MGA~2.kitap

Tavsiye

O gün Vermilion Kuş dağında ki belli bir ormanda garip bir sahne gerçekleşti.

Bir kadın ve bir erkeğin sesleri alçaldı ve yükseldi ve durmadan çınladı.Bazen keskin bazen içten.Bazen yüz kuşun eşzamanlı ötmesi bazen de gökyüzüne doğru şiddetli bir kaplan kükremesi gibi.

Bu bir yarım gün sürdü.İyi ki oradan kimse geçmiyordu aksi halde onlarun ruhları korkundan dağılırdı ve artık kendilerine dikkat etmeleri mümlün olmayacaktı ve o andan itibaren kısmi felçli özürlü bir insan olacaklardı.

Shangguan Yue, Shangguan Tian ve Shangguan Ya’nın cesetler daha fazla ormanda kalamadı.Nereye gittiklerine gelince doğal olarak Chu Feng tarafından dağıtıldılar.Tabi ki Eggy’de kaynak güçlerini emdi.

Chu Feng’in belinden yukarısı çıplakdı ve çimlerin üstünde uzanıyordu.Büyüleyici cok güzel Su Rou ile kucaklaşarak.Su Rou’nun üstünde beyaz, yumuşak, ve pürüzsüz kırmızı renkli bir gelinlik vardı.

Rüzgar hafifçe estiği zaman kırmızı elbise bazen zar zor yukarı kalkıyordu, onun düz uzun bacakları görülebiliyordu ve onun yuvarlak, pürüzsüz buna rağmen sert ikiz zirveleri son derece çekiciydi.

Ancak hala en etkileyici olan Su Rou’nun sevimli görünüşüydü.Belki de sadece sevdiğin güçlü bir kadını kucaklamak bu kadar hoş olabilirdi.

Ne kadar tatlı olduğuna gelince? Su Rou basitçe Chu Feng’in kollarının arasındaki itaatkar küçük bir çocuk gibiydi.Hatta ince ve uzun parmaklarını Chu Feng’in göğsüne daireler çizmek için kullanıyordu.

“Tamam, artık kalkma vakti.Eğer küçük Mei uyandığı zaman bizi böyle görürse bunu ona nasıl açıklayacağımı gerçekten bilmiyorum.” Bir süre sonra, Su Rou nazikçe Chu Feng’i kendinden uzaklaştırdı.Ancak çekici yüzünde tek bir şey yazıyordu. İsteksizlik.

“Daha sonra beraber yapalım!” Chu Feng tüm dişlerini göstererek güldü ve söyledi.

“Hayır.Küçük Mei hala genç ve sen ona elini süremezsin!” Bunu görünce Su Rou şiddetli bir şekilde Chu Feng’in kolunu çimdikledi.

“Haha, sadece şaka yapıyorum.” Chu Feng güldü ve giysilerini giymek için kalktı.Giysilerini giydiği gibi “Şimdilik, benim Gri Pelerinli Ruh Dünyacısı olduğumu kimseye söyleme.Hatta küçük Mei’ye bile.” dedi.

“Mm.” Su Rou Chu Feng’in elbiselerini düzeltti ve tatlı başını salladı.

“Ayrıca, siz iki kardeşle evleneceğim , ama bu yakında olmayacak. Ben Chu Feng yapacağım şeyler yüzünden nasılsa bir sürü düşman edineceğim.Bu yüzden hala daha yeterince güçlü olmadığımı düşünüyorum…”

“Anlıyorum.” Su Rou ilk olarak hafifçe Chu Feng’in ağzını kapattı, sonra birine güvenen kuş gibi, Chu Feng’in kucağına gitti, büyüleyici yüzünü tuttu ve sıkıca Chu Feng’in göğsüne yapıştı. “Ne kadar sürerse sürsün, senin için bekleyeceğim. Senin biz kardeşler ile evlenmen için bekleyeceğim.”

Bu sözleri duydukdan sonra Chu Feng de mutluluk içince gülümsedi.Kollarını açtı, sıkıca sarıldı ve gizli aşkın bu kısa süresinden zevk aldı.

Chu Feng ve Su Rou, iki aşık, Vermilion Bird Dağından ayrılmadığından Vermilion Bird şehrindeki herkes endişeliydi.

Shannguan Ailesinin cesetleri şehir lordunun konutunun dışında her yerdeydi.Toprak kan kırmızısına boyanmıştı ve güneş batı tarafından batarken kan güneş ışığı gibi parlıyordu, kanı her gördüklerinde daha da kırmızı ve bir öncekinden daha da korkutucu görünüyordu.Tek bir göz atmakla, korkudan akıllarını kaçırabilirlerdi.Korkak bir asilzade oradan geçti ve o bile bundan dolayı doğrudan bilincini kaybetti.

Ancak bu yer Shangguan ailesinin malikanesiyle karşılaştırılınca hiçbir şeydi.Burada gerçekten kandan oluşan nehirler vardı.O gün 13.241 Shangguan ailesinin üyesi geride hiçbir hayat kalmadan öldürüldü.

Kimse bunu yapan kişiyi bilmiyordu ama onun Gri Pelerinli Ruh Dünyacısı olduğunu biliyorlardı.Mr.Gri Pelerinli, iyi bilenen bir ismi vardı.

Şehir lordunun malikanesinde ana salonda Su Hen lord için olan koltukda oturuyordu.Su Long ve diğer büyükler (elder) şehir lordunun malikanesinde bir araya geldi.

Yüzleri huzursuzlukla doluydu ama ne yapacaklarını bilmiyorlardı.Sadece Su Rou ve Su Mei için endişelenmiyorlardı, hatta Mr.Gri Pelerinli hakkında daha fazla endişeleniyorlardı.

Sonuçta Mr.Gri Pelerinli kalabalığın önünde Su Hen’e onunla ödeşmesi gereken borçları olduğunu söyledi.Bundan dolayı Su Hen çok endişeliydi.Özellikler Shangguan ailesi kana boyamasından sonra Mr.Gri Pelerinli’nin Su ailesine ne yapabileceği hakkında gerçekten endişeliydi.

“Lordum,Lordum!” Aniden tamamen panik ve korku inçinde olan nöbetçi içeri girdi. .Fasulye tanesi kadar ter damlaları yardımcı olmuyordu ama anlından aşağı doğru kayıyorlardı.

“Ne oldu?” Bunu gören herkes sanki büyük bir düşmanla görüşmedeymiş gibi ciddiyetle ayağa kalktı.

“O..On..Onlar döndü!” Bu kelimeleri söyledikden sonra nöbetçi ana salonun dışını gösterdi.

O yöne baktıklarında hiç kimse yardım edemedi ama sevindiler, gelinlik giyen Su Rou kollarında bilincini kaybetmiş Su Mei’yi taşırken yavaşça ana salona doğru yürüyordu.

“Su Rou, iyimisiniz? Bu güzel!” Bunu görünce Su Long mutlu oldu ve hızlıca gidip Su Mei’yi Su Rou’nun ellerinden aldı.Sonra, Su Mei’nin yaralanmasından korkuyor olsa da onu sevgiyle inceledi.

“Rou’er, o zaman..o zaman Mr.Gri Pelerinli’den ne haber? Shangguan Yue nasıl? Ne oldu ona?” Su Hen ayrıca oraya yürüdü, ama  o gerçekten kızları hakkında endişelenmiyordu.O sadece dikkatli bir şekilde bakışlarını dışarıda gezdirdi.

“Mr.Gri Pelerinli’den, bu sana.” Su Rou tepki vermedi.Babasına sadece katlanmış kağıt parçasını verdi.

“Yorgunum, bü yüzden dinlemeye gidiyorum.” Kağıt parçasını aldıktan sonra odasına doğru gitmeden Su Rou, Su Hen’e kızgın bir bakış attı.

Bu sahne ile karşılaşınca Su Hen bir şeyler diyemedi.Sonuçta o bugün yanlış yaptı.Su ailesinin temelini korumak için verdiği emirden dolayı neredeyse kızlarının mutluluğuna engel oluyordu.

Mr.Gri Pelerinli tarafından Vermilion Bird şehri kan ile lekelendi, o geldi ve çok şanssız olan Shangguan ailesini yok etti, ama gerçekte Su Hen bunun kötü bir şey olduğunu düşünmüyordu.En azından Mr.Gri Pelerinli ona güçlü bir düşmanı bitirmesinde yardım etti.

Su Rou ve Su Mei’inin iyi ve güvende oldukları öğrenildikden sonra şehir lordunun malikahanesindeki  herkes tartışma ile kaynadı.Görünürde Vermilion Şehri kanlı bir felaketle karşı karşıya kalmasına rağmen şehir lordunun evi hiç zarar görmedi.Bu yüzden onlar için kutlamaya layık bir şey oldu.

Qilin Prensi’nin Malikanesi bile araştırıldı çünkü Shangguan ailesi ile Qilin Prensi’nin Konağı bağlantılıydı, ama bu Su Ailesini kapsamıyordu.Ayrıca önemsiz Shangguan Ailesi Gri Pelerinli Ruh Dünyacısı ile düşmanlığa sebep olmaya değmezdi.

Ne zaman ki Su Hen odasına gitti, ne zaman ki gece oldu, ne zaman ki herkes sessizleşti Su Hen pencerenin kenarında durdu ve parlak aya baktı.Kalbi son derece huzursuzdu.Şimdiye kadar elleri ile kağıt parçasını açmaya cesaret edemedi.Kağıtta yazanlara bakmaya cesaret edemiyordu.

Ancak kaçmanın hiçbir yolu yoktu ve Su Hen bunun gerekçesini son derece biliyordu.Böylece yavaş yavaş gözlerini kapattı.İlk bir süre derince nefes aldı, sonra hem gözlerini hem de kağıt parçasını açtı.

Su Hen kağıt parçasının içeriğini görünce yüzü şekilden şekle girdi.Bazen yeşil, bazen mor, bazen mutlu, bazen endişeli.Uzun bir süre sonra soğuk havadan nefes aldı ve yüzünde mutluluk ile üzüntü ortaya çıktı.

Bu kağıt parçasında sadece bir kaç basit kelime olmasına rağmen birçok anlam ortaya çıkardı.

“Eğer Su Mei’yi yada Su Rou’yu herhangi biri ile evlendirmeye cesaret edersen, senin Su ailen sıradaki yok edilecek olur!!