Bu bölüm sevdiği herkesi arkasında bırakarak, canını bizler için, vatanı için feda etmiş tüm şehitlerimizin anısına yazılmıştır. Hiçbir zaman unutmadık, unutmayacağız.
İyi okumalar.✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨
Abim evden çıktığından beri heyecanlıydım. Garip hissediyordum işte. Kalbimde anlamlandıramadığım bir heyecan vardı. Abimden ziyade aklım komutandaydı. Abime nasıl davranırdı acaba? Tabi ki görev içinden bahsetmiyorum. Abim olduğunu biliyor ya hani. Off anlatamıyorum.
Bir yanım kırgındı ama. Komutan neden dememişti bana göreve gideceğiz diye? Elimi bırakmayacağından söz edip göreve gideceğine dair herhangi bir şeyden bahsetmemesi kırmıştı.
"Diyorum ki görevden sonra askerleri yemeğe davet edelim. Hem Emre var hem Yekta, Batın, Hikmet. Bayada varlar."
Babam kendi kendine güldüğünde bende tebessüm ettim. Yemek masasında bunların konuşulması beni geriyordu. Belki komutanla aramızda olmayan ama olan şeyler olmasa kendimi daha rahat hissederdim.
"Olur canım. Zaten çoğu ailesinden uzakta yaşıyor. Gelsinler ev yemeği yesinler."
"Ömer'e deriz gelince."
"Abime ben dicem."
Masal ortaya atladığında tebessümüm gülümsemeye dönüştü.
"Tamam sen de babam."
Babam eğilip Masal'ı öptüğünde içim huzurla doldu. Ailemdeki herkesin Masal'a bu kadar sevgi göstermesine çok mutlu oluyordum.
"Hani banaaa?"
Babam kaşlarını çattı.
"Hanım biz iyi ki Ceyla'dan sonra bir çocuk yapmamışız. Kaç yaşına geldi Masal'ı kıskanıyor."
Annemö kıs kıs gülerken yalandan üzülerek baktım.
"Valla evlense iki tane çocuğu olurdu şimdiye."
"Abartma anne."
"Ne var? 25 yaşına geldin kızım."
"Gelsin. Benim gözümde beş yaşında."
Babama bir öpücük attım.
"Canım mısın babam?"
"Canımsın."
Canınım demen gerekiyordu baba.
"Annem iki çocuk kitledi bana baba gördün mü?"
Annem alttan alttan baktığında babam elini dudağına götürüp fermuar yaptı.
"Haklıdır annen kızım. Demek ki iki tane çocuk yapabilirmişsin."
"Baskı altında polis bey."
Soframız Masal'ın bize anlattığı saçma şeylerle, annemin babama bakıp babamın dediklerini çevirmesiyle geçti. Mutfağı toplayıp odama geçtim.
İnstagramda dolaşırken bir yandan Sena'yla mesajlaşıyorduk. Emre'nin gittiğinden haberi vardı. Emre göreve gideceğini söylemiş ama mesajla söylediği için tartışmışlar.
Sonları ne olacaktı çok merak ediyordum. Sena'nın biraz kendini törpülemesi lazımdı. Emre'ninde evlenmek için acele etmemesi. Birbirlerini iyi anlamaları gerekiyordu.
Ben kendi kendime düşüncelere dalmışken yukarıdan düşen bildirimle heyecanla yattığım yerden doğruldum.
Komutan (Sinirli): Napıyosun?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OPİA
General FictionYolun sonuna gelmiştim. Ölecektim.. Kurtaracak kimsem yoktu. En acısıda vedalaşacağım biri, ailem, sevdiğim, arkadaşım yoktu. Gözlerim arkama döndü. Hava kararmaya başlamıştı. Etraftan hayvanların sesi geliyordu. Bir umut kulak kesildim. Belki bir a...