52. Bölüm

1.9K 135 51
                                    


Selamlaar.
Nasılsınıııız???
⭐️Yıldızımız parlasın⭐️
İyi okumalar..

✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨

Hayat telaşlardan ibarettir. Doğduğun zaman yaşama telaşına girersin. Annene muhtaç, onun vereceği bir sütle yaşama tutunursun. Büyürsün; okul telaşı vardır. Biraz daha büyürsün sınav telaşları başlar. Belki aşık olursun, terkedilirsin, acı çekersin. Sonrasında iş bulma, para kazanma, geçinme telaşı. Bu koşturmaca ve telaşın içerisinde tekrar aşık olursun. Seversin, sevilirsin, ayrılıklar, barışmalar. Bir gün haberini alırsın işte. Kalbi durmuş, gözlerini kapatmış, arkasını düşünmeden veda etmiş.

Telefon ellerimin arasından kayıp düşerken sessizdim. Ne hissettiğimi bilmiyordum. Üzgündüm evet ama öyle değildi işte. Kalbim kasılıyordu sadece. Bıçak saplıyorlardı sanki. Acı çekiyordum sanki.

"Komutanım.."

Batın'ın sesi kulaklarıma ulaşırken arabayı kenara çektiğini gördüm. Gözlerim karanlık yola sabit bir şekilde bakıyordu. Bakıyordum ama ne olduğunu göremiyordum. Yanımızdan geçen birkaç aracın ışığı gözümü aldığında gözlerimi kapattım. Dolan gözlerimden yaşlar dökülürken titreyen ellerimle arabanın kapısını açtım.

"Ceyla."

Batın'ın peşimden gelmesini istemediğim için yüzüme minik bir gülücük kondurup ona döndüm.

"Efendim."

Gözleri yüzümün her bir karışında gezindi. Dolan gözlerme inat dudaklarımdaki gülümseme onuda şaşırtmış görünüyordu.

"Ben hava alacağım Batın. Sen kal."

Batın sadece kafasını sallayarak onayladı beni. Arabadan inerken onun ellerini saçından geçirip direksiyona vurduğunu gördüm. Karanlık yola adımımı atar atmaz derin bir nefes aldım.

Boran.. Boran ölmüş müydü şimdi? Nasıl olurdu böyle bir şey? Neden hiç düşünmemişti beni? Bizi arkasında bırakabilmeyi nasıl düşünmüştü?

"Allah'ım!"

Sesim yüksek çıktığı için etrafta yankı yaparken yutkundum. İçim içime sığmıyordu. Hissetmiştim. Ben onun yanında olmak istiyorum demiştim herkese. Kimse dinlememişti beni. Şu an ondan saatlerce uzaktaydım. Yanına gittğimde belki cenazesini alıp dönecektim.

Yüreğim düşündüklerimle sıkışırken elimi göğsüme bastırdım. Nefeslerim yetmiyordu sanki. Aldığım her nefes batıyordu ciğerlerime.

"Aaaah!"

Dizlerimin bağı çözülür gibi olunca tutunabilmek adına elimi etrafta gezdirdim. Arabadan uzaklaşmıştım. Dayanamayarak yere çöktüm.

"Boran.."

Beynim bir şeyleri idrak eder gibi olunca başımdan aşağıya kaynar sular döküldü.

Boran ölmüştü.

İçim dışıma çıkana kadar ağlamaya başladım. Ellerimin yanı sıra her yerim titremeye başlamıştı.

"Nasıl olur? Nasıl olur? Allah'ım.. Daha birkaç saat önce iyiydi. Allah kahretmesin ya! Ben yanında değildim! Yanında olamadım!"

Cümlelerim bir bir boğazıma dizildi. O kadar şiddetli ağlıyordum ki nefes almakta zorluk çekiyordum. Kalbim acıyordu işte. Zaten korkuyordum ona bir şey olacak diye, olmuştu. Kötüyü mü çağırmıştım?

"Ceyla sakin ol."

Batın'ın yanıma doğru çöktüğünü asfalta vurduğum ellerimi tuttuğunu hissettim. Bilincim kapanıyordu sanki. Bir şeyleri algılamam zorlaşmıştı. Beynimde sürekli bir ses yankılanıyordu, öldü diye.

OPİAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin