25 | yanlış anlamalar

976 102 339
                                    

BÖLÜM 25 | YANLIŞ ANLAMALAR

6 GÜN ÖNCE- Lisa'dan

Jisoo'yu da arayıp onu da plana dahil ettikten sonra Chaeyoung'dan gelecek haberi beklemeye başladım. O sırada gözlerimi galeride gezdiriyordum. Her zamanki gibi Thomas'ın birbirinden güzel tabloları vardı duvarlarda. Birinin önünde durmuştum. Bir manzara tablosuydu. Bir tarafta küçük kulübe, kulübenin önündeyse bir çocuk ve köpek koşturuyordu. Huzur verici bir tabloydu.

Telefonum cebimde titrediğinde çıkardım. Arayan Rosé'ydi.

Hızla açıp telefonu kulağıma yerleştirdim. "Rosé? Ne dedi?" diye sordum heyecanla.

"Tamam dedi, şimdi sen git hazırlan, biz de hazırlanıyoruz." İçimde sevinç ve mutluluk baş kaldırırken görmese de kafamı salladım.

"Tamam, görüşürüz." diyip telefonu kapattım. Yüzümdeki gülümsemele etrafa bakınmaya başladım. Thomas'ı arıyordum. Ona haber verip eve geçecektim.

Sonunda onu kenarda birkaç müşteriyle konuşurken buldum. "Thomas!" İsmini seslenirken ona doğru ilerlemeye başladım. Beni duyduğunda diğerlerinden birkaç dakika isteyip bana doğru gelmeye başladı.

"Ne oldu? Bir sorun mu var?" diye sorduğunda kafamı iki yana salladım.

"Benim acilen eve geçmem gerekiyor, onu haber verecektim." dediğime kafa sallayıp etrafa bakmaya başladı.

"Bekle çocuklardan birine söyleyeyim seni eve bıraksınlar." Normalde gerek yok derdim ama şimdi hemen eve gidip hazırlanmak istiyordum. O yüzden susarak sadece kafa salladım. Kenardaki adamlardan birini yanına çağırdı.

"Jason, Lisa'yı evine bırak lütfen." Adam kafa sallarken dışarıya doğru ilerledi. Muhtemelen arabaya gidiyordu.

"O zaman haftaya sergide görüşürüz?"

"Evet, görüşürüz." Kafamı sallarken onu onayladım. Gülümseyerek son kez koluma hafifçe bir yumruk attı ve diğerlerinin yanına geri döndü. Ben de dışarıdaki adamı çok bekletmemek için galeriden çıktım. Kenarda Thomas'ın arabasının önünde duruyordu şoför. Ben yanına gittiğimde kapımı açmak istese de izin vermedim.

Ben yan koltuğa otururken o da sürücü koltuğuna oturdu. Ona gideceğimiz adresi söyledikten sonra kafa sallayarak arabayı çalıştırdı. Çok heyecanlı ve mutlu hissediyordum. Bu olay belki de onunla olan ilişkimi yeniden düzeltmeme yardım edecekti. Bir umut olmasa neden kabul etsin, değil mi? Hâlâ umut vardı ve asla pes etmeyecektim.

O da beni hâlâ seviyor. Bu yüzden inanıyorum, tekrar iyi olacağız. Yeniden eskisi gibi bir aile olacağız. Mutlu ve birlikte olacağız.

"Geldik efendim." Ben kendi düşüncelerime dalıp giderken biri omzumu dürttü. Kendime gelip etrafa baktım. Gerçekten de bizim evin önündeydik.

"Teşekkürler." diyerek arabadan indim. Hızlı adımlarımı eve doğru yönelttim. Temiz ve düzenli bahçeden geçerek kapı önünde durdum. Anahtarla kapıyı açıp içeri girdim. Ruby daha gelmemişti. Bu yüzden rahat rahat giyinebilirdim.

Hızla yukarı çıkarak odaya girdim. Ilık bir duş alıp çıktıktan sonra dolap önüne geçtim. Üzerime siyah bol bir pantolon, beyaz boğazlı bir kazak, onun da üzerine siyah bir kaban giyme kararı aldım. Ben üzerimi giyip bitirirken aşağıdan kapı sesini de duymuştum.

Yüzüme mutlu bir gülümseme yerleşirken odadan çıktım. Merdivenlerden aşağı inerken onların da seslerini duyuyordum.

"Merhaba." dedim yüzümdeki gülümsemeyle onlara bakarken. Dyanne Ruby'nin kucağında duruyordu. Beni gördüğünde mutlulukla gülümsedi.

23 | jenlisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin