9.bölüm

114 44 1
                                    

Ben bu dünyaya kin değil sevgi paylaşmaya geldim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ben bu dünyaya kin değil sevgi paylaşmaya geldim.

Akşamüstü yaşadığı kabus gibi talihsiz olay yüzünden zor bir gece geçiren Melisa, sabahın ilerlemiş olmasına rağmen yatağından kalkmayıp, tavana gözlerinin feri sönmüş ölü balık gibi öylesine bakıyordu. Anlamaya çalışıyordu gerçekten bu denli hakareti ve aşağılanmayı hakediyor muydu? Adeta bir dilenci gibi muamele görmüş, hunharca kadınlık duyguları aşağılanarak huzurdan kovulmuş, gururu ayaklar altına alınarak paspas olmuştu. Canavar bir ruha sahip, sevgiden yoksun, vicdan kırıntısı bile taşımayan vahşi yanını sadece kendisine gösteren Kenan Arkan'ın eline kendi ahmaklığı sebebiyle vermiş olduğu koz yüzünden perişan pespaye bir duruma düşmüştü. Böyle bir karakterden nasıl sevgi dilenecek duruma düşmüş, basit bir kıza dönüşmüştü? Platonik durumlara düşecek kadar hayalperest, gerçeklere karşı bu denli duyarsız melankoli miydi? Aklını başına toplamalı kaya gibi sağlam ve dimdik durarak tek başına güçlü olmayı, birilerinin sahte sevgilerine tenezzül dahi etmemeyi öğrenmesi gerekiyordu.

Aklını kullanıp iç muhakemesini yapan Melisa akşam aç yattığı için guruldayan midesinin sesiyle yataktan kalkmaya çalıştı. Ayağa kalktı. Terliklerini giyeceği zaman yorgunluğu ve açlığı yüzünden tansiyonu düşmüş olacak ki hafiften dönen başı yüzünden duvarlara tutunarak kapıyı açıp salona geçti. Evin sessizliği Leyla'nın sabah erken saatlerde çıkmış olduğunu gösteriyordu. Gece de geç gelmiş olduğunu uyuyamadığı için fark etmişti. Zor geçen bir inek doğumunda olduğunu İdris efendiden öğrenmişti. Sabah çok erken çıkmasının sebebi ise belli ki doğumda bazı aksilikler yaşanmış olmasıydı.

Masaya bırakılan notu alıp okuyunca tahminlerinin doğruluğunu görmüş oldu. İnek doğum yaparken ölmüş, buzağı yalnız kaldığından dolayı onunla bizzat ilgilenmeye gitmişti. Leyla veteriner olarak bu yörenin hayvanlarıyla yakından ilgilenir bakımlarını titizlikle takip ederdi. Halkta onu benimsemiş, zaruri durumlarda mutlaka ona danışırlardı. Yaptığı işe gönlünü veren Leyla ücret talep etmeden gönüllü olarak hayvanlarla ilgileniyordu. Yoksa kendi çiftliğinin yoğun iş temposu ona bir hayli yetiyordu. Hayvanları ve doğayı sevdiği için asla gocunmuyor, severek herkese yetişmeye büyük ölçüde gayret ediyordu.

Notu okuyan Melisa, elini yüzünü yıkamak için banyoya geçti. Aynada görmüş olduğu solgun ve bitkin yüze son kez su çarpıp havluyla kuruladıktan sonra mutfağa geçti. Guruldayan midesi için basit bir sandviç hazırladı. Zorda olsa lokmaları yutarken günlerdir görmediği atını hatırladı. Yemeğini çabucak yedikten sonra binici kıyafetlerini ve çizmelerini giyerek ahıra gitmek için evden çıktığında, gökyüzünde ki gri bulutlar keyfini kaçırsa da hiçbir gücün atına binmekten onu alıkoyamayacağını düşünerek atların olduğu bölmeye geldi. İdris efendiyi atların yem torbasını takarken görünce sanki dün gece hiçbir şey yaşanmamış gibi gülümseyerek; "Günaydın." dedi.

"Sağ ol kızım nasılsın?" diye soran İdris efendi kızın at binmek için giydiği kıyafetlere kaşlarını çatarak; "Hava yağacak gibi gözüküyor. At binmek için tehlikeli olabilir."

Ander İkbalimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin