24 | mutfak

1K 110 304
                                    

BÖLÜM 24 | MUTFAK

GÜNÜMÜZ - Lisa'dan

Gece pek uyuyabildiğim söylenemese de sabah dinç hissederek uyanmıştım. Gerçi, sabah da denmezdi buna çünkü gün daha aydınlanmamıştı bile. Birkaç kez yatakta döndüm,, misafir yatağında- Bu evdeki yerim buydu artık. Öyle değil mi?

Galiba evimizde neden pek misafir kalmadığını birkaç gündür iyi deneyimlemiştim. Çünkü bu yatak sırtıma batıyor!

Zorlasam da kendimi tekrar uykuya dalamadım. Yataktan bir hamlede doğruldum, birkaç esneme hareketi yaptım. Misafir banyosuna ilerledim, herkes uyuyorken bir duş alabilirim diye düşünmüştüm.

Üzerimdekileri çıkarıp kenara bırakırken aynada kendimle göz göze geldim. Garip bir histi,, kendime hem tanıdık hem de çok yabancı olduğumu hissetmiştim.

Tanıdıktım, çünkü gözlerimde eski beni görebiliyordum. Yabancıydım, çünkü inanılmaz zayıfladığımı ilk kez bu kadar net görmüştüm. Sağ kolumu kaldırdım, neredeyse kemiklerim sayılacak hâle gelmişti. Diğer tarafı kontrol ettim -sanki bir fark olacakmış gibi- Orası da aynıydı.

Kendi suratıma bakıp dudak büzdüm. Sonra işaret parmağımı aynadaki yansımama doğrulttum, "Yemek ye!" diye talimat verdim. Anlaştığımızı umuyorum.

Duştan çıktıktan sonra hâlâ bu evde kalan bornozlarımdan birini giymiştim ama yatak odamızdan yeni kıyafet almayı unutmuştum. Ruby hâlâ uyuyordu ve umarım Dy'in yanında uyuyordu- diye düşünerek yatak odasına adımladım.

Kapı aralıktı, usulca açtım. Hayır, Ruby Dyan'in yanında değil karşımda uyuyordu! Şimdi uyansa ve beni böyle görse ne olur diye düşündüm- Kalbim birkaç saniyeliğine durmuştu, gerçekten. Ve heyecandan değil korkudandı bu,, Ruby'nin tersini görmenizi hiç istememem.

Kafamda bazı senaryolar kurup odağımı ondan ayırmaya çalışıyorum çünkü dayanamayacağım bir güzellikte yatıyor yatakta. Yorgan üzerinden biraz sıyrılmış ve sadece belini örtecek şekilde duruyor- sol eli eskiden benim olan yastığın üzerinde, yumuşak saçları gözlerinin üzerine düşmüş,,

Birkaç saniye dikilip bunu izlemekten kendimi alıkoyamadım. Ama o sanki izlendiğini anlamış gibi yerinde kımıldanınca hemen dolaba yöneldim. Elime geçen ilk kazağı ve pantolonu alıp çıktım odadan.

Üzerimi giyinip aklıma gelen fikirle evden ayrıldım. Dün gece uyku tutmayınca mutfağa geçip süt içmeyi denemiştim ama tadı yirmi sekiz senedir bildiğim gibiydi,, iğrençti.

Ben de sütün tadının neden bu kadar iğrenç olduğunu araştırırken "açık süt" diye bir şey olduğunu keşfettim. Bunlar henüz işlemden geçmemiş sütlere deniyormuş. Pastörize edilmemiş diye bir tanımı vardı- Sanırım işin pastörize etme kısmı bize kalıyordu. Böylesinin daha sağlıklı olduğunu düşündüm,, paket ürünlerden nefret ederdim zaten. Ruby alıştırdığından olmalıydı. O her şeyin organik olmasını severdi.

Süt konusunda neden öyle değildi, neden paket süt tercih ediyordu diye birkaç saniye sorguladım ama sonuç olarak ona soramayacak kadar erken bir saatte uyanmıştım, değil mi? Ve bir planım vardı.

Gece boyunca bu açık süt denen şeyi alabileceğim bir mekan aradım. Sonra gözüme birini kestirdim, güvenli bir yere benziyordu. İşte şimdi oraya gidiyordum.

Mesafem çok uzak değildi, sabahın erken saati olduğundan yollarda da pek kimse yoktu. Neredeyse yirmi dakikada kırk dakikalık yolu gelmiştim. Arabadan indim, etrafa bakındım, telefonumdaki adresi kontrol ettim. Doğru yerde olduğumu anlayınca dükkana doğru ilerledim.

23 | jenlisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin