Hemşire sargı bezi falan getirdi. "Elinizi cama mı vurdunuz? Cam parçaları var."dedi hemşire. Pars bize döndü.
"Sevgilisine yetişmeye çalışırken koskoca camı indirdiğini fark etmedi."dedi gülerek. Hemşire elimdeki camları temizleyip,birşeyler sürdü daha sonra sargı bezi ile sardı. Demir saçlarımı okşuyordu. Ne? Elini tutup sıktım."BANA DOKUNMA!"sırıttı. Ege ve Pars ona çok ters bakıyordu. Sapık ,hadsiz, pislik. Ayağa kalktım. Asaf'ın yanına gittim. Demir içeriye girmeden kapıda bekliyordu.
"Ne olmuş eline?"dedi. Yanına oturdum.
"Odanın camını indirmişim. Nasıl fark etmedim ya?"dedim. Kaşlarımı çattım.
"O kadar çok mu teleşlandın benim için?"dedi gülerek. Kafamı göğüsüne yasladım. Gözlerim yanıyordu. Asaf saçlarımı okşadı. Çok hoşuma gidiyordu. Saate baktım. 9 olmuştu. Gözlerimi kapattım.
"Avukat mahkemeye geç kalıyorsun."dedi Asaf. Saçıma bir öpücük kondurdu. Kafamı kaldırıp,gözlerimi ovuşturdum. Kolumdaki saate baktım. 11 olmuştu. Gereğinden fazla uyumuşum. Ayağa kalktım. "Ben eve gidip,üzerimi değiştireyim. Mahkemeden sonra Arda'nın yanına uğrarım geç kalabilirim."dudağına bir öpücük kondurup,dışarıya çıktım. Demir peşimden geldi. Elini belime koydu. "Amacın ne bilmiyorum ama seni çok pis ederim! Uzak dur benden!"dedim bağırarak herkes bize baktı. Hızlıca aşağıya indim. Arabama binip,eve geldim. Hızlıca üzerimi değiştirip,dosyalarımı ve cübbemi aldım.
Adliyenin önüne geldim. Odama çıkacak vaktim yoktu. Bir yandan dosyalara bakıyor bir yandan da salona koşuyordum. Demir peşimden koşuyordu. Pis sapık. Ege ve diğerleri kapının önünde duruyordu. Ege ve ben hariç herkes içeriye girdi.
"Avukat Lilith Soylun ve Müvekkili Ege Akay "salona girip,yerlerimizde geçtik. Hakim geçen mahkemeyi özetledi. 20 25 dakika geçti.
"Önünüzdeki dosyada belirtildiği gibi müvekkilimin bulunduğu gece sarhoş olduğu belirtilmiştir. Ve müvekkilimin raporlarında adli dengesinin yerinde olmadığı yazıyor."yerime oturdum. Hakim dosyaları inceledi.
"Bu insanları öldürebileceği anlamına gelmiyor."dedi savcı.
"Evet,gelmiyor ama adli dengesi yerinde olmadığı için hapishaneye giremez. Destek alması gerekiyor."dedim.
30 dakika sonra.
"Gereği düşünüldü."dedi hakim herkes ayağa kalktı.
Derin bir nefes aldım. Ege'ye yüklü miktarda para cezası verilmişti. Ayla'ya baktım."Hani hapiste çürüyorduk"dedim gülerek. Çıkışa doğru yürüdüm. Arda'nın yanına gidecektim.
2 ,3 saat sonra
Arda'nın kaçırdığı kızlara bir miktar para teklif ederek şikeyetlerini çektirmiştim. Demir köpek gibi peşimden geliyordu. Hadi gelsin tamam da sürekli bana dokunuyordu. Arabama bindim. Demir kendi arabasına binip,peşimden geliyordu. Asaf'ın olduğu hastaneye geldim. Dosyaları ve cübbemi arabaya bırakıp,çantamı aldım. Arabadan inip,arabayı kilitledim. Asansöre bindik. Demir üzerime doğru yürümeye başladı."Avukat mahkemede çok iyiydiniz. Ve çok çekici duruyorsunuz. "Dedi sırıtarak. Hızlıca asansörden indim. Tam odanın önüne giderken duvara yasladı beni. Asaf'ın odasının kapısı açıldı.
Demir elini çeneme koydu. Yüzüme yaklaştı.
Dizine sert bir tekme atıp,yüzüne tükürdüm. Asaf yanımda belirdi. Asaf'ın yanına geçtim. Demir'e döndüm. Yüzünü siliyordu. "Bana bak oruspu çocuğu bana bir daha yaklaşmaya çalışırsan gebertirim seni." Ozan abim yanıma geldi. Asaf ile o ilgileniyordu."Hayırdır ne oluyor burada?"dedi. Yüzüme baktı.
"Bu piç beni taciz ediyor."Ozan abim ellerini cebine koydu. Demir'e doğru yürüdü. Saçlarından tutup yüzünü kaldırdı. Asaf elimden tutup, beni odaya götürdü. Koltuğa oturdum. Yanıma geçti. Saçlarımı arkama attı.
"İyi misin? Ben çok özür dilerim Lilith. Sana zarar verebileceğini düşünmemiştim. Özür dilerim."gözlerime baktı. Dudağı titriyordu. Ellerini tuttum.
"Senin suçun değildi. Onu boşver. Yaran acıyor mu? Ne zaman çıkacaksın?"bu gün hastaneden çıkması gerekiyordu.
"Doktor gelince çıkacağım. Birazdan gelir."sargı da olan elimi tuttu. Elimi öptü. Kafamı göğsüne koydum. Çok güzel kokuyordu. Sonsuza kadar kokusunu içine çekebilirim. Asaf'ı yatağına yatırdım. Bende telefonumu alıp, programına baktım. 3 gün boyunca işim yoktu.
Doktor kapıyı tıklayıp,içeriye girdi. Elinde dosyalar vardı. Asaf'ın yarasına baktı. "Sizi bu gün taburcu edeceğim ama çok fazla hareket etmeyin ilaçları ve kremleri düzenli olarak kullanın." Doktor dışarıya çıktı.
"Ben eşyalarını topluyorum o zaman."kafasını salladı. Dolaptan sırt çantasını çıkardım. Etraftaki ilaçları, kremleri, kıyafetleri falan toparladım. Ozan abim içeriye girdi. "Ne oldu? Nereye?"yüzüne baktım. Karşında bant vardı. Demir'e kafa atarken kaşını patlatmış olmalı. "Doktor çıkabileceğimizi söyledi."
"Tamam ben aşağıda bekliyorum sizi."dışarıya çıktı. İçeriye bir hemşire geldi. Asaf'ın serumunu ve damar yolunu çıkardı. Sargı bezini değiştirip,dışarıya çıktı. Bende tüm eşyaları toplayıp,odayı temizledim. Çantayı taktım. Asaf'ın elini tutup,kalkmasına yardım ettim.
"Yaran acımıyor değil mi?"yüzüne baktım.
"Acımıyor merak etme." Odadan çıkıp,aşağıya indik. Arabaya bindik. Köşke gidecektik. Asaf'a göstermek istediğim şeyler vardı. Gözlerim kapanıyordu. Köşke geldiğimizde çantamdan kasanın anahtarını aldım. Asaf ile arabadan indik. İçeriye geçtik.
"Merhaba, Lilith'in sevgilisi. Merhaba, Lilith ne oldu niye geldin?"dedi Eren abim.
"Kasaya bakmaya geldim." Asaf şaşkınlık ile bize bakıyordu. Asansöre binip, -2. Kata bastım. "Gerçekleri öğrenmenin baktı geldi Asaf."asansörden indik. Büyük Demir kasanın kapısına anahtarı taktım şifreyi girdim. Kapı açıldı. Kapıyı tamamen açıp, içeriyi gösterdim. İçerisi para doluydu. Asaf'ın gözleri açıldı.
"Gir hadi."içeriye girdi. Yanağına vurmaya başladı.
"B-bu bunlar. Bunlar nereden geldi?"dedi.
"Şimdi ben avukatım ama aynı zaman da hem katilim hem de hırsızım. Bunlarda benim 6 yıllık birikimim. Tabi içinde annemin mirası da var."
"Şaka falan mı bu? Buların hepsi senin olamaz."
"Hadi eve gidelim."2,3 deste para alıp, çantama attım. Kapıyı kilitleyip,yukarıya çıktık. Ozan abim ufak bir kutu ile yanıma geldi. "Kazandığın mahkeme için sana bir hediye aldık. Konumunu telefonuna attım."kutuyu açtım. Bir ev anahtarı vardı. Bu anahtarı hatırlıyorum.
"Bu annemin sana bıraktığı evlerden birisi. Babam çıktığı mahkemede hepsini bize vermek zorunda kaldı."abime sarıldım. Gözlerim doldu. Asaf'ın elini tutup, dışarıya çıktım.
"Sen benden soğumadın değil mi? Yani katilim falan diye."yüzüne baktım.
"Hayır, ama hâlâ şoktayım. Lilith ben seni ne olursa olsun asla bırakmam."gülümsedim. Arabaya binip,eve geldik. İçeriye girdim. Yerde bir adam yatıyordu. Demir'di. Köksal'a döndüm.
"Ne işi var bunun burada ?"
"Ozan abim belki dövmek istersin diye gönderdi."
Asaf yere eğildi. Ayağa kalkıp, tekmelemeye başladı. Bende Köksal'ın yanına geçtim.
"3 gün boyunca işim yok şu dediğin soygunu yarına ayarla. "Dedim. Asaf yanıma geldi.
"Peki bende soygunlara gelebilir miyim?"
"Yaran acımıyorsa gel. Birde şimdi eşyaları toplayın yarın köşke geçiyoruz."Köksla bana baktı.
"Hangi köşke ?"
"Annemin bana bıraktığı."anahtarı gösterdim. Herkes yukarıya çıkıp,eşyalarını toparladı. Arabalar koliler ve valizler ile dolmuştu. Herkes 2 parça kıyafet bırakmıştı. Kendimi koltuğu attım.
Kapıyı sertçe çalıp, tekmelediler. Kapıyı açtığımda 3 polis içeriye girdi. Neyse ki Demir'i üst kata yatırmıştık. Asaf'a baktığımda güldüğünü gördüm.
Ne oluyordu."Lilith Soylun hırsızlık ve adam öldürmeden suçlusunuz."polislerden birisi gelip, kelepçe taktı. Asaf'a baktım. Cidden yapmışmıydı bunu? Neden?
Hadi goodbayssss
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜM OYUNLARI
حركة (أكشن)Deli bir kadının 18 yaşında kurduğu bir örgüt;ölüm örgütü. Kendini, soygun yapıp, adam öldürmeye adamış bir kadın. Genç kadının en büyük hayali İspanya kraliyet darphanesini soymak. Bu hayalini gerçekleştirmek için güçlenmeyi bekliyor. Ve o gün geli...