FİNAL- YOLUN SONU

2.7K 77 105
                                    

FİNAL

AVJİN KİTABI TAMAMLANMIŞTIR, kitabın yan karakterlerini kaleme aldığım HEZAL YAYIMDA!
Profilimden ulaşabilirsiniz !

Herkese merhaba , sözü çok uzatmadan sizleri final bölümümüzle yalnız bırakıyorum. Bazı yerleri benim belirttiğim şarkılarla okumanızı rica ediyorum.

Son kez düşüncelerinizi benimle paylaşırsanız sevinirim.

Avjin'in bakışıyla yazdığım kısım son bölüm Avjin'e gelen fotoğrafın devamıdır.

Ve bundan sonra HEZAL'de buluşmak dileğiyle. Hezal yeni bölümü şimdi yayımda!

**

Berdan'dan...

*Flashback*

Arabası şenlik alanına yaklaşınca yavaşlayıp durdu. Kendini bildiğinden beri kalabalıktan da gürültüden de hoşlanmazdı fakat mecbur olduğu bir düzen vardı karşı çıkamadığı. Ağası olduğu bu topraklarda gürültü olmadan olmazdı yanında da hep kuru kalabalıkla gezerdi. Genç yaşına rağmen omzuna yüklenen sorumluluklar onu deli dolu bir hayattan uzaklaştırmıştı hızla. Hiçbir zaman aklı havada nerede akşam orada sabah diyen biri olamamıştı.

Barışın hakim olmadığı ve belki de hiçbir zaman olamayacağı bir düzende açıyordu her yeni güne gözlerini. İnsanların paylaşamadıkları şeyin toprak parçaları olması başlarda yadırgadığı bir şeydi fakat zaman geçtikçe kendisi de yadırgadığı bu düzene teslim olmuştu. Oysa tüm bu toprakların, yerin ve göğün tek bir sahibi yok muydu?

Önceden bir kısmını aldığı işlerin tamamını babasının ilerleyen yaşı dolayısıyla devralmıştı. Onun yerine toplantılara katılıp yeri geldiğinde onun adına kararlar alıyordu artık. Aslında babası yerine bir vekil olacaksa bu ağabeyi Serhad olmalıydı.

Ama...

Bir aması vardı işte. Yıllar önce bu topraklarda akan kan ağabeyini de kendisini de hiç istemediği hayatlara sürüklemişti. Onu erken yaşta sorumluluk yüklenmeye; Serhad'ı da hiç tanımadığı, huyunu suyunu bilmediği biriyle evlenmeye. Hoş şuan mutlulardı yengesi ve ağabeyi, yeni doğan kızları ile birbirlerine yabancı oldukları günleri unutmuşlardı. İşin özü olan Berdan' a olmuştu yani.

Arabasının camı küçük çocuklar tarafından tıklanınca düşüncelerinden irkilerek sıyrıldı. Sıkıntılı bir nefes verdi o an. Ne zaman bulunmaktan memnun olmadığı bir ortama girecek olsa ayakları geri geri gider olabildiğince oyalanırdı. Tıpkı şimdi olduğu gibi.

Neyse topu topu yarım saat diye geçirdi içinden. Köylülerinden birinin çocuğunun sünnet düğünü vardı ve evin avlusu kocaman bir şenlik alanına dönüşmüştü. Böyle eğlencelerde ailesini temsilen ne anası ne de kendisi eksik olurdu. Berze Hanıma göre insanlarla ne kadar içli dışlı olursan o kadar sever ve sayarlar sadık olurlardı sana.

Kapıyı açıp aracından indikten sonra çevresini kuşatan çocukların her birini sevip ellerine harçlık tutuşturdu. Kalabalık alana ilerlerken görüş alanı daha çok netleşiyordu. Kadınların kurulduğu ayrı masanın bir ucunda anasını otururken gördü, anası ordaysa diğer bir uçta oturanı tahmin edebiliyordu. Tıpkı kendisi için ayrılan baş köşeye geçerken diğer bir köşede oturan kişi gibi.

Mizgin Birtan...

Kendini karşılamak için gelenlerin ellerini sıkıp yerine doğru ağır adımlarla geçti. Üzerinde gezinen gözlere aldırış etmedi. Sonuçta Mizgin Ağa'ya kalkıp selam verecek değildi o da selam beklediği için bakmıyordur ya kendine.

AVJİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin