5 | dyanne

1.1K 116 169
                                    

BÖLÜM 5 | DYANNE

GÜNÜMÜZ - Jennie'den

Rosé sayısını kaçırdığım yeni bir kadehi daha doldururken, burada kalacağı için ona rahat bir şeyler almak için yatak odamıza çıkmıştım.

Mahkeme salonundan ayrıldığımdan beridir -sanırım 24 saati geçmişti artık- bu odaya girmemiştim. Kapıya yaklaştığımda içimde tarifi zor bir acı hissettim. Her şey hem çok yeni, hem de üzerinden yıllar geçmiş gibi hissettiriyordu.

En son ne zaman aşkla sevişmiştik Lisa'yla? En son ne zaman aynı yatakta uyanmıştık? En son ne zaman eve erken bir saatte gelmişti? Hep yaptığı gibi, uyumadan önce bana ne kadar aşık olduğunu anlatmayı ne zaman bırakmıştı?

Sanırım Rosé gibi ben de alkol sınırımı aştığımdan geliyordu bu sorular aklıma. Sorularımın fiziksel bir acıya dönüşüp kalbimi yavaşlatması bu yüzdendi.

Sağ elimi göğsümün üstüne bastırıp sol elimle kapıya yaslanmıştım. Derin bir soluk almaya çalışıyordum. Bir okyanusun içinde ayağıma bir taş bağlanmış ve ağır ağır dibe çöküyormuş gibi hissediyordum. Nefesimi düzene oturtmak zordu. Hızlı hızlı soluk almaya çalışıyordum.

"G-Geçti." diye tekrarladım. "Geçti."

Ama geçmiyordu. Biraz gücüm olsa Chaeyoung'a seslenebilirdim, yapamadım. Kalan tüm gücümle duvarın önüne çöktüm ve sırtımı yasladım. Gözlerimden yaşlar akıyordu. Bu ağlamak mıydı bilmiyorum. Kendimi o kadar tutmuş, o kadar sıkmıştım ki en son ne zaman rahatça ağladığımı bilmiyorum.

Kalbimin sesi kulaklarımda yankılanıyor. Etrafımdaki her şey küçüldü sanki. Yağmur şiddetini artırdı, duyuyorum. Ve evin içinde olmama rağmen sanki üstüme yağdığını hissediyorum.

"Sakin- Sakin ol." diye tekrarlıyorum kendime bir kez daha. Ama sakin olamıyorum.

Bunun ne olduğunu biliyorum. Ergenlik dönemimde ortaya çıkan ve ne zaman kendimi heyecanlanmış ya da baskı altında hissetsem beni koca dünya üstüme yıkılıyormuş gibi hissettiren hastalık: Panik atak.

Bunu en son 1 yıl önce yaşamıştım.


1 YIL ÖNCE - Jennie'den

Klasik akşamlarımızdan birini geçiriyorduk. Mevsim sonbahar, Kore'de iki ay sürecek yağışların başladığı o tarih. Evimizdeyiz, hayatımın aşkına ve güzeller güzeli kızımıza yemek hazırlıyorum.

Lisa salonda, babasının ona devrettiği şirketin işleriyle uğraşırken Dyanne'dan daha çocuk gibi davrandığını söylememe gerek yoktur diye düşünüyorum.

Son yemeğimi fırına koyup eldivenlerimi çıkardığım sırada Lisa seslendi.

"Ruby~~ Gelmen lazım, acilen!"

İlk önce gülümsedim. Beni onuncu kez çağırıyor, bahanesi ise dosyalarda yazan hiçbir şeyi anlayamadığını söylemesi. Yine anlaması çok basit bir şeye imza atıp atmaması gerektiğini sormak için beni çağırdığını biliyorum, o yüzden gülümsüyorum.

"Geliyorum, sevgilim." diye yanıtladım. Ocaktaki rameni karıştırıp fırını bir kez daha kontrol ettikten sonra yanına gitmek için mutfaktan çıktım.

Koltuğun ucunda, iki bacağını olabildiğince açmış oturan ve son bir seneye kadar üzerinde Dyanne'in ödevlerinden başka bir şey görmediğimiz masamızı adeta savaştığı dosyalarla doldurmuş bir adet civciv. Dosyalara öyle bakıyordu ki, sanki cansız kağıt eşyalar değil de onun düşmanıydılar. Lisa'nın onları bir düşman gibi gördüğüne yemin edebilirim.

23 | jenlisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin