Selamlaar. Nasılsınız?
On altıncı bölümle karşınızdayızzz.
⭐️Yıldızımız parlasın⭐️
İyi okumalar.✨✨✨✨✨✨✨✨
Hayretle kendimi gösterdim.
"Ben mi kaçıyorum?"
Başını salladı yavaşça.
Neden şu an karşımdaydı? Kaçtığımı bilmesine rağmen neden buradaydı o zaman?
"Sana karşıma çıkma dedim di mi?! Neden buradasın?"
Havaya baktı. Elini çenesine yerleştirerek kaşıdı. Pislik, çok yakışıklıydı!
"Arkadaşımın sözüne gelmem geçerli bir sebep mi?"
Ofladım. Gerçekten böyle bir cevap mı verecekti?
"Ondan bahsetmediğimi gayet iyi biliyorsun. Çekilir misin?"
Kenardaki kulpa uzanmak istediğimde elini belime sarıp kendine doğru çekti. Eli çıplak belime değdiğinde dişlerimi sıktım. Şu an neden dip dibeydik?
"Ceyla kaçma, konuşalım."
Derin bir nefes aldım. Allah'ım! Kafayı yemek üzereydim. Neden böyle yapıyordu?
"Çek elini."
Kendimi geriye attım. İşine gelince dibime girip işine gelince kaçamazdı!
"Kenara çekil, çıkıcam."
Yüzüne bakamıyordum. Sinirliydim, heyecanlıydım.
"Buradayım Ceyla, birkaç gün. İllaki konuşacağız."
Kapıyı açıp geçmem için eliyle gösterdi. Hiçbir şey demeden koşar adımlarla salona geçtim.
Bana böyle davranamazdı!
✨✨✨✨✨✨
Söz bitene kadar kaçmıştım. Gece geç saatlere doğru kalkmak için hareketlenmişlerdi.
Teyzem Nehir ablayla konuşmuş Emre'nin ailesini gece misafir etmesini istemişti. Geri kalan ekip otel ayarladığını söylediğinde teyzem rahat bir nefes almıştı. Hatta Emre'lerde gidecekti ama teyzem müsade etmemişti. Sabahta timi ve Emre'leri kahvaltıya çağırmıştı.
Herkes gittiğinde odaya giderek hızlıca elbisemi çıkardım. Bunalmıştım.
"Ceylaaaa!"
Sena arkamdan sarıldığında gözlerim doldu.
"Kazasız belasız bitti."
Gözümden akan yaşı sildim. Salak mıyım ben? Neden ağlıyorum şimdi?
"Sen ağlıyor musun?"
Başımı iki yana salladım. Mutlu gününde sorun çıkarmayacaktım.
"Bir garip oldum ya. Şaka gibi evlilik için adım atıyorsun."
Yüz yüze geldiğimizde tekrardan sarıldı. Karşılık vererek sıkıca sarıldım.
"Sen duygulandın mı oy oy?"
Gülümsedim. Tabi ki Sena'nın anlık kararıyla evlenmesine bu kadar mutlu olmasına da duygulanıyordum ama asıl sebebi farklıydı.
"Hadi sende üzerini değiştir."
Bugün misafirler geleceği için yerdeki yatağımı toplamıştım. Dolabın içinden yorganı alarak yatağımı yeniden yaptım.
"Çok yoruldum. Ya iş yapmaktan değil biliyor musun? Hepinize çok teşekkür ederim hiç elimi sürdürmediniz ama o stres var ya o stres, mahvetti beni."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OPİA
General FictionYolun sonuna gelmiştim. Ölecektim.. Kurtaracak kimsem yoktu. En acısıda vedalaşacağım biri, ailem, sevdiğim, arkadaşım yoktu. Gözlerim arkama döndü. Hava kararmaya başlamıştı. Etraftan hayvanların sesi geliyordu. Bir umut kulak kesildim. Belki bir a...