Selamlaar.
Nasılsınıııız???
⭐️Yıldızımız parlasın⭐️
İyi okumalar..✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨
Sofra o kadar doluydu ki ne yiyeceğimi kestiremiyordum. Boran tabağıma bir şeyler koyarken Seda Hanım'ın bize pekte iyi bakmadığını gördüm.
Tam olarak şu durumu anlayamıyordum. Ne güzel oğlun birini bulmuş, e bende kötü bir insan değilim şükür, seviyor ve seviliyor sende mutlu olsana. Ne bu oğlunu paylaşamama?
"Boran yeter."
Sesimle elini kaldırıp geri çekildi. Çok koymuştu ve ben bu kadar yiyecek kapasitede değildim. Zaten yeterince bakışlardan kaynaklı doymuştum.
"Eee kızım daha daha nasılsın?"
Pınar teyzeye baktım.
"İyiyim şükürler olsun."
Biraz fazla mı normal cevap vermiştim?
"Siz nasılsınız?"
"İyiydik,"
Halasının dediğiyle yutkundum. Boran bana bakıp halasına döndüğünde bakışlarımı aşağıya eğdim.
"Seni gördük daha iyi olduk diyecektim aaaa. Neden bakıyorsunuz öyle?"
Buna ben dahil kimse inanmamıştı. Yinede burada misafir olduğum kaynaklı yalancı bir gülümseme sundum.
"Aynı şekilde. Ben de sizinle tanışınca çok mutlu oldum."
Çok yapmacıktım. Resmen yapmacığım diye bağırıyordum. Ama bunu onlar istemişti. Beni tanımıyorlardı bile. Bu ön yargı neden, anlamıyorum.
"Sen bakma halama. Hepimizin sülalede en nefret ettiği şahıs."
Duru'ya döndüm. Kulağıma fısıldamıştı ama anlaşılan Boran duymuştu. Bunu başını sağa sola sabır dilercesine sallamadından anlamıştım.
"Yok sıkıntı değil."
Duru başını sallayarak bana ortada bulunan içli köfteyi uzattı.
"Bunu yemelisin. Anneannem harika yapıyor."
Gülümseyerek tabağıma aldım bir tane. Gerçekten çok lezzetli görünüyordu.
"Teşekkür ederim."
Sofrada sessizlik sürerken dedesi ve eniştesi koyu bir sohbet tutturmuştu. Boran annesinin ve anneannesinin sorularına cevaplarken bizde Duru ile konuşuyorduk.
"Hakkari nasıl? Ben gelmiştim ama uzun zaman oldu. Unuttum hep."
"Aslında çok güzel biliyor musun? Evler hep dağların arasında. Kar yağdığında manzara harika oluyor. Yazları sıcak tabi. Birazda insanıyla anlaşmak zor. O da birbirimizin dilini anlamamaktan kaynaklı bence. E geleneklerde farklı. Ama güzel ya."
Yaşadığım onca kötü olaya rağmen yinede güzeldi. Memnundum hayatımdan. Sadece artık bir iş bulmak istiyordum. Sıkılıyordum istemsizce.
"Bende gelsem mi sizinle acaba?"
Gözlerimin parladığına yemin edebilirdim. Duru'ya kanım ısınmıştı. Bana buraya geldiğimden beri iyi davranan ikinci kişiydi. Eğer bu şekilde anlaşırsak iki gün boyunca gelmesini çok isterdim.
"Gel,"
Sevinçle söylesemde Boran'ın ne diyeceğini bilemediğimden omuzlarım düştü.
"Ama abin ne der bilmiyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OPİA
General FictionYolun sonuna gelmiştim. Ölecektim.. Kurtaracak kimsem yoktu. En acısıda vedalaşacağım biri, ailem, sevdiğim, arkadaşım yoktu. Gözlerim arkama döndü. Hava kararmaya başlamıştı. Etraftan hayvanların sesi geliyordu. Bir umut kulak kesildim. Belki bir a...