MGA~2.kitap

Sana Bu Güveni Kim Verdi?

"Bu o?"

Sınırsız Yeraltı Sarayı'ndan geçen ilk kişi Jiang Wushang'dı ve o, on beş yaşındayken Bilge Aleminin 9. düzeyine giren tepe bir dahiydi. Ayrıca, kökeni bilinmiyordu. Kimse, ustasının nereden geldiğini, ne de kendisinin geldiği yeri bilmiyordu. Hiç kimse Jiang Wushang'ın gerçek ismi olup olmadığını bile bilmiyordu, o yüzden çok gizemli bir kimliğine sahipti.

Ancak herkes, Jiang Wushang'ın zirve bir deha olduğunu biliyordu ve gelecekte Jie Qingming ve Xu Zhongyu gibi varlıkları bile aşabilirdi. Yani, tek bir kişi bile, genç adamı önemsememeye cesaret edemezdi.

* Whoosh *

Jiang Wushang ellerini bedeninin altındaki kayaya bastırdı ve gücü aniden beline topladı. Mükemmel bir kavisle bedenini güzel bir sazana benzeterek, büyük kaya kütlelerinden atladı ve kalabalığın ortasına doğru koştu.

"Liu Zhizun, Chu Feng'e ayıp ediyorsun, Prestijli Villa'nın bir numaralı öğrencisi olarak işleri böyle mi ele alıyorsun gerçekten haksızlık ediyorsun. Kimse bunu senin gibi yapamazdı." Korkusuzca Jiang Wushang, Liu Zhizun'a işaret ederek azarlamaya başladı.

Böyle bir durumu gören çevredeki insanlar tekrar tekrar derin bir nefes aldı ve Jiang Wushang'ın cesaretinin çok büyük olduğunu hissettiler. Chu Feng'inkinden bile daha büyüktü! Bununla birlikte, sadece Chu Feng, Jiang Wushang'ın aslında bu kadar mağrur olma niteliğine sahip olduğunu biliyordu.

"Yok ya ... devam et ve söyle. Adil olabilmesi için bunu nasıl halledeyim?" Liu Zhizun basit bir karakter değildi. Jiang Wushang'a bir soru yöneltirken bile daima yüzünde başından sonuna kadar kayıtsız bir gülümseme vardı.

"Bu basit değil mi? Savaşmalarına izin ver, kaybeden ise özür dilesin ve yanıldığını itiraf etsin." Jiang Wushang gururla söyledi.

"Huu ~ ~~~"

O konuştuktan sonra şok yüzünden herkesin çenelerleri açık kaldı. Başlangıçta, Chu Feng'e yardım edecekmiş gibi görünüyordu, ama şimdi, Chu Feng'i ateş çukuruna itiyordu!

Bilge Aleminin 3. seviyesinde olan Chu Feng'in Gök Aleminin 1. düzeyinde olan Jie Qingming ile savaşmasına izin vermek. Bu Chu Feng'i ölüme göndermekle aynı değil miydi?

"Vay be ... Gerçekten de iyi bir öneri yaptın, ancak Chu Feng'in kavga etmeye cesaret edemeyeceğinden korkuyorum." diye belirtti. Jie Qingming, hafifçe gülümsedi ve Chu Feng'e kücümsemeyle dolu bakışlar attı.

Ama kim hemen Jiang Wushang'ın fikrinin değişeceğini düşünebilirdi ki, "Aptalın tekisin? Sen Aptal mısın?" kalabalığın önünde Jie Qingming'e hakaret etmeye başladı.

"Sen ~ ~~~" Bunu duyunca Jie Qingming'in ten rengi değişti ve öfkelendi, ancak Jiang Wushang'ın bilinmeyen kökeni hatırlattıktan sonra öfkesini bastırdı.

Çünkü, bir kişi Jiang Wushang gibi bir dehanın 9 eyalet kıtasında nereden çıkacağını tahmin edecek olursa, bunu çözmek zor değildi. Jiang Hanedanı'ndan gelecekti.

Bu nedenle, Jiang Wushang'ın bu yerde istediği şeyi korkmadan yapabileceğini ve kimsenin ona bir şey yapmaya cesaret edememesinin sebebi buydu. Herkes bu noktadan korktu. Jiang Wushang'ın Jiang Hanedanı'ndan biri olmasından korkuyorlardı.

"Ya Ben ne, Yanlış mıyım? Benim konuşmam daha bitmedi, hemen cesaret edemeyeceğini söyledin. Söyle, sen gercekten aptal mısın?"Jiang Wushang, Jie Qingming'e sert bi bakış attı ve konuşmaya devam etti.

"Bak kaç yaşındasın. 'Üç'e doğru koşan' bir kişi, yetişkin olmayan bir genç adamla savaşıyor. Sadece utanmaz değil, haklı ve kendine güvenen bir şekilde cesaret edemediğini de söylüyorsun. Sen de utanma yok mu?"