğim soygunalarada geleceğim ben olmazsam örgüt dağılır. Dağıtırım burayı. " Ozan abim kabul etmeyeceğimi biliyordu. Yukarıya çıkıp, koltuğa oturdum. Ege karşıma geçti.
"Laviniam,görüşmeyeli nasılsın. Anlat bana herşeyi." bana tanıştığımızdan beri laviniam diyordu. Neden bende bilmiyorum.
"Sayende kalp hastası olmadığım kalmıştı oda oldu. Soygunlarda kendine dikkat et artık."
Geçmiş zaman
Bugün Ege kaçırılalı 25 gün olmuştu. Odamdan hiç çıkmamıştım. Aynaya baktığımda enkaz dışında birşey göremiyordum. Göz altlarım mosmordu. Gözlerim kızarmıştı. Saçlarım berbat hâldeydi. Ozan abim hergün yemek getiriyordu. Su içmek dışında birşey yiyip, içmiyordum.
Aniden kapı açıldı. Ozan abim elinde telefonumla girdi,
"Lilith özel numara görüntülü arıyor." abime baktım. Telefonu alıp açtım.
Egeydi. Bir sandalyeye bağlıydı. Üzerinde eşofman dışında birşey yoktu.
"Ee Lilith özledin mi sevgilini? Sevgilinle bir oyun oynayacağız. Seninde izlemeni istedim."yüzü maskeli bir adam vardı. Elinde elektro şok cihazı vardı.
Cihazı Ege'nin boynuna götürdü.Ellerim titriyordu. Telefon ellerimden kayıp yere düştü. Ayağa kalktım. Kapıyı açıp, koşarak, aşağıya indim.
" Lilith ne oluyor? "Arda abime cevap vermeden. Ayakkabılarımı giydim. Çekmeceden 1,2 silah aldım.
" Lilith burada gel. Saçmalama. "Ozan abim kolumu sıkıca tuttu. Kolumu çekmeye çalıştım ama çok sıkı tutuyordu.
" KOLUMU BIRAK"kolumdan tutup, içeriye sürükledi. Kapıyı kapatıp, kilitledi. Anahtarı cebine attı. Kolumu bıraktığında kapıyı yumruklamaya başladım.
"AÇ ŞU KAPIYI. EGE'YE GİDİCEM. AÇ ŞU SİKTİĞİMİN KAPISINI" kapıyı daha fazla yumrukladığımda kapıda ufak bir kan izi belirdi. Kapı camdandı. Çok sert bir şekildi kapıya yumruk attığımda cam yere indi. Ellerim kanlar içindeydi.
"Tutun şunu. Geberticek kendini." Ozan abim çok rahat bir şekilde beni izliyordu. Gözlerimden yaşlar akıyordu. Elim acımıyordu. "GİDİCEM." Onur ve Mert abim kolumdan tutup çekiştirmeye başladılar. Avazım çıktığı kadar bağırdım. Onlardan kurtulup, Ozan abime bağırmaya başaladım. "İlacını içmedi mi bu? Gine sinir krizi geçiriyor." Üstüm kan içindeydi. Ozan abim çok rahattı. Etraftaki vazoları yere fırlatmaya başladım. Onur abim elinde iğneyle yanıma yaklaştı. Kaçmama izin vermeden iğneyi koluma sapladı. Büyük bir çığlık attığım. Ayakta durucak halim kalmamıştı. Onur abimin kucağına düştüm. "Ege'ye gidicem. Kurtarıcam onu" zar zor konuşuyordum. Gözlerim açıktı ama hareket edicek halim yoktu. Ozan abim beni kucağına aldı.
"Gidin şuna sargı bezi getirin. Manyak. Elinin haline bak." odama getirip, yatağa bıraktı. Koluma bir serum taktı. Onur abim pansuman malzemelerini getirdi. Elimi kendine çekti. "Ahh"
"Sabahtan beri orayı burayı yumruklarken canın acımadı, eline dokununca mı acıyor?" Ozan abim gülerek, bana baktı. Onur abim elimi sardı. Gözlerimi tam açamıyorum. "Siz bu kızı neyle besliyorsunuz. En ağırından sakinleştirici yaptık hâla uyanık. Uyu artık."Ozan abim dalga geçiyordu. Gözlerimden soğuk yaşlar düşüyordu. Ege'nin hâli gözümde canlanıyordu. İlaca yenik düşüp, gözlerimi kapattım.
![](https://img.wattpad.com/cover/341506752-288-k317509.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜM OYUNLARI
ActionDeli bir kadının 18 yaşında kurduğu bir örgüt;ölüm örgütü. Kendini, soygun yapıp, adam öldürmeye adamış bir kadın. Genç kadının en büyük hayali İspanya kraliyet darphanesini soymak. Bu hayalini gerçekleştirmek için güçlenmeyi bekliyor. Ve o gün geli...