Yüz Dirsek Vadisi’nin içindeki bir ormanda buz tabakası ağaçlar ve çimler üzerinde yoğunlaşmıştı. Soğuk hava etrafta dolaştı ve bu alanı doldurdu.
Lin Ran kafasını kaldırıp yıldızlı geceye bakarken hala olduğu yerde duruyordu. Göğsü yükselip alçalıyordu ve gözleri şaşkınlık ile doluydu. Sadece iyi bir süre sonra yavaşça sakinleşti.
“O açıkça Cennet Âleminde değil ancak havaya karşı yürüyebiliyor? İmparator Gökyüzü Bilgesi’nin eşsiz yeteneğini mi kavradı?”
Lin Ran sıkıca kaşlarını çattı ama takip etmeye devam etmedi. O sadece arkasına döndü ve geri gitti. Onu takip etmeyi istememesinden dolayı değildi. Chu Feng’in tekniklerini gördükten sonra o yeteneklere sahip olamadığı için kendinden nefret etti. Ama ne yazık ki o havada yürüyen Chu Feng hakkında gerçekten hiçbir şey yapamazdı.
Lin Ran Gong Luyun’un olduğu yere döndü. Hala orada olan pençe izlerinin yanı sıra büyük pençe çukurlarını fark etti. Ancak gittiği zaman ki hali ile karşılaştırıldığında değişiklik olmuştu. Şu anda altı tane küçük su kaynağı deliklerden dışarı fışkırıyordu.
“Tek bir parmağın içerdiği bu kadar güç! Bu delikler yer altı su kaynağına bağlı!” Lin Ran sıkıca kaşlarını çattı ve bakışlarında şaşkınlık vardı.
“Büyük baba, bu kişi gerçekten eşsiz yetenek mi kullandı?” Bunu gördükten sonra Gong Luyun yanına gitti ve sordu çünkü hala Chu Feng’in gösterdiği korkunç gücü hatırlıyordu.
“Gizli yetenekleri araştırmıştım ancak kişisel olarak görmemiştim. Ama önemli değil eğer kudreti veya gücü açısından bakarsan Mr. Gri Pelerinli şüphesiz gizli yetenek kullandı.”
“O sadece gizli yeteneği kavramamış ayrıca çok güçlü bedensel dövüş yeteneklerini de kavramış.” Chu Feng’in havada yürüdüğü sahneyi hatırlayınca Lin Ran’ın yüzü hayranlıkla doldu.
Gerçekte Lin Ran yüksek gelişimi ile Chu Feng’i tamamen bastırabileceğini sandı ama Chu Feng son derece gizemli teknikler kavramışken bu nafileydi. Bu Lin Ran’ın kabini uyuz ediyordu ve bu oldukça dayanılmazdı.
“Diğer teknikleri mi kavradı? Ne tür teknikler?” Gong Luyun merakını gösterdi.
“Bunun hakkında soru sormana gerek yok. Hepsinden sonra bunlar diğer insanların teknikleri. Eğer gelecekte gizli bir yetenek elde edebilirsem kesinlikle sana vereceğim.”
“Luyun, senin yeteneğin kötü olmasa da kıtadaki dokuz eyalette en iyisi değil. Bir şey yaptığın zaman belirli bir seviyede yap. Mr. Gri Pelerinli sana sebepsiz saldırmazdı. Chu Feng ile bazı ilişkilere sahip olmalı, bundan dolayı gelecekte daha dikkatli olman iyi olur.” Lin Ran hatırlattı.
“Gizemli Mr. Gri Pelerinli Chu Feng ile ilişkili?” Birçok özel tekniği kavramış Mr. Gri Pelerinlinin Chu Feng ile ilişkili olduğunu düşününce Gong Luyun oldukça tuhaf hissetti. Gong Luyun’un bunu kabul etmesinin yolu yoktu.
“Bu sadece tahmin gerçi oldukça mümkün. Ben onu yakalamayı zor buluyor olsam da eğer onun bu yerde gizlendiğini Prens Konağı’na bildirsem bile eminim ki onlar da onun hakkında bir şey yapamazlar.”
“Benim yetkim ile durumuma göre yanıma geldiğiniz sürece ben hepinizi koruyabilirim buna rağmen uzun süre kalamam. Daha fazla saldırıyı önlemek için bu avı bırakmak senin için en iyisi.” Lin Ran söyledi.
“Büyükbaba, bu…” Bu sözleri duyduktan sonra Gong Luyun’un yüzü büyük ölçüde değişti.
“Hayır, ne o ne şu. Senin küçük yaşamın mı önemli yoksa birazcık bilge ilaç mı önemli? Köpek gibi olan arkadaşlarınla aynı ve bir yığın bozulmuş et ile kan gölüne mi dönüşmek istiyorsun ?”
Lin Ran keskince bağırdı ve sonra ekledi, “Burada benimle hiç gelişim kaynağına sahip olamayacağından mı korkuyorsun? Endişelenme. Ben çoktan senin Qilin Prens Konağına katılman için konak lorduna başvuruda bulundum. Aynı zamanda bütün yeteneklerimi sana öğretebilirim.”
“Büyükbaba yardımseverliğiniz ve iyiliğiniz için teşekkür ederim.” Bu sözleri duyunca acısı mutluluğa dönüştü ve mutluluğu oldukça beklenmedikti. Qilin Prensinin Konağı Azure Eyaletinin gerçek yöneticileriydi!
“Geri dön seni gizlice koruyacağım.” Lin Ran güldü ve elini salladı. Oldukça nazikti ve bakışlarında sevgi vardı.
Tabi ki de Gong Luyun reddetmeye cesaret edemedi. İyi bir ruh hali ile geldiği yoldan geriye doğru gitti. Gong Luyun tek bir endişe izi göstermeden gizlice onu koruyan Lin Ran’a sahipti.
Gong Luyun uzaklaştıktan sonra Lin Ran göğüs cebinden bir mektup çıkardı. Mektup da zarif karakterlerden oluşan bir kaç satır vardı.
“Lord Lin Ran, yirmi yıl önce Black Tortoise Şehri dışında seni kurtaran ve bakireliğini sana veren kadını hatırlıyor musun?”
“Şu anda Black Totoise Şehrinin lordunun eşiyim buna rağmen Luyun seninle benim çocuğum. Gong Changshan’ın çocuğu değil. O senin çocuğun.”
“Aslında sana bu konudan bahsetmek istemedim, çünkü hepsinden sonra benim gibi bir kadın senin için kayda değer bile değil. Ancak sonunda Luyun senin çocuğun.”
“Gong Changshan çok inatçı ve gelişim için onu 2.seviye okul olan Azure Ejder okuluna gönderdi ve Luyun’un iyi yeteneğini hiçbir şey için israf etti. Umarım ki kendi kanından olan Luyun’u Azure Ejder Okulundan alırsın ve ona daha iyi bir gelecek verirsin.”
Okuduktan sonra Lin Ran isteksizce mektubu katladı. Evren çantasına koymadı ama göğüs cebine koydu ve geçmişi hatırlayarak söyledi.
“Ben yirmi yıldır seni aradım ama seni bulmanın yanında bana böyle bir sürpriz yapacağını hiç düşünmemiştim. Endişelenme, ben oğlumuzu bilen birisinin olmasına izin vermeyeceğim.”
Lin Ran kendi sevgilisini düşündüğü anlarda, Chu Feng hala havada koşuyordu. Aynı zamanda çoktan bulutlara ulaşmış onların içinde koşuyordu. Bir aşağı bir yukarı giden ve durmadan kıvrılan bir ejderha gibiydi.
“Haha, bu havada yürüme hissi! Çok ferahlatıcı!”
Chu Feng kıyaslanamaz biçimde neşeliydi. İlk kez havada uçmamasına rağmen kendisinin istediği gibi ufka doğru uçtuğu zaman beyaz başlı kartalın üstünde gittiği zamanla karşılaştırınca açıkça biraz daha iyiydi.
“Mm? Bu ne?” Aniden ay ışığı altında Chu Feng bir dağ tepesi keşfetti ama dağ tepesi bulutlara girmiyordu.
(ÇN: Herhalde bulutların üstündeydi gibi)
Ayrıca dağ tepesinin zirvesinde bir ışık gördü. Belli belirsiz bir bina görünüyordu ve yaklaştıktan sonra gerçekten de bir tapınak vardı. Orada biri yaşıyordu.
Chu Feng şok olmasını engelleyemedi çünkü dağ tepesinin anormal derecede dik olduğunu keşfetti. Bu sadece cennetlere ulaşan kusursuz bir merdiven gibiydi.
Bu şekil. Bu yükseklik. Belirli gelişim olmadan bu dağın tepesine tapınak yapmak söyle dursun tırmanmak bile çok zor olurdu.
Hepsinden sonra Yüz Dirsek Vadisi yasak bölgeydi. Her yıl sadece bir düzine gün içinde açılırdı. Ondan sonra kimsenin girmesine izin verilmezdi bundan dolayı bu tapınağı buraya kim yaptı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MGA~2.kitap
ФэнтезиMGA 'NIN 2.VE SON KİTABIDIR.. Genç Chu Feng zayıf fiziğinden dolayı Chu ailesinde bir kara leke olarak görülüyordur. Bir gün bundan bıkarak babasının adını korumak ve annesini kurtarmak için güçlü olmaya karar verir.