58 | adım adım

1K 107 433
                                    

BÖLÜM 58 | ADIM ADIM

GÜNÜMÜZ - Lisa'dan

Kapıyı açıp, içeri girmiştim bile. Bu yüzden Yuri de susmuştu. Bense yerimde donup kalmıştım çünkü... odamda biri vardı.

Benim bakış açımdan yan bir şekilde benim masamda oturuyor, benim dosyalarıma bakıyor, benim işlerimi yapıyordu. Olduğum yere çakılı kaldım ama o kapıyı açıp dakikalardır dikildiğimi bile fark etmeyecek kadar işe gömülmüş görünüyordu.

Yuri'ye dönüp, "Çıkabilirsin Yuri." dedim. Eğilip selam verdikten sonra sessizce açık kapıdan çıktı. Gözlerimi tekrar içeriye çevirdiğimde hâlâ geldiğimi fark etmediğini gördüm. Hâlâ o karışık dosyaları okuyordu.

Kapıyı Yuri'nin arkasından yavaşça kapatıp içeri doğru adımladım. Masamın önüne geldiğimde onun önünde duran dosyalardan birini elime aldım. Sonunda beni fark etmişti. Önce biraz korkarak elini göğsüne koydu, sonra başını yavaşça kaldırıp yüzüme bakarak, "Lisa! Korkuttun beni." dedi.

Saçları?

"Geldiğini fark etmedim."

Kahkül mü kestirmiş?

"Ben de şu anlaşmanın üzerinden geçmiş olmak için gelmiştim."

Ona yakışacağını biliyordum. Hep söylemiştim ama hiç dinlememişti beni. Şu kısa saçlarına, şu kedi gözlerinin üzerine dökülen kahküllerine bir bakın.

"Lisa?"

Neden bu kadar takılı kaldım?

Başımı hızlıca yana sallayarak, "Hoş geldin." dedim ve elimdeki dosyayı bırakmadan masamın karşısındaki koltuğa yürüdüm. Bunu demek istememiştim. Yani, şu an aklım karışmıştı. O yüzden koltuğa oturmadan, yeniden yüzümü ona dönüp,

"Neden geldin?" diye sordum.

Kedi gözleri şaşkınlıkla açıldı, az önce neden geldiğini mi anlatıyordu o? Dinleyememiştim. Şaşkınlığı bu yüzden olsa gerek, değil mi?

Biraz tedirgin bir ifade ve vücut diliyle ayaklandı. Saçlarını geriye doğru taradı, kahküllerine henüz alışamamıştı anlaşılan. Sonra onları tekrar düzeltti. Ve ben onu böyle izleyerek dakikalarca bekledim.

Sonunda masadan bir dosyayı alıp, onu okuyarak yanıma doğru yürümeye başladı,

"Bu küçük şehirler için bir eksik var mı diye göz atıyordum. Geçen gece de aklıma takıldı-" Kısmında yanıma gelmişti çoktan.

Parfümünün kokusu burnuma dolacak şekilde yakınımdaydı. Başını dosyadan kaldırıp yüzüme bakarak, "Biz devletlere gerçekten o şehirlerin ihtiyaç sahiplerine ulaşacağı konusunda güvenebilecek miyiz?" diye sordu.

Bir adım geri çekildim. Kaşlarını çatarak bana baktı. Gözlerimi ondan alamıyordum.

Ne sormuştu? Şehirler? Devletler? Güvenmek?

Yüzüne dik dik bakarak sessiz kalmamdan korkmuş olacak ki, çatık kaşları ve şaşkın bakışlarıyla benim açtığım o bir adımlık mesafeyi kapatarak, tekrar bir adım daha yaklaştı. Elini kolumun üzerine koyarken,

"Lisa, iyi misin sen?" diye sordu.

Neden parfümünün kokusu birden tüm odaya doldu? Gözlerime neden bu kadar uzun bakıyor? Ben neden uzaklaşamıyorum ondan şu anda? Gözlerine neden bu kadar uzun bakıyorum?

'Kendime gelmeliyim.' dedim içimden. Kolumu hızlıca çektim, o bir adımlık mesafeyi tekrar açtım. Hatta bunla yetinmedim, masama doğru yürüdüm. Hızlıca oturdum. Bugün neden gömlek giymeyi seçmiştim ki? Şu an nefes alamıyordum resmen.

23 | jenlisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin