48. Bölüm

3.3K 174 56
                                    

Selamlaar.
Nasılsınıııız???
⭐️Yıldızımız parlasın⭐️
İyi okumalar..

✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨

Sabah gözlerimi kurduğum alarmla açmıştım. Gece Boran gittikten sonra uyuyamamıştım. Birazda buranın temiz havasının etkisi vardı galiba.

Getirdiğim elbiseyi üzerime geçirerek koridordaki banyoya ilerledim. Önce işlerimi halledip yanımda getirdiğim makyaj çantasından eşyalarımı çıkararak makyaj yapmaya başladım. Ben zaten güzelim de neysee.

Kirpiklerime maskara bocaladıktan sonra makyaj çantamın fermurarını çekip banyodan çıktım. Tekrardan kaldığım odaya girerek eşyalarımı bıraktım ve aşağıya indim.

"Hayırlı sabahlar Ceyla kızım."

Mutfağın önünden geçerken bana seslenen Pınar teyzeyle yönümü mutfağa çevirdim.

"Hayırlı sabahlar Pınar teyze. Yardım edilecek bir şey var mı?"

Pınar teyze demlediği çayı ocağa koyarak bana döndü.

"Kahvaltılıklar hazır. Yukardakiler bir uyansın kuymakla pişi yapılacak. O zamana kadar gel oturalım."

Başımı onaylar anlamda sallayarak çektiği sandalyenin karşına oturdum.

"Nasılsın kızım?"

"Teşekkür ederim iyiyim. Siz nasılsınız?"

Gülümsedi.

"Bende iyiyim şükürler olsun. Rahat uyudun mu?"

Boran gelene kadar gayet rahat uyuyordum demek istesemde sustum.

"Uyudum Pınar teyze. Ben normalde geç uyanırım ama burada erken uyandım."

Evet alarm kurmuştum ama yinede az uyumuştum. Ve kendimi gayet dinç hissediyordum.

"Biz yazın buraya geldiğimizde ben hiç uyuyamam. Gece on ikiden önce uyumam sabahta beş altı dedin mi gözlerimi açarım."

Kadın kaç yaşına gelmişti ama benden daha dinçti.

"Havası temizdir buranın. Birazdan uyanırlar diğerleride."

Başımı salladım. Zaten cümlesi biter bitmez mutfaktan içeriye Seda Hanım girmişti.

"Günaydın."

"Hayırlı sabahlar kızım. Uyandı mı baban?"

Doğru ya. Pınar teyze Seda Hanım'ın annesiydi. Ve huy olarak asla benzemiyorlardı.

"Abdest almış, namazımı kılıp iniyorum dedi."

"Hah tamam. Pişiyi yapalım."

Seda Hanım bana hiç bakmadan annesiyle işe girişirken bende Pınar teyze Duru ve Boran'ı uyandırır mısın dediği için yukarı çıkmıştım tekrardan. Odalarını bilmediğim için bir müddet bakınsamda tam karşıdaki kapı açıldı.

"Günaydın yenge hanım."

Duru'ya yüzümü buruşturdum.

"Günaydın görümce."

Duru bana aynı şekilde karşılık verirken gülüşümü durduramadım.

"Anneannen sizi uyandırmam için gönderdi de abin nerede kalıyor?"

Duru kaşlarını indirip kaldırırken konuştu.

"Hadi hadii. Uyandırmak bahane."

"Aaa ne alaka? Al sen uyandır abini."

OPİAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin