28.Bölüm

14.4K 594 175
                                    

AVJİN KİTABI TAMAMLANMIŞTIR, kitabın yan karakterlerini kaleme aldığım HEZAL YAYIMDA!
Profilimden ulaşabilirsiniz !

Herkese merhabalar :)

Heyecanlı bölümlere giriş yaptık önceki bölüm itibariyle,umarım sizler de okudukça heyecanlanır,beğenir ve düşüncelerinizi eksik etmezsiniz.

Bölüm Şarkısı : Koray Avcı – Yakarım Geceleri (dinlemenizi şiddetle tavsiye ederim.)

Keyifli Okumalar..

--

Bir şeyi hiç elde edememek ile sahip olunanı kaybetmenin insanda yarattığı üzüntü çok başkadır.Daha önce hiç sahibi olmadığın için sadece elde edemediğine üzülürsün ancak sahip olduğunu kaybetmek öyle midir?

Mutluluğunu kaybetmek,her şeyin iyi olacağına dair inancını kaybetmek hele...İster ki yer yarılsın içine gireyim ama bunları kaybetmeyim.Ancak bir kere yola çıkmışsa kaybetmek,artık her şey için çok geç demektir.

Saatler evvel içine atılan umut tohumlarının yerini yeller almıştı,mutluluk desen kırıntısı dahi kalmamıştı.Üstüne bunları kaybettiği gibi bir de üzüntü gelmiş peşisıra acıyı da getirmişti.Karşısında canını kaybettiğinin acısından ondan gideceğini söyleyen kadının bu lafını sadece üzüntüsüne vermek istiyordu.Gerçekten de istediği ondan gitmek olamazdı Avjin'in biliyordu.

Olmamalıydı da.

Bu hareketlerinin tek sebebi,bebeklerinin acısıydı.O acıdan dolayıdır ki sanki yitip giden can sadece Avjin'in canıymış gibi konuşuyordu.O acıdan dolayıdır ki Allah'ın verdiği canı kaybetmenin sorumlusu sanki kendisiymiş gibi laflar ediyordu.Ancak Berdan bunların hiçbirine kulak asmayacaktı.

Duymamaya çalışacaktı.

Anası derdi,kadınlar rahimlerine bebek düştüğü an ana olur da erkekler ancak kucaklarına aldıklarında baba olurlar diye.Bu yüzden Avjin'in acısının kendi acısından daha yukarıda görüp onu anlamaya çaba gösterecekti.

Gideceğim derse onu anlayamazdı işte.

Karısının yaşlarla ıslanan yüzünü sarmalamak için ellerini uzattığında başını ondan kaçarcasına kenara çevirdi Avjin ve bir kere daha derin bir nefes aldı Berdan.

Sabır...

-'Bir yerin acıyor mu,ağrın var mı?'

Aslında acısının olduğunu da ağrısının varlığını da biliyordu Berdan ancak Avjin'in gitme isteğini duymazdan gelmek için söyleyebileceği tek şey de buydu.Çünkü elini tutsa olmuyor,gözünün yaşını silmesine müsaade etmiyordu.

Ki sorduğu bu soru bile çileden çıkartmıştı Avjin'i,bunu yüzünün kıpkırmızı olmasından anladı.Berdan sınandığının farkındaydı,o hayatı boyunca kimseye sabır göstermemişti ki şimdi Avjin'e kolayca gösterebilsindi.Acıysa kendisinin çektiği de acı değil miydi?Neden onun da acı çektiğini göremiyordu bu kadın?

Neden gitmek istiyordu ?

-'Ağrımın da acımın da nerede olduğunu iyi bilirsin,yeniden söylememe lüzum yok.Gerçi nereden bileceksin değil mi?'

Sabrının son demlerinde oturduğu yerden kalktığı gibi dibindeki duvara yumruğunu geçirdi.Böyle yaparak Avjin'i korkuttuğunu hatta onu daha da öfkelendirdiğini biliyordu ancak elinde değildi.

Avjin,kimselere benzemezdi çünkü başkası sinirlenince korkup yerine sinmezdi.

-'Neden acın sadece kendi acınmış gibi ağrın kendi ağrınmış gibi konuşup da beni sinirlendiriyorsun?Benim çektiğim acı acı değil mi?'

AVJİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin