18.bölüm

114 37 6
                                    

Yaşamın en büyük dramı, insanların yok olması değil, mücadeleden yılmasıdır

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yaşamın en büyük dramı, insanların yok olması değil, mücadeleden yılmasıdır. (Cemil Meriç)

20 Ocak 1991

"Neler olduğunu öğrenebildin mi? Bu seslerin sebebi neymiş?"

Leyla merdiven sahanlığında bir saattir beklediği İdris'e sesleniyordu. Arabasından inmiş kötü haber verecekmiş gibi üzüntüyle bakıyordu. İdris'in gelmesini bekleyen eşi ve çocukları hatta birkaç çalışan Leyla'nın evinin önünde toplanmış meraklı gözlerle adamın ağzından çıkacak cümleleri duymak için başında dikiliyorlardı. Başındaki beresini düşünceli bir ifadeyle çıkarıp beklenen kötü haberleri tane tane anlatmaya başladı.

"Duyduklarınıza inanamayacaksınız. Hâlâ böyle şeylerin yaşanması çok garibime gitti doğrusu. Vadide ki çiftlikte inanılmaz şeyler oluyor." dedi İdris olayların üzerindeki tesiriyle abartılı konuşarak durumu anlatıyordu.

Duyduklarını anlamsız bulan Leyla olayı daha iyi çözümleyebilmek için merdivenleri hızlıca inerek soluğu İdris'in yanında aldı;" Şimdi bana hiçbir ayrıntıyı kaçırmadan şu inanılmaz bulduğun olayı anlatıyorsun."

"Rumlar eski zamanlarda olduğu gibi meşaleleri yakmış soluğu Osman'ın kapısında almışlar." Dedi İdris sıkıntıyla

"Nedenini öğrenebildin mi?" dedi eşi Emine hanım meraklı ifadeyle.

Yüzünü buruşturarak ağzından çıkacak cümlelere odaklanan meraklı kadınlara bakarak açıklamasını yaptı; "Osman, nişanı bozmuş. Cavit'te bunu hazmedemeyip bütün Rumları arkasına alarak Osman'a sürükledi. Rumlar Osman'ın kararını değiştirmesini istiyor ama kararında inat ederse karşılığında berdel istiyorlarmış."

"Ne! Az evvel berdel mi dedin sen?" diye afallamış bir ifadeyle sordu Leyla.

"Cavit nişan bozmanın karşılığında Azelya'yı o suratsız oğluna istiyor. Tabi bununla da bitmiyor iş. Osman'ın Türk bir kıza aşık olduğu söyleniyor. Ölürüz de buna izin vermeyiz diye seslerini yükseltmekte hiçbir çekince görmüyorlardı."

"İnanamıyorum." diyen Leyla'nın ağzı şaşkınlıktan açık kaldı. Gerçi onunla birlikte İdris'i dinleyenlerin de ondan bir farkları yoktu.

"Azelya daha çocuk bunu görmeden o yaşlı dul, oğluna mı istiyormuş? Osman buna katiyen izin vermez. Bunlar tamamen saçmalık. Peki dedikleri olmazsa ne yapmayı düşünüyorlar onu öğrenebildin mi?"

"İstekleri olmadan evin önünden ayrılmayacaklarmış. Osman'ı da dinlemek istemiyorlar. Ya kan ya berdel diyerek bağırıyorlar."

"Aman Allah'ım bunlar Osman'ı hedef almışlar. Bunu ona nasıl yaparlar? Onlar için yeni bir şehir kurdu hepsini bir arada toplayıp özlemlerini giderdi. Osman böyle bir karşılığı hak etmiyor."

"Besle kargayı oysun gözünü diye boş yere dememiş atalarımız." diyen İdris'in sesine çiftliğe yaklaşan arabanın sesi karıştı. Avluda toplanan herkes meraklı gözlerini gelen arabaya dikti. Arabanın içinde gördükleri kişilerse olayların ciddi olduğunu gösteriyordu.

Ander İkbalimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin