14.Bölüm

15.6K 786 157
                                    

AVJİN KİTABI TAMAMLANMIŞTIR, kitabın yan karakterlerini kaleme aldığım HEZAL YAYIMDA!
Profilimden ulaşabilirsiniz !

Herkese merhaba :)Paylaşmak için sabırsızlandığım keyifli bir bölüm getirdim sizlere :)

Şunu söylemeliyim diğer bölümü öyle bir yerde bitireceğim ki çıldırıyorum yazıp paylaşmak için :))) Hatta alıntı bile paylaşmayı düşündüm ama kendimi durduruyoruuum.Şimdiden sığınaklara geçin diğer bölüm Berdan'a kızacağız,çünkü Didar geliyor konağa :)))

Bölümün sonuna eklediğim soruları cevaplarsanız sevinirim :)

Bölüm Şarkısı :Hayat Devam Ediyor

Keyifli Okumalar..

--

Birkaç gündür Polatlı konağına hakim olan can sıkan huzursuzluk,herkeste sebebini bilmediği gerginliklere de yol açmıştı.Berdan'ın bir kahvaltı sabahı masayı terk edip gitmesinden sonraki günler kendisinin öfkeli halleri gözle görülür cinstendi.Zaten pek de farklı olmayan ama daha fazla artan bu hallerinin sebebinin kimse tarafından bilinmemesi de ayrı bir olaydı.Ne anası Berze Hanım ne de ağabeyi Serhad ne kadar sorsalarda ona ne olduğunu,kimse bir şey öğrenememişti.

Aslında ona ne olduğunu bilen birisi vardı,o da Avjin'di.O gün yine Berze Hanım'ın zorlamalarından birini yaparak Berdan'ı uğurlamak için peşinden gittiğinde onun şahit olduğu konuşmaların hepsini o da duymuştu.

Kaç aydır evlenmek için bekliyor Didar...

Bunu duyar duymaz bu kadar zaman Didar'dan sanki ayrılmalarının sorumlusu kendisiymiş gibi işittiği sözler bir bir döküldü zihnine.İçi ona karşı tarifi imkansız bir öfkeyle dolup taşarken kimseye tek kelime edememiş herkese susmuştu.

İçi çığlık çığlığayken...

Berdan'a kandırıldığı için üzülmesi gerekiyordu belki fakat onun için de üzülmüyordu sadece hayret ediyordu.Bu kadar zaman hiç mi Didar'ın hayatında bir başkasının olduğunu anlamamış,onda bir tuhaflık olduğunu görememişti.

Aşk herkese ve herşeye kör olmak mıydı?

Eğer böyle bir şeyse aşık olmadığına şükredebilirdi Avjin,her zaman insanın ayakları yere sağlam basarak yaşaması gerektiğini savunan duruşunda buna yer yoktu çünkü.Berdan Didar'ı sevmişse herşeyi göze almalıydı ki bu sayede şimdi daha az üzülebilirdi.Ama görüyordu ki o yeri göğü inleten ağadan eser kalmamıştı.

Aşk zayıflık mıydı?

Geçen on gün süresince Berdan'ın kaç gece eve gelmediğini saymamıştı bir yerden sonra,geldiğini de gecenin bir yarısı odasının açılıp kapanan kapısından anlıyordu.Sabah gün yeni yeni doğarken gittiği için de kimselere görünmemiş oluyordu ve bu en çok da Berze Hanım'ı sinirlendiriyordu.Onun gözüne batmamak için de aynı ortama girmiyor hatta kaldığı odadan bile çıkmıyordu doğru dürüst.

Düşündükçe verdiği tek tepki yüzünde oluşan acı dolu bir tebessümdü.On günlük bir yeni gelindi ama yaşadıkları mutluluktan büsbütün uzaktaydı.Bunları hak edecek ne yapmıştı onu da bilmiyordu,bir yerden sonra düşünmeyi de bırakmıştı.

Ruhsuzluğun beden bulmuş hali...

Odasının kapısı can sıkıcı bir yavaşlıkta açıldığında günler sonra gündüz vaktinde eve gelen Berdan Ağa'yı görmenin afallamasını yaşadı içinde.Onu tepeden tırnağa süzünce yine o perişanlığı görmesine şaşmamıştı,artık alıştığı için.Ancak bu durumun sinirlerini bozduğunu da inkar edecek değildi.

AVJİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin