İspanyol Adam

23 7 0
                                    

Duru arabadan elinde silah ile indi. "Ne oluyor Ebrar? Ne bu sesler?"

"Korkmayın ileride atış sahası var. Onların sesi. Hadi gidelim kimse görmeden." dedi Eren.

Victoria'yı kucağıma aldım. Arabaya binip, yola çıktık.

"Victoria, sana bir şey söylemeliyim."

"Söyle anne." elini karnıma koydum.

"Kısa bir zaman sonra kardeşin olacak. Ve babanla artık konuşmuyoruz." karnımı öptü. "Babanla konuşmayacağın için üzüldün mü?"

"Hayır, onu hiç sevememiştim zaten. Ayrıca yakışıklıda değildi." hepimiz kahkaha attık.

"Anasının kızı işte."dedi Eren. Bir yerin önünde durduk. Victoria'yı kucağıma alıp, indirdim." Sen Eren dayın ile içeriye git biz geliyoruz."Duru ile sigaralarımızı yaktık.

"Duru ben soygundan sonra İspanya'ya gideceğim."

"Aa neden?"

"Victoria ile tatile çıkmak istiyorum. Gidip, baş başa anne kız gezeriz. Onunla hiç gezemedik."

"Tamam, ama şirket ne olacak?"

"Sen, Alex, Demirel bakarsınız."

"Olur, hadi kahvaltı yapalım." birlikte içeriye girdik.

Yemeklerimizi bitirip, arabaya bindik. İstanbula grlmiştik. "Anneciğim anneannenlere mi gitmek istersin yoksa bizimle şirkete gelmek mi istersin?"

"Şirkete gelmek istiyorum ama üzerimi değiştirsek." üzerinde siyah bir sweat ve pantolon vardı. Victoria siyah giyinmeyi pek sevmezdi.

"O zaman gel awmye gidelim sana bir şeyler alalım. Şirkette değiştiririz üzerini."

"Olur anneciğim." yanağımı öpüp bana sarıldı. Duru, Victoria ve ben awm'ye girdik. Bir çocuk mağazasına girip, Victoria'nın istediklerini aldık.

Eren kapıda bizi bekliyordu. Birlikte şirkete girdik. Benim odama çıkıp, Victoria'nın üzerini değiştirdim.

"Çok güzel oldun." benim gibi bir elbise giymişti üzerinde de hırka vardı. Benim masama oturdu.

"Hemende kaptı masayı." dedi Duru.

"Büyüyünce bu masa ben mi olacak şimdi?"

"İstersen neden olmasın?" onu yanımdaki koltuğa oturtturdum. Bir çizgi film açtım. O çizgi filmi izlerken bende dosyaları kurcaladım. Asaf'ın masasını aşağıya taşıtmıştım.

Asansörden birisi indi ve masama bir dosya fırlattı. Asaf'tı." Çüş. Düzgün koy şunları."arkası dönük olan Victoria'ya anlam veremeyerek baktı.

"Bu soygun olmayacak Lilith."

"Asaf sıradan bir çalışansın bana ne yapacağımı söyleyemezsin!"

"Bu soygun olmayacak. Kadın benim kız kardeşim. Kız kardeşimi öldürmene izin vermem."

"Asaf in aşağıya. Burada bana emir verebilecek son kişi bile değilsin kimse bana emir veremez. Ha eğer soyguna gitmek istemiyorsan şıradaki kağıtları imzala çık git!"

"Kim bu çocuk?"

"Anne ben acıktım."

"Tamam, güzelim birazdan seninle yemeğe çıkarız." Victoria'nın yanına tam 5 tane koruma vardı. Asaf ona doğru 1 adım attığında korumalar silahlarını ona çeviridi.

Asaf kağıdı imzalayıp, gitti. Ama istifa kağıdını değil soyguna katılma kağıdını. Bende imza işlerimi hâlledip, rahat bir nefes aldım." Hadi gel yemek yemeye gidelim. Anneannen bizi akşam yemeğine çağırmıştı. Aysel teyze çok güzel yemek yapar." onu kucağıma aldım. 9. Kata indim. Katlar yıldız numaralarına göre ayrılmıştı.

ÖLÜM OYUNLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin