Antrakt 11》 Biz Sarhoşuz

1.4K 104 38
                                    

Antrakt 11
《Can》

Lise Günlükleri 1

"Koş, koş hadi Can"

Derin nefeslerim ciğerlerime batarken bile gülerek koşmaya başladım. Ayaklarıma gelen topu hızla İlkeye gönderdim. İlke ona attığım topu hızla kaleye sürerek Taylan'a pas attı ve gol!!!!

"GOL!"

Neşe ile yerimde zıplarken kendime engel olamadan bana kollarını açmış İlkeye koşarak hızla kucağına atladım.
Elleri sırtımda destek olarak tutarken bacaklarımı beline sardım.

Benim ağırlığımı hiç hissetmiyor gibi beni etrafinda gülerek döndürdü. Liseler arası şampiyonasını kazanmıştık. Şampiyona sikimde değildi, aşkın zirvesini oyunuyordum.

Nabzım delicesine çarparken kollarımı koynuna doladım. Çok nadir olan bu yakın temasa sıkıca tutundum.

"Cann kazandık! "

Gülmeme engel olamadım. "Herhalde! Sen varken kaybetmemiz imkansızdı zaten."

O etrafında dönmeyi durdurarak beni yere indirdiğinde benden hayli uzun olan boyuna baktım. Ergenlik ona hayli yaramıştı çünkü benden daha hızlı uzuyordu. Bu boyda kalmayacaktım ama şu an ondan oldukça kısa ve minik olmak biraz dokunuyordu.
"Kazandık! " diye tekrar diretti. Başımı usulca salladım. "Kazandık! Biz." Diyerek bitirdim.
Ben, biz olmayı seviyordum. Biz olmak demek benim hayat bulmam demekti.

Hızla beni kendine çekerek sarıldı."Kupa bizimdir. Nasılda hava atıyordu piçler. Havalarını söndürdük."

Gülerek başımı salladım. Piçler sikimde bile değildi. Ona sarılıyor olmak benim için yeterince iyidi.

Diğer takım üyeleri bunu bir toplu sarılma olarak algılayıp çevremize yığılana kadar her şey güzel gidiyordu. Sonrası biraz boka sarmıştı. Zira yedeklerle ve eşyaların başında bekleyen arkadaşlarımızla beraber yirmi kişi birbirine dayaya dayaya sarılıyorduk.

"Nefes alamıyorum." Diyerek bağırarak olayı dramatize ettim. "Oğlum arkamdan biri dayıyor galiba kim o?"
Takımdan başka birileri de konuşmaya başladığında gülerek ayrılmıştık.

Duşumu hızla alıp üzerimi değiştirdikten sonra sahanın dışında diğerlerini beklemeye başladım. O ter kokulu yerde hiç  bir kuvvet beni bir on dakika daha tutamazdı. Sonunda İlkeyi yarı çıplak görmek olsa bile.

Başını duvara yaslayıp, ayakkabımın ucunu duvara sinirlenmiş gibi usulca vurmaya başladım. Taylan usulca yanımda belirdiginde hafif bir tebessüm ettim. Henüz yeni yeni yakınlaşıyorduk, pek yakın sayılmasam da fena biri değildi.

"İlke hala içeride mi?"

Islaklığı hala duran saçını elleri ile dağıtarak beni onayladı. "Dolabını boşaltıyordu. Gelir şimdi."

"Oo, tamamdır. Teşekkür ederim." Sorun değil gibi başını salladı." Gitsem iyi olur, sonra görüşürüz."

"Görüşürüz."

Duvardan hıncımı almaktan bunalmış gibi vurmayı keserek sırtımı duvara dayadım. İlkeye aşıktım. İlkeye baya yanıktım. Deli gibi seviyordum.
Neşe ile sırıttım, köpeğiydim bu aşkın be. Yerimde hoplayarak haykırmak istiyordum.

"Bende seni arıyordum." Diyerek kapıdan çıkan İlke ile duvardan ayrıldım. "Kokudan bayılmamak için hemen dışarı koştum."

İlke içten bir kahka ile yanıma gelerek parmaklarını ıslak saçlarımın arasından geçirdi." Bilseydim kurutucu falan alırdım yanıma. Şimdi sahile gideriz ama hava kararıyor  soğuk çarpar kesin."

EntracteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin