Büyük olmayan, abartılı(gösterişli) ve güzel ama son derece hassas bir şehir. Sıralı dağların tepesine kurulmuş ve etrafını saran dev şelaleler vadinin aşağısına doğru iniyordu
Güneş ışığı parladığında sisin içinden yedi renkli gökkuşağı köprüsü belirdi. Turnalar dönerek gökkuşağının üstünden geçti. Bu oldukça memnun ediciydi. Bu olayı gördüğünüzde, aziz bir âlemdeymişsiniz gibi görünüyordu.
Hiç merakı olmayan insanlar bile bu manzara karşısında Hundred Bends Vadisi'nin dünya'da eşsiz olduğunu söylüyordu. En azından, Chu Feng'in gözünde, o zamana kadar gördüğü en güzel yerdi.
Elbette, önündeki sahne Hundred Bends Vadisi'nin yalnızca bir köşesiydi. Gerçekten sadece bir köşesiydi, çünkü o yer Hundred Bends Vadisi'nin dışı(kenar mahalle tarzı) gibiydi.
Herşeye rağmen Heroic Hunt'a katılmak için hazırlanan kişilerin dinlenme yeri oldu, lüx mekanları çeşitli güçlerin büyük ınsanları kullanıyordu.Diğer taraftan öğrenciler uçurumun tepesinde bulunan aşırı büyük meydanda da bekliyordu.
Chu Feng ruh gücünü yayarak(kullanarak) Gong Luyun'u arıyordu. Yürürken,Chu Feng gerçekten oldukça büyük bir şok geçirdi, çünkü burada bulunan insanlar arasında, kendisinin dışında,orada bulunan her insan hemen hemen Bilge Alemi Uzmanıydı. Onlar kendi kuşağının genç dahileriydi.
Yetiştiricilik açısından, Chu Feng gerçekten bu insanlar arasında küçüktü(yetersiz anlamında) çünkü onlar gerçek dahiler idi. Neredeyse hepsi özel yetenekleri anlamıştı ve bunlardan herhangi biri karşısına çıksa, Chu Feng onları yenmek isterse bu oldukça zor olurdu. Onlar arasından kimler Chu Feng'e dayanabilirdi? Sayısız(sayılamayacak kadar çok)
Ancak,Bu kişilerin birbirleriyle ilişkileri pek arkadaşça değildi. Çoğu üç kişilik yada beş kişilik grup kurmuştu, ama çok sayıda insan olan gruplar da vardı. Örnek olarak Lingyun Okulu öğrencileri, yanı sıra Qilin Prensinin konağının genç nesli.
Bu iki grubun öğrencileri Azure Eyaletindeki iki büyük gücü temsil ediyorlardı. Çok fazla insana sahiptiler bundan dolayı çok fazla elit insanları olurdu. Her bir güç belli bir mesafeye kadar saygılı olduğu gibi bitmeyen gururlu insanları da gücendirmekten çok korkarlardı.
Sonunda seni buldum. Chu Feng aniden iki yumruğunu da sıktı ve öldürme niyeti gözlerinden belli oluyordu. Hızlıca meydanda ki bir alana doğru yürümeye başladı.
Büyük bir grup o alanda toplanmıştı. Hepsi 20 yaşında genç bir adamın etrafında toplanmıştı. Erkekler ve kadınlar vardı. Kadınlar güzeldi, ama kaşlarının arasında gururluluk vardı..
Erkekler görünüşte hepsi birbirinden farklıydı, ama onların sahip oldukları güçler sıradan değildi. Hepsi Bilge Alemindeydi ve Birinci Sınıf okullardan geliyorlardı.
Ama tam o sırada, oldukça yakışıklı bir erkek ikinci Sınıf bir okulun formasını giyiyordu, o grup arasında oldukça farklı görünüyordu.
O kişinin kim olduğuna gelince, doğal olarak, Azure Ejder okulunun bir numaralı öğrencisi, Black Tortoise şehrinin lordu'nun oğlu Five Tiger köyünün kundaklama işini ayarlıyan, Gong Luyun.
Oradaki sayısız insan 2.sınıf okul öğrencilere tepeden bakıyor olmalarına rağmen, Gong Luyun'a dik dik bakış atan biri görülmedi. Bunun yerine, erkeklerin bakışlarında beğeni, kadınların bakışlarında hayranlık(aşk) vardı. Gruptaki insanlar konuşup gülüşüyordu ve bazı insanlar Gong Luyun'a saygılarını sunuyordu.
"Kardeş Gong, Seni gerçekten tebrik ediyorum. Sen gerçekten Mr.Lin Ran'ın üvey torunu oldun! Gelecekte bizimle daha fazla ilgilenmeye ihtiyacın var." Bazı insanlar yüzlerindeki hayranlık ile söyledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MGA~2.kitap
ФэнтезиMGA 'NIN 2.VE SON KİTABIDIR.. Genç Chu Feng zayıf fiziğinden dolayı Chu ailesinde bir kara leke olarak görülüyordur. Bir gün bundan bıkarak babasının adını korumak ve annesini kurtarmak için güçlü olmaya karar verir.