KUĞU GÖLÜ BALESİ

AKÇA KADINI

Bölüm Şarkı Önerileri ;

Jada. X, Natg : Love Taking Over
Elephant : Tous Les Memes
Elephant : Au Fond
Sertap Erener : Sarıl Bana

________________________________

-Siz Güneş bal, kendi isteğiniz ile, hiç kimsenin etkisi ve baskısı altında kalmadan Yusuf Akça'yı kocalığa kabul ediyor musunuz? Diye soran nikah memuru mikrofonu bana uzattığında
Derin bir nefes alarak ve bir an için bile düşünmeyerek,

-Evet! Dedim.

Ancak bu kelimeyi söyledikten sonra kalbimin ne kadar hızlı attığını fark edebildim. İnsanlar deli gibi alkışlarken memur gülümseyerek Yusuf'a döndü.

-Siz Yusuf akça hiç kimsenin etkisi ve baskısı altında kalmadan Güneş Bal'ı eşliğe kabul ediyor musunuz?

Yusuf bir an iç bana dönüp anlamını çözemeyeceğim bir şekilde gülümsedi. Sonra ona uzatılan mikrofona eğilip,

-Evet! Diye adeta bağırdı. Bir alkış tufanı daha koparken derin bir nefes alıp annemin bir az önce gelin odasında yapmam için başımın etini yediği şeyi yaptım. Yusuf'un ayağına sert bir şekilde bastım. Yusuf'un çığlığı ile aynı anda Memur da,

-O halde bende İstanbul büyük şehir belediyesinin bana verdiği yetkiye dayanarak sizleri karı koca ilan ediyorum. Gelini öpebilirsiniz. Dedi.

İkisinin üst üste gelmesi herkesi kahkahaya boğarken ben zamanlamayı tutturamamış olmanın etkisiyle fazlasıyla utanmuştum. Ah anne ah! Hepsi de annemin " Adettendir bak damadın ayağına bir basma gebertirim seni" diye söylenmesi yüzünden olmuştu işte.

Nikah memuru gülüşünü bastırmaya çalışarak nikah cüzdanını bana uzatırken ben utançtan neredeyse ağlayacaktım. Sanırım bunların hepsi geçen gün kınada ki şaklabanlığımın karmasıydı.

Utana sıkıla memurun tebriklerini aldıktan sonra tekrar sandalyeye çöktüm. Nasıl olsa dakikalar sonra ilk dansa davet edeceklerdi bizi.

Bu sırada Yusuf bana eğilerek kulağıma fısıldadı.

-Takma ballı. Kırmızı sana çok yakışıyor. Utanınca ne kadar tatlı olduğunu söylemişler miydi? Dedi. Bariz bir şekilde dalga geçse de bu iltifatı hoşuma gitmedi değildi.

-Amacın beni daha da utandırmak mı?

-Yo gerçekleri söylüyorum sadece.

-Öyle olsun.

Tam bu sırada sahneden bir anons yapıldı.

-Şimdi gelin ve damadı ilk danslarını yapmak üzere sahneye davet ediyoruz.

İnsanlar bir kez daha bizi alkışlarken Yusuf sandalyesinden kalkıp masanın  etrafından dolanarak karşıma geçti. Tam bu sırada Tous Les Memes  şarkısı çalmaya başladı. Yusuf elini bana uzatıp,

-Bu dansı bana lütfeder misiniz sevgili Odetta? Dedi. Gülümseyerek,

-Ah tabi ki prens siegfried. Dedim uzattığı eli tutup ayağa kalkarken. O da gülümsedi ve önümde referans verdi. Oyununa ortak olup bende referansına karşılık verdim ve birlikte pistin ortasına geçtik.

Derin bir nefes alarak elimi omzuna yerleştirdim. Aynı anda o da ellerini belime koydu. İki adım ileri ve dört adım geri olarak başladığımız dans, sağa sola ve ileri geri müziğin ritmine göre hızlanırken herkes etrafımızı sarmış bizi izliyordu.

-Şarkı seçimin harika ballı. Dedi sırıtarak.

Evet ilk dans şarkısını ben seçmiştim.
Elephant çok sevdiğim bir guruptu ve özellikle bu şarkılarına hayrandım. Ama bu şarkıyı seçmemin bir diğer nedeni ise bir kaç gün önce Melek hanımla otururken Yusuf'un da tıpkı benim gibi Fransa aşığı olduğunu öğrenmemdi.