Antrakt 58》İki Yabancı Bir Aile

774 71 50
                                    

Antrakt 58
《Can》

Çorbacı, Arama,Yurt Dışı, Bayram ve Aile


Olayların kokoreç ararken bir çorbacıya denk gelişimiz ile sonlanması  garibime gidiyordu.
En son İlke ile bir çorbacıda takıldığımız günü hatırladığımda kendimi eskiye dönmekten alamamıyordum. Buruk bir tebessümle oturduğum yerden karşımda duran İlkeye baktım.

O zaman beni istemesi için yalvarıyorken şimdi kendimden itiyor olmak tuhaftı. Yutkunarak önüme gelen çorbayı karıştırdım.

"Yavv siz ne ara samimi oldunuz? En son birbirinize vuruyordunuz?" İnanç benim söyleyemediğim şeyleri dillendirirken Mehmet çorbasına sirke döküyorken durakladı. "Hala onu dövebilirim, aramız düzelmedi." Dedi.

"Bende dedi İlke, dövebilirim yani."

Raif onun koluna vurduğu anda İnanç "Aynen yaparsın." Diyerek kelle paça çorbasını iştahla hüpletti."Kardeşim sessiz iç şu çorbaya ya."

"Karışma." Diyerek Raifi susturup tekrar çorbasına gömüldüğü an bende karşımda duran İlkeye tekrar baktım.

Fakat o benim bakışlarımdan kaçınır gibi çorbasına kıtır ekmek atıp karıştırdı. Çorbamın içinde kaşığımı dimdik tutuyorken telefonumun çalmasıyla elimi cebime attım. Gece gece hayr olsundu.

Ekranda gördüğüm WhatsApp aramasıyla telefonu açıp kulağıma götürdüm. "Can, günaydın oğlum. Erken mi aradım yoksa?"

Aklıma şu an Yurt dışında olduğum yalanı gelirken masaya daha da gömülüp dışarıdan gelen sesin ona gitmesine engel olurcasına telefonun dışını elimle sardım.

"Yok baba neredeyse öğlen olacak, uyanmıştım."  İnanç babamın adını duyar duymaz hızla ayağa kalkıp yanında duran ceketini benim kafamın yarısına sarıp diğerine parmağıyla susun işareti yapmıştı.

"Nasılsın?"

"İyim baba orada saat çok geç değil mi neden uyumadın?"

"Seni aramak için."

Dudaklarımı dişledim. Tam zamanıydı gerçekten. "Bir sorun mu oldu da beni aramak için geceyi bekledin."

"Yok ama okul açıldı açılacak dönüş biletini ne zamana almamı istersin?"

Sinirle gözlerimi yumup geri açtım. "Senin almana gerek yok. Ben kendim alırım. "

"Kaç para haberin var mı biletler."

"Bilmem, bakarım işte." Dedim tekrar. Gözlerim beni izleyen kişilere bir tur bakıp tekrar çorbama baktım.

"Olmadı ben sana parasını atayım o zaman, sen bilet fiyatlarına bak söyle bana."

"Olur, tamam." Dedim. Hafifçe öksürdüm. "Tamam o zaman ben kapatayım mı? Sen yatarsın."

"Tamam ama öğünlerini atlama tamam mı? Haftaya burada olmaya çalış, bayram geliyor Babannen ve deden sen gelsen ne güzel olurdu diyorlar hem ben ve annende çok özledik seni."

Yutkunarak başımı salladım. "Tamam. Gelmeye çalışırım. İyi geceler."

Telefonu kapatıp başımda duran ceketini İnanca ittirdiğimde tüm meraklı gözler bana dönmüştü.

"Ceketi kafana asmadan telefonla konuşamıyor musun sen?" Diyen Raifle İnanç öne atladı.

"Adam Can'ı yurt dışında biliyor. Sence çevredeki Türkçe konuşan insanları duyup sorgulamayacak mı?"

EntracteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin