Selamlaar. Nasılsınız?
Dördüncü bölümle karşınızdayız.
⭐️Yıldızımız parlasın⭐️
İyi okumalar.✨✨✨✨✨✨
Helikopterin iniş yapacağı söylenince içimi heyecan bastı. Aileme kavuşacaktım. Hayatımda en çok güvendiğim abime, mis kokulu anneme, bana baba sevgisini sonsuza kadar gösteren babama kavuşacaktım.
Çok özlemiştim onları. Öyleki burnumda tütüyorlardı. Onlarda beni ölü biliyorlardı değil mi? Gözlerim dolarken aşağıya baktım camdan. İniyordu helikopter.
Piste iniş yaptığımızda önce tüm askerler indi. Ben ayağa kalktığımda komutan bana baktı ve indiğinde elini uzattı. Bu ince davranışı hoşuma gittiğinde acelece indim helikopterden. Bir kapının önündeki sağlık çalışanları hızlı adımlarla yanımıza geldi.
"Yaralı kim?"
"Ceyla Özdemir."
Komutan beni gösterince yanıma yaklaştılar. Bana ilk defa 'kız' dememişti. Adımla seslenmesi şaşırtmıştı.
"Neyiniz var?"
"Ayağımı burktum galiba. Bir de kaburgalarım batıyor."
Tahminimce hemşireyle konuşurken etrafta gözlerimi gezdirdim. Vatanım gibisi yoktu. Kokusu bile bambaşkaydı. Gözlerimden yaşlar akarken derin bir nefes çektim ciğerime. Yere eğilip toprağı öpmek istedim. Düşüncemi gerçekleştirememe sebebim tamamen ayağımdı. Yinede şu an bir çatıda olmamıza rağmen her yere özlemle baktım.
İnsanın vatanı gibisi var mıydı?
"İyi misiniz? Neden ağlıyorsunuz? Ağrınız mı var?"
Başımı iki yana salladım. O kadar özlemiştim ki Türkiye'yi acım bile silinip gitmişti.
"Şükürler olsun. Allah'ım teşekkür ederim. Çok teşekkür ederim beni tekrardan yurduma kavuşturduğun için."
Cümlemin sonunda hıçkırarak ağlamaya başladım. Çok özlemiştim. Çok korkmuştum. Ya bir daha dönemezsem, ya bir daha göremezsem diye içim içimi yemişti.
Ben ağlamaya devam ederken tutamadım kendimi. Sesimi bastıramıyordum. Ben vatanıma bu kadar özlem duyarken beni hainlikle suçlamışlardı. Buna rağmen ben onlara güvenmiştim. Benim devletimin askeriydi onlar. Haklılardı.
Yaşadıklarım bir bir gözümün önünden geçiyordu. Türkiye'deydim. Hakkari'deyim. Ailem burada. Artık korkmamalıydım. Hayatımda olabileceğim en güvenli yerdeydim, askeriyede.
"Sedyeyi getirin iyi gözükmüyor."
Sesleri duysamda kendi ağlama sesimden algılayamıyordum. Ayağımın acısını unutarak yere çöktüm.
"Allah'ımm!"
Canım yanıyordu. Ben bu kadar işkenceye nasıl maruz kalmıştım? Nasıl dayanabilmiştim? Nasıl ölmemiştim?
"Sakinleştirici yapalım."
Koluma batan iğneden sonrasını hatırlayamıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OPİA
General FictionYolun sonuna gelmiştim. Ölecektim.. Kurtaracak kimsem yoktu. En acısıda vedalaşacağım biri, ailem, sevdiğim, arkadaşım yoktu. Gözlerim arkama döndü. Hava kararmaya başlamıştı. Etraftan hayvanların sesi geliyordu. Bir umut kulak kesildim. Belki bir a...