MGA~2.kitap

Yersiz..

Güzel bir yüze sahip, uzun boylu büyük bir erkek, Yan Ruyu'nun tahtırevanının önünde durmuştu.

Orada duran erkek için, Yeşim Kız Okulu'nun kibirli öğrencilerinin bakışları bile derinden sevgi ve hayranlık içeriyordu.

O kişi Azure İli, Swordless Okulu'ndan, Nangong Xiao. Sıralamada 4. olan okulun bir numaralı öğrencisiydi. O, yirmi yaşındayken bilge aleminin 5. seviyesine giren bir dahiydi.

Nangong Xiao, başka zaman olsa, Yeşim Kız Okulu'ndaki ona bakan kızlarla konuşmaya giderdi. Ama şimdi buna cesaret edemedi, çünkü o Yan Ruyu'ya derin duygular besliyor ve Yan Ruyu'nun talibi gibi davranıyordu.

*Whoosh*

Kapı açıldı. Güzel bir vücudun yanı sıra güzel bir yüze de sahip olan kadın dışarı çıktı.

O kadının görünümü, Yeşim Kız Okulu'ndaki her kızdan daha güzeldi. Onları tamamen gölgede bırakıyordu. Göğüsleri büyük ve kalçası sıkıydı.Bir kadında aradığın şey büyük göğüsler ise aradığın kadın, o olurdu, aradığın ince bel ise ondan başkasını araman gerekmezdi. Hem vücudu hemde yüzü olağanüstüydü. Özellikle beyaz teni. Yeşim gibi pürüzsüzdü, ve son derece güzeldi.

"Genç Baixi, ne oldu? Genç Yan beni görmek istiyor mu?" Güzel kadını gördükten sonra, Nangong Xiao hızlı bir şekilde sordu.

Bu güzellik Yan Ruyu olmamasına rağmen, o hala Yeşim Kız Okulu'nun 2 numaralı güzeliydi. Adı gibi, o anormal bir şekilde beyazdı. En önemli şey o Yan Ruyu'nun kardeşi gibiydi. Yani, Nan Gongxiao, Baixi'ye saygısızlık etmeye cesaret edemedi.

İngilizce çevirmen notu!: Bai beyaz anlamına gelir ve Xi bir ünlem karakteridir. Yani, onun adı "Beyaz!" Anlamına gelir.] TR Çevirmeni : Teşekkürler İng Çevirmeni

"Kıdemli Nangong, kıdemli Yan iyi hissetmiyor bundan dolayı kimseyi görmek istemediğini söyledi."

"Ancak, samimiyetinizi görünce, kıdemli Yan, sizinle görüşmeye karar verdi!" Baixi konuşurken, Yan Ruyu'nun tahtırevanına doğru bakış attı.

O anda, tahtırevanın kapısı tekrar açıldığında, mutlak bir güzellik dışarı çıktı, herkesin görüş açısına girdi ve tüm bakışları üzerinde topladı

O kadının Su Rou'yla karşılaştırılabilecek kadar güzel vücudu ve Su Mei ile karşılaştırılabilecek kadar tatlı bir yüzü vardı.O, sanki Su Rou ve Su Mei'nin birleşimiydi.

En önemli şey ise teninin Baixi'den daha beyaz olmasıydı. Teni kar gibiydi ve kırmızı noktalar vardı vücudunda. Kırmızı beyaz birleşince su gibiydi Tek bir bakışta kişinin kalp atışını hızlandırabilirdi. Onun bir dokunuşu için ölmek bile çok önemli bir şey değildi.

O kişi, Yeşim Kız Okulu'nun bir numaralı öğrencisi, Yan Ruyu'ydu.Yeşim Kız Okulu'nun bir numaralı güzelliğinden beklendiği gibi, belirdiği an Baixi bile herkese sıradan gelmeye başladı. O bölgede, ona benzeyen tek birisi bile yoktu.

"Ah? Nişanlın oldukça güzel, değil mi?" Chu Feng sonunda Yan Ruyu'yu gördü ve Eggy nadir bir şekilde bir kadını övüyordu.

"Güzel mi? O benim Eggy'min yanına bile yaklaşamaz." Chu Feng dudaklarını kıvırarak kalbinden geleni söyledi. Yan Ruyu gerçekten güzel olmasına rağmen, Chu Feng açısında o sadece Su Rou ve Su Mei ile aynı seviyedeydi.

Chu Feng'in şu ana kadar gördüğü en güzel kadın Eggy idi. Onun, mükemmel bir vücudu, mükemmel bir yüzü vardı. Her ifadesi, her hareketi, Eggy'nin kendine özgü asaletini ortaya çıkarıyordu.

O nazikken, saf ve kutsal bir kadın oluyordu. Ama o vahşiyken, hala çok çekiciydi. O bu dünyadaki hiçbir kadınla kıyaslanamazdı. Aslında o bu dünyadan değildi. Dış görünüş açısından en azından Eggy, Chu Feng'in kalbinde mükemmel konumunu alıyordu.

Eggy'den sonra gelen kız, kesinlikle Beyaz Kaplan Dağı bölgesinde gördüğü mor giyimli kızdı. Chu Feng, onun net gözlerinin yanı sıra onun çekiciliğini unutamamıştı. Onun güzelliği gerçekten şehirleri ve vilayetleri yok edebilirdi ve dünyada nadirdi.

Efsanevi İlahi Vücud'un yanı sıra, acımasız bir kalbi vardı ve gerçekten tehlikeli bir karakterdi. Genç kadının gücü anormal korkunç olmasına rağmen Chu Feng onun metodlarını umursamıyordu. Chu Feng'in kalbinde, Eggy'den sonra şeytani güzelliği olan kişi o kızdı.

Ayrıca, Su kardeşler de çok çekiciydi ve bal gibi tatlıydılar. Her ikisininde kendisine özel yerleri vardı. Onların güzelliklerinin ve çekiciliklerinin bir eşi daha kolayca bulunamazdı.

Yan Ruyu'ya gelince, onun, Su Mei'yle karşılaştırılabilecek bir yüzü ve Su Rou'yla karşılaştırılabilecek bir vücudu olmasına rağmen, onların kendisine has özelliklerini geçemiyordu. Chu Feng, onu güzellik bakımından yargılamış olsaydı o sadece Su Rou ve Su Mei ile aynı seviyede olurdu.Bu da onun adına utanç getirirdi.

"Güzellik konusunda beni geçebilecek bir kadın, daha doğmadı." Güzelliğinden söz edildiği gibi, Eggy gururla göğsünü kabarttı. Eggy'nin vücudu biraz küçük olsada, onun göğüsleri küçük değildi. Chu Feng bu sahneyi görmüş olsaydı, kesinlikle burnu kanamış olurdu.

"Genç Yan, Yüz Okul Buluşması'nda, ayrıldığımızdan beri bir yıl geçti. Ben, Nangong Xiao, seni özledim!" Nangong Xiao, Yan Ruyu'nun gülümsemesini gördükten sonra hızla ona doğru ilerledi. Yan Ruyu'ya yakın olmak ve ondan çıkar sağlamak istiyordu.

"Ahh, kıdemli Nangong. Erkeklerin ve kadınların birbirlerine bu kadar yakın olması iyi bir şey değil. Ayrıca, şu anda kıdemli Yan, zaten nişanlı ve yakında evlenecek, bu yüzden ona bu kadar yakın olmanız uygun değil."

Ancak, Nangong Xiao, Yan Ruyu'ya yürürken, Baixi ayağa kalktı ve Nangong Xiao'yu durdurdu. Ve son derece yüksek sesle sözlerini söyledi. Chu Feng'in bunu duymasını istiyor gibiydi. Bu sesi duyduktan sonra Chu Feng, tahtırevana doğru baktı.

"Genç Baixi, sen neden bahsediyorsun? Genç Yan, nişanlı mı ? Ne zaman oldu? Kimle?" Yan Ruyu'nun nişanlandığını duyduğunda yüz ifadesi büyük ölçüde değişti. Öfke, nefret, gerginlik, ve sıkıntı ile sordu.

"Bu onun dileği değil, bu okul başkanının dileği. Kıdemli Yan bu konuda bir şey yapamaz."

"Kıdemli Yan'ın nişanlısına gelince, sizin onu duyduğunuza eminim. O Azure Ejderha Okulu'nun bir numaralı öğrencisi, Chu Feng" Baixi çaresizce iç çekti ve dedi.

"Chu Feng? O, ikinci sınıf bir okuldaki çöp değil mi? Kıdemli Yan'a, nasıl layık olabilir?" Chu Feng adını duyduktan sonra, Nangong Xiao'nun yüzü öfkeden mora döndü. Chu Feng'in ismi son bir kaç günde anormal ünlü olmasına rağmen o Chu Feng'in abartıldığına ve çöp olduğuna inanmıştı. Hatta Chu Feng'i önemsememişti.

"Evet. Eğer Kıdemli Yan, Chu Feng ile evlenirse, gerçekten inek pisliği içine taze bir çiçek düşmüş olacak." Evlenmek zorunda kalan Yan Ruyu için Baixi şikayet dolu bir yüzle söyledi. Diğer taraftan Yan Ruyu'nun yanında durdu ve tatlı yüzündeki karmaşık duygular ile Chu Feng'in tahtırevanına baktı,

"Genç Yan, merak etmeyin. Ben kesinlikle, ikinci sınıf okuldaki bir çöple evlenmenize müsaade etmem. Şu anda Chu Feng ile aranızdaki evliliği iptal etmesi için okul başkanınızla konuşmaya gidiyorum." Nangong Xiao ciddi bir şekilde konuşup arkasına döndü ve yürüdü.

"Senin gibi bir piç, başkalarının evliliğini iptal etmek için yeterli mi?" O anda gürleyen bir bağırma duyuldu ve Chu Feng öne çıktı.

"Sen Kimsin?" Chu Feng'i görünce, Nangong Xiao'nun kaşları çatıldı ve soğuk bir şekilde sordu.

"Kıdemli Nangong, o Chu Feng." Ama Chu Feng daha cevap veremeden Baixi ilerleyip Chu Feng'i işaret edip konuştu.

"Sen Chu Feng misin?" Nangong Xiao biraz şaşırdı, ama hızlı bir şekilde toparlandı ve ürkütücü bir öldürme niyeti onun bakışlarının içinde çıktı.

"Doğru. Ben Büyükbaban Chu Feng!." Chu Feng, göğsünü kabarttı, başını kaldırdı ve ellerini beline koydu

"Lanet olsun. Senin gibi bir çöp önümde görünmeye nasıl cesaret eder? Bugün, sana Genç Yan için bir ders vereceğim. Ve senin, onunla evlenmek için nitelikli olmadığını kanıtlayacağım."

Nangong Xiao'nun, Chu Feng'e saldırabilmek için bir bahanesi yoktu ve bundan dolayı endişeliydi.Chu Feng'in, ona böylesine hakaret edeceğini düşünmemişti.Ama aynı zamanda saldırabilmek için bir bahanesi de olmuştu.