Selamlar, nasılsınız?
Otuzuncu bölümm 🥳🥳
İyi okumalarr.✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨
Ömer'den (Ceyla'nın abisi)
Askeriyeden içeriye girdiğimde duruşumu düzelttim. Çoğu askerin üstü olmamdan kaynaklı ne zaman buraya adım atsam kendime çeki düzen vermek zorunda kalıyordum.
"Günaydın komutanım."
Efe'ye bakarak onayladım.
"Günaydın."
Binaya girdikten sonra albayımın odasına ilerledim.
"Ömer komutanım!"
Adımlarımı yavaşlatarak başımı arkama çevirdim. Ela elindeki dosyalarla koşturarak yanıma geliyordu. Saçlarının uçuştuğunu gördüğümde dişlerimi sıktım. Ne kadar güzel dalgalanıyordu öyle!
"Ela Hanım?"
"Albayımın odasına gidiyorsunuz galiba."
Derin bir nefes alarak karşımda durdu. Omuzlarını dikleştirip gözlerime baktı.
"Evet."
"Bende gidiyordum beraber geçelim diyerek durdurdum sizi."
Gözlerimi kapatıp açtım. Sarı saçlarıyla karşımda bu şekilde durması tüm irademi yıkıyordu.
"Bu saçlarla mı?"
Saçlarını gösterdiğimde eli saçlarına çıktı. Önündeki perçemi geriye attı. Bu kız benim sınavımdı. Şu an o saçlara dokunması gereken bendim.
"Unutmuşum. Sabah geç kalıyordum. Alelacele evden çıkınca toplamayı unutmuşum."
Keşke hep böyle salınarak gezseydin Ela. Saçından yayılan o güzel kokuyu hep alabilseydim.
"Dikkat etmelisin. Burası askeriye, disiplin gerektirir. Albayın yanına bu şekilde girme."
Daha fazla kalırsam arkasına geçip saçlarını ben toplayacaktım.
"Tamam Ömer komutanım. Ben saçlarımı toplayıp giderim. Kusura bakmayın sizide oyaladım."
Kırılsın diyerek söylememiştim. Gerçekten albayın yanına bu şekilde giderse güzel bir azar yerdi.
"İyi yaparsınız Ela Hanım."
Başka bir şey demeden yönümü gideceğim odaya çevirdim ve adımlarımı hızlandırdım. Albayın odasına gidene kadar mavinin en güzel tonu olan gözleri aklımdaydı.
Kahretsin!
Bir de sanki benimle konuşmuyormuş gibi davranıyordu. Oysa ben günlerdir bana yazan, güya kendini anonim sanan kızın o olduğunu biliyordum. Güzel oyuncuydu, hakkını yiyemem.
Albayın kapısına geldiğimde aklımdaki düşünceleri bertaraf ederek kapıyı çaldım.
"Gel!"
✨✨✨✨✨✨✨✨
Ceyla'dan
Kafamı toparlayamıyordum. Aradan geçen günlere rağmen abim hala bana soğuk davranıyordu. Bende aynı şekilde ona. Birkaç gün önce açıklama yapmak için neredeyse yalvaran ben şu an abim yokmuş gibi davranıyordum.
Bana yakıştırdığı şeyi atlatamıyordum. Resmen bana yatağına girersin sonra biter demişti. Boran öyle biri değildi bir kere. Hem ben ne yapacağımı bilmiyor muydum? Doğrunun yanlışın, bana zarar verecek şeylerin gayet bilincindeyim. Hayat benim, kararlar benim. Sonucuna katlanmakta yine benle alakalı bir şeydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OPİA
General FictionYolun sonuna gelmiştim. Ölecektim.. Kurtaracak kimsem yoktu. En acısıda vedalaşacağım biri, ailem, sevdiğim, arkadaşım yoktu. Gözlerim arkama döndü. Hava kararmaya başlamıştı. Etraftan hayvanların sesi geliyordu. Bir umut kulak kesildim. Belki bir a...