BÖLÜM 43 | JENNIE RUBY JANE (SEZON FİNALİ)
FLASHBACK - Lisa'dan
Elimdeki çantayı arabanın bagajından indirirken, "Jisoo, orada dikilmeyi bırakıp bana yardım eder misin artık?" diye yüksek sesle sordum.
Ruby yanıma gelip benimle birlikte çantalardan birini aldı. Yüzüme geniş ve parlak bir gülümseme yerleşirken gözlerimi ona çevirdim. O da çantayı bıraktıktan sonra durdu ve bana baktı.
Tam eğilip onu öpecekken, "Bu ev çok garip görünüyor!" diye bağıran Rosé'yle inleyip kafamı indirdim ve Ruby'nin göğsüne yasladım. Ruby kıkırdayarak elini saçlarıma çıkardı ve hafifçe okşadı.
"Tüm yolculuk boyunca evi çok merak ettiğini söylüyordun. Şimdi yorumun bu mu?" dedi Jisoo.
Buna güldüğümde Rosé kaşları çatık bir şekilde hızla bize döndü. Yüzünde sinirli bir ifade vardı. Bu benim daha çok gülmeme sebep oluyordu.
Oflayarak yanımıza geldi ve kendi çantasını aldıktan sonra durup gözlerini üzerimizde gezdirdi.
"Arkadaşını öldüreceğim." dedi. Tanrım, bunu söylerken gerçekten yapacak gibi görünüyordu.
Kendi çantamı da bagajdan alırken, "Ona neden bu kadar gıcık oluyorsun ki?" diye sordum.
Ruby çantasını alıp yanıma gelirken elini elime geçirdi. Gözlerini o da ilk kez gördüğü evin üzerinde gezdiriyordu. Yüzünde beğendiğini gösteren bir bakış vardı.
"Güzel görünüyor." diye fikrini bildirdi kısaca.
"Sana da oluyorum."
Rosé'nin sesini duyduğumda bakışlarımı ona çevirip söylediğine dudaklarımı büzdüm. Yanına doğru giderken sesimi incelterek,
"A-aa minik sincap bana gıcık mı oluyormuş?" dedim. "Ne kadar üzüldüm... Ne kadar üzüldüm..."
O sinirli bir şekilde bana bakarken bu düelloyu çoktan ben kazanmıştım bile. Üzgünüm sarışın.
"Jisoo, anahtarlar sendeydi." dedim. "Daha fazla üşümeden içeri girelim."
"Bir atanamamış Van Gogh, bir bu Van Gogh'a aşık olan en yakın arkadaşım, bir de neredeyse otuz yaşında olan bir kadınla birlikte ne huzurlu bir an içerisindeyim!"
Rosé'nin sitemi kesinlikle bitmeyecekti, biliyorum. Çünkü kaybetti. Çünkü onu sinir ettim! Bu bana inanılmaz keyif veriyor...
Jisoo araya girdi, "Otuz olmama daha çok var." dedi biraz bozuk bir ses tonuyla.
Rosé onu bozduğuna sevindiğini hiç sakınmadan güldü. Ama sonra aklına bir şey gelmiş gibi eliyle ağzını kapatarak bize döndü.
"Ah, konusu açılmışken, doğum günü partisi mi yapsak?" diye sordu.
Biz düşünür şekilde birbirimize bakarken o eğlence dolu bir ses tonuyla tekrardan, "Huzur evinde?" diye ekledi.
Ben ve Ruby gülmeye başlarken Jisoo yüzünü asarak, kaşlarını çattı. Çantayı bırakıp, kollarını göğsünde birleştirerek, "Hah, huzur evine gönderilmek için oldukça genç ve güzel değil miyim sence de?" diye sordu. Bu soruyu sorarken kendinden oldukça emin görünüyordu.
Jisoo, en yakın arkadaşım, tek dostum; elbette öylesin. Bunu inkâr edemem.
İkisi arasında farklı bir hava yayılırken Ruby ile birbirimize yan gözle baktık. Bu ikisi arasında bu aralar garip şeyler olduğunu hissediyordum ama ne zaman Jisoo'ya sorsam beni geçiştiriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
23 | jenlisa
Fanfictionhakim "gereği düşünüldü" deyip tokmağını vurduğu anda salonda tüm sesler kesilmişti. sırasıyla kararını açıkladığında lisa'nın derin bir nefes verdiğini duydum. o salonda, o anda duyduğum tek şey buydu. bu kadar mı bıkmıştı benden? kurtulmak bu kad...