이복 형제 |+18|

⁴⁰ - " ....Kendini Bana Bırak."

Jungkook'dan

Eve geldiğimizde Taehyung arabadan inmiş ve ben daha inmeden kapımın yanında beni bekler pozisyonda durduğunda ona baktım.

Bir anda eğilip ellerini kalçama koyarak beni kucağına aldığında gözlerim sonuna kadar açıldı. Düşmemek için kollarımı boynuna dolamıştım.

"T-teyung napıyorsun y-ya birisi-"

"Daha fazla dayanamıyorum bebeğim."

Biz asansörde çıkmayı beklerken, Taehyung beni asansörün duvarına yaslamış ve kucağında olmamdan dolayı biraz yükselerek dudaklarıma yapışmış ve resmen sömürmeye başlamıştı.

Elleri kalçamda gezinirken, dili dudaklarımdan içeriye sızmış ve damağımı boydan boya yaladığında gözlerim kaymıştı.

Dairemizin olduğu katta durduğunda asansör, resmen koşar gibi inmişti asansörden.

"T-teyung düşeceğiz!"

"Jungkook. Güzelim, kendini bana bırak."

Ayakkabılarımızı çıkartıp girişe fırlattığında ellerim ensesindeki saçlara dolanmış ve oynamaya başlamıştı.

Kapıyı ayağıyla kapatıp Yeontan'a selam verdi.

"Merhaba Yeontan. Babacıkların biraz meşgul olacak hadi sen oyuncaklarınla falan oyna sonra da uyu. Biraz Jungkook baban bağırabilir ama sen duyma onu. Görüşürüz!!"

Sanki insana selam veriyordu.

Üstelik o 'Jungkook baban bağırabilir' mi dedi?!

"Ne!?"

"Şsh bebeğim. Kendini bana bırak dedim."

Odamıza geldiğimizde kapıyı kapatmış ve direkt beni kucağından indirmeden yatak odamızdaki ikili koltuğa oturmuştu.

Hiçbir şey demeden dudaklarıma atıldığında öyle hızlı öpmeye başlamıştı ki, karşılık veremez olmuştum.

Belimdeki elleri biraz daha bulundukları yerde yerleştiklerinde ağzına boğukça inlemiştim. İnlemem ile anında beni kendisinden ayırmıştı.

"Jungkook. Güzelim, sürtün."

Dudaklarımızı geri birleştirdiğinde belimi hafiften sıkmıştı. Bu hareketi ile sürtünmeye başlamıştım. Kasıklarında dairesel hareketler ile bir ileri bir geri sürtünüyordum.

"Siktir J-Jungkook-ıhm! B-biraz k-kalk!"

Dizlerim üzerinde hafiften kasıklarından kalktığımda kemer sesi duymuştum.

Elleri havada olan kalçama, daha sonra ise altımdaki eşofmana gittiğinde dizlerime kadar sıyırmıştı.

"Bebeğim hazırlamamı ister misin?"

"Ihm T-Teyung i-istemiyoruhm! L-lütfen!"

Taehyung'dan

Yalvarırcasına çıkan sesi beni daha da tetikliyordu...

Zaten her zerresine aşıktım, bir de "Teyung" demesine aşık olabilirdim.

Penisimi deliğine konumlandırdığımda yavaşça belinden içine sokuyordum ki Jungkook aniden kendisini aşağıya bırakmasıyla ikimiz de inledik.

"A-AHM!"

"I-IHM E-EVET!"

Jungkook penisim üzerinde hızla hoplamaya başlamıştı.

Yetmezmiş gibi penisimin üzerine oturuyor ve dairesel hareketler yaparak penisimin içinde hareket etmesine neden oluyordu. (TÖVBEE)

Jungkook, kucağımda zıplarken cebindeki telefon titremişti.

"S-senin t-telef-onun!"

"S-siktir e-et."

"I-ıhm t-titriyor."

"H-hoşuna m-mı g-gidiyor t-titremesi?"

"I-ıhm T-Teyung-"

"V-vibratör a-almalıyız." (Umarım böyle yazılıyordur)

"H-hayır a-ahm a-acır T-Teyung!"

"A-ahm b-bebeğim y-yavaşla!"

Jungkook kucağımda daha da hızlandığında, ikimiz de aynı anda boşalmıştık. Ben Jungkook'un içine boşalmışken Jungkook benim göğsüme boşalmıştı...

"T-teyung... b-bacaklarım acıyor.."

"Duş alalım mı bebeğim?"

"Hm hm."

İçinden çıkmadan kalkıo banyoya ilerlemiştim. Hâlâ Jungkook'un içindeyken tepkisini merak ettiğim için içine bir kere vuruş yapmıştım.

"A-AHM T-TEYUNG Z-ZEVK N-NOKTAMA V-VURDUN! D-DEVAM ET!"

Siktir... böyle olacağını düşünmemiştim....