Antrakt 51
《Can》Yumruklar, köşe başı, açıklama, dağınık
Yara bere içinde... Bir zamanlar dokunmaya kıyamadığım surat dağılmıştı. Eskiden olsa Mehmet'e sırf bunu yaptığı için çikeden çıkarabilirdim ama şimdi durmuş öylece Mehmet'in bileğini sıkıca tutmuştum.
Yerde yatıyorken bedenini direkseli üzerinde doğrultmuş dimdik gözlerimin içine bakıyordu, onu duymazdan geldim. Aslında bana en çok duymak istediğim kelimeyi duyduğum an en duymazdan geleceğimi söyleselerdi öldüğümü falan düşünürdüm. Yani bu kadar imkansızdı ki ancak ve ancak cesedime söylemesi gerekirdi.
Belki de sahiden cesedime söylüyordu...
"Dur artık dedim." Mehmet'e zar zor. Bedenimin hakimiyetini kazanmam gerekiyordu.
"Can.." dedi İlke baskın bir sesle. "Bak bana."
Bakamam diyemedim. Kendimi buna hazırlamamıştım hiç. Bir daha İlke ile hiç karşılaşmam sanmıştım. Adını bile anmamıştım.Kendimi buna kaptırmıştım. Ama olmamıştı. Şimdi Bakışlarım onu bulmuşken sertçe baktım.
"Eeee," dedim alayla. "Söyle."
Buz gibi bakmam gerekiyordu, tıpkı dışarıda olan her insana, nefret ettiğim her bedene baktığım gibi. Anneme bakar gibi...
Alışkındım. Evde hep bu suratla dolaşmaya gayet alışkındım, zor bir şey yoktu. Devir hep aynı dönüyordu.
İlke tıpkı nemlenmiş bir tüfek gibi tutuldu. Kaşları çatıldı, patlak dudakları gerildi...Sonra yutkundu. Ne diyeceğini bilemezcesine dudakları titredi. İlke nefret sözleri fısıldamadı, git demedi öylece bakmaya devam etti.
"Söyle" diyerek tekrar ettim kelimelerimi. Mehmet garipçe suratıma bakıyorken iki koruma çekip aldı onun üzerinden. Bir an içim rahatladı.
"Ne oluyor burada Mehmet, ne kavgası bu?"
Mehmetin çalıştığı yerin avantajı olmasından gerekti güvenlikler önce bir sorgulama işine girişmişlerdi.
"Arkadaş birden üzerime atladı, belasını arıyordu." Duraklayarak yerde yatan İlkeye baktı. "Benden buldu."
Mehmet hafif bir sırıtış ile omuz silkti, koruma diğerine baş işareti verince diğeri yerde yatan İlke'nin kollarından tutup kaldırdı. Raif dibinde durup pnu kontrol ediyorken onun bakışları benden ayrılmıyordu.
"Atın şunları dışarı. İçeriden gelen başka bir koruma kollarından tutup dışarı sürüklenirken gözlerim bana bakan Mehmet'i buldu. Deli gibi arkamı dönmek istiyorken bakışlarımı çekmedim.
"Can, bana bak. Lütfen bu böyle bitmeyecek. Konuşacaklarımız var. Cannn, bak bana bir kere"
İlke'nin haykırışlarını duymazdan geldim.Işık tekrar kararıyorken bir özürle beraber müzik tekrar başladı.
"Kusura bakma, başın belaya girmeyecek değil mi ?" Diye sordum. Aslında aklımdan binbir türlü şey geçiyordu o kadar fazla şey vardı ki en önemsiz şeyi sormak en kolay olanı olmuştu.
"Yok" dedi Mehmet. " bir şey olmaz ama bence şu an konuşmamız gereken olay o değil."
Başımı anlayışla salladım. Bir şey diyecek gücüm kalmamış gibiydi. İnanç omuzlarımdan tutup nazik bir tebessüm ederek beni yönlendirdi. "Konuşuruz tabii Mehmet ama şu an değil. Emin ol şu an değil."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Entracte
Roman d'amourCan yıllardır İlkeyi seviyordu, İlkeyi sevmeyi bile seviyordu. İlke ise Can'ın varlığından rahatsız olduğunu söylüyordu. Ama sonuç olarak; Can pek iyi biri sayılmazdı... İlke'de öyle. ~melodram • • b x b • • 04.07.22