Selamlaar.
Nasılsınıııız???
⭐️Yıldızımız parlasın⭐️
İyi okumalar..✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨
Karşımdaki kız beni görür görmez ayağa kalkarken bir iki adım geriledim. Bunu yapmış olamazdı. Boran bu kadar aşağılık bir adam değildi. Biz ayrılalı ne kadar olmuştu ki? Yapar mıydı?
Kahretsin!
"Sen.."
Diyecek tek bir kelime bile bulamıyordum. Şerefsizsin, iğrençsin, nefret ediyorum senden.. Hiçbiri dilimden dökülmüyordu. Kilitlenmiştim. Asla beklemiyordum böyle bir şeyi.
"Gerçekten değmezmiş."
Sesim titreyince gözlerine öfkeyle baktım. Neden yapmıştı ki? Benden intikam mı almak istiyordu?
"Hayır hayır yanlış anladınız."
"Sus Dua!"
Boran kızı susturduğunda nefes alamadım. Neden ya neden?
"Neyi yanlış anladım ki? Sevdiğim adam bana beş gün önce evlenme teklifi ediyor ve şu an beni aldatıyor. Hemde neden? Neden biliyor musun?"
Kıza dönüp sorduğum soruyla kız dudaklarını aralamıştı ki susturdum.
"Ben onu dinlemedim diye! Ben o an kuzenimi düşündüm diye! Ben ondan bir iyilik istedim yapmadı ve ben buna o an ki acımla sert tepki verdim diye!"
Boran kollarını önünde bağlayıp alayla güldüğünde omuzlarından ittirdim.
"Neden gülüyorsun ya?! Allah belanı versin! Hiç utanmıyor musun yüzüme bakarken? Beni sevdiğine inanmıştım ben!"
Bileklerimi tuttuğunda acıyla inledim. Fiziksel olarak, ruhsal olarak iğrenç bir durumdaydım. Her şeyimle acıyı hissediyordum.
"Bağırma."
"Haklısın."
Başımı sallayıp uzaklaştım.
"Beni aldatacaksın, beni yerin dibine sokup çıkaracaksın bende kabul edeceğim di mi?! Susup oturacağım. Kabullenmem gerekiyor tabi bir de bu durumu. Hatta bana taktığın bu yüzüğü belkide sevgiline vermem gerekiyor."
Kızın yanına adımlayıp elini tuttum. Açtığım eline yüzüğü bıraktım. Boran'ın yüzüne bile bakmadan salondan çıktığımda aklıma gelenle durdum.
"Mutluluklarda dilemem gerekir değil mi?"
Tekrardan onlara döndüğümde Boran'ın artık alaycıl bir tavırla değilde üzgün bir şekilde bana baktığını gördüm.
Başımı salladım.
"Unutuyordum görüyor musun? Mutluluklar dilerim."
"Ama ben daha fazla sessiz kalamam! Komutanım üzgünüm ama susamam."
Kız komutanım dediğinde beynimde şimşekler çaktı.
"Çok yanlış anladınız. Ben time yeni katılan bir askerim. Yekta komutanıma bir konu danışmam gerekiyordu ama kendisi müsait olmadığını askeriyeye gelemeyeceğini söyledi."
Boran'a baktım. Duvara yaslanmış bizi izliyordu. Neden yanlış anlamama müsade etmişti? Sinirden dolan gözlerimle yüzüne bakarken başını eğdi.
"Konu acil olduğu için ben gelmek zorunda kaldım. Yanlış anladınız gerçekten."
Adının Dua olduğunu öğrendiğim kız yüzüğü gerisin geri benim avuçlarıma bırakırken yutkundum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OPİA
General FictionYolun sonuna gelmiştim. Ölecektim.. Kurtaracak kimsem yoktu. En acısıda vedalaşacağım biri, ailem, sevdiğim, arkadaşım yoktu. Gözlerim arkama döndü. Hava kararmaya başlamıştı. Etraftan hayvanların sesi geliyordu. Bir umut kulak kesildim. Belki bir a...