9000 kelimeyle biz yine rekorumuzu kırdık 🐒
BÖLÜM 61 | KARŞIMDAKİ
GÜNÜMÜZ - Jennie'den
Sessizlik. İkimizin arasında huzur dolu, rahatlatıcı bir sessizlik vardı. Uzadıkça içinizi sıkmayan, bitse de kurtulsam dedirtmeyen, hep böyle kalsak diye düşündüğünüz bir sessizlik. Ve bu sessizlik, uzun zaman sonra birbirimize kavuşmanın verdiği mutlulukla harmanlanmış, bütün mutfağa yayılmıştı.
Sadece ikimiz vardık. Birbirimizin dibine girmiş, sarılır bir şekilde mutfakta yerde uzanıyorduk. Komik bir manzara gibiydi, evet ama ne kadar mutlu ve huzurlu hissettirdiğini anlatamazdım muhtemelen.
Kalbimden bütün vücuduma yayılan bu hoş his vücudumu karıncalandırıyordu. Kafam göğsünde rahat bir konumda kalp atışlarını dinliyordum. Duyduğum her saniye beni daha da rahatlatıyordu.
Birbirimize sarılıp, birbirimize dokunuyor ve birbirimizi hissediyorduk. Uzun zamandır özlemini çektiğim şeyin bu olduğunu anlamama yardım ediyordu. Onu ne kadar özlediğimi her saniye daha da iyi anlıyordum.
Yüzünü, sesini, dokunuşlarını- hepsini. Bir sene boyunca bunlardan uzakta nasıl yaşadım diye sorsanız, şu anda ben de cevap veremem. Çünkü bilmiyorum. Onu bu kadar çok severken onsuzluğa neden kendimi mahkum ettim bilmiyorum. Tüm sebeplerim geçersiz gibi hissettiriyor bu anın içindeyken.
Uzun zamandır sessiz olduğumu fark eden Lisa, "Ne düşünüyorsun?" diye sordu saçımı okşayarak.
Yüzümü onun göğsüne biraz daha bastırırken, "Ne kadar mutlu ve huzurlu olduğumu." diye mırıldandım.
Lisa küçük bir kıkırtı salarken, "Ben de şu anda bunu düşünüyordum. Kalbim göğüs kafesime sığmıyor resmen." diye cevap verdi bana.
Dudaklarım yukarı doğru kıvrılırken ona sarılan kollarımı sıklaştırdım. O da sanki beni içine gömmek ister gibi kollarını belime daha sıkı dolamıştı. Kafamı göğsünden biraz kaldırıp, boynuna gömdüm. Yavaş yavaş alıp verdiğim nefesler boynuna çarpıyordu.
Sevmek böyle bir şeydi, değil mi? Ayrıyken cehennem gibi hissettiriyordu fakat birlikte olduğunuzda cennetten bile daha iyiydi. Bir insanın hem cenneti hem de cehennemi yaşaması alıntısı belki de buradan geliyordu.
Biliyorum, aşk herkes için farklı tanımlanıyor, farklı hissettiriyor. Ama herkesi aynı derecede mutlu edip, üzmüyor mu?
Derin bir nefes alıp, yanağımı onun vücuduna sürterken, "Seninle hem her şeyi konuşmak, hem de sadece susmak ve bu anı sonsuza kadar yaşamak istiyorum." diye mırıldandım.
Bunu duyan Lisa kafasını hafifçe yana eğdi. Başını başımın üstüne yaslayarak birkaç saniye sessizce durdu. Sonunda,
"Şu anda konuşmak zorunda değiliz. Sadece birbirimize sarılıp, birbirimizin varlığından zevk alalım. Sonra her şeyi konuşuruz." dedi sakin bir ses tonuyla.
Onun nazik ve mutluluk dolu sesiyle dudaklarıma bir gülümseme kondu. Mümkünmüş gibi ona daha çok sokulmaya çalışarak, "Hı hım, kulağa güzel geliyor." dedim.
Ondan sonraki süreç sessiz geçti. Birbirimizin sıcaklığında yerde yatarken duyulan tek şey alıp verdiğimiz nefes sesleriydi. Gözlerim kapalı, sevdiğim kadının kollarında huzurla uyuyordum.
Fakat bu anın sonsuza kadar sürmesini istememe rağmen bu gerçekleşmedi. Sonunda gözlerimi açmama sebep olan şey açılan restoran kapısının sesi olmuştu. Kaşlarım çatılırken Lisa'nın boynundan kaldırdım kafamı.Lisa'nın da kaşları benimki gibi çatılmıştı. Bir süre birbirimize bakarak herhangi bir ses daha bekledik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
23 | jenlisa
Fanfictionhakim "gereği düşünüldü" deyip tokmağını vurduğu anda salonda tüm sesler kesilmişti. sırasıyla kararını açıkladığında lisa'nın derin bir nefes verdiğini duydum. o salonda, o anda duyduğum tek şey buydu. bu kadar mı bıkmıştı benden? kurtulmak bu kad...