MGA~2.kitap

Ejderin Dokuz Gökte Seyahatinde Ustalaşmak!

Limitsiz Yeraltı Sarayı'nın tasarımı ve mekanizmaları oldukça gizemliydi. Diğer bir deyişle birisi bu mekanizmaları yok edip ilerlemeye devam etse de o mekanizmalar hemen ardından tekrar oluşacaktı.

Bu bir kuraldı, birisi bu engelleri aşmak için kendi yeteneklerine güvenmek zorundaydı. Bir uzmanın götünden ayrılmayarak kolaylığa kaçmak gibi düşünceler burada işe yaramazdı.

Ayrıca Limitsiz Yeraltı Sarayı son derece büyüktü. Başlangıçta engeller oldukça kolaydı ve herhangi bir baskı da yoktu, ancak ilerlemeye devam edip yolun yarısına gelince Bilge Alemi'nin Beşinci Seviyesi'ndekiler durmak zorunda kaldı. Bu kısım onlar için oldukça zordu.

Chu Feng gibi Köken Alemi'nin 9. Seviyesinde olan biri için ilerlemek neredeyse imkansızdı.

Chu Feng devam etmek istiyorsa Eggy'nin gücünden ödünç almak zorundaydı. Bu olay hile olarak algılanabilirdi, ancak Eggy, Dünya Ruhları'ndan biri olduğu için Chu Feng'in yeteneklerinden sayılıyordu.

Bu olay Elit Silahlanma'ya benziyordu, kendi seviyelerindeki birisine karşı bir adım önde olmak için insanlar Elit Silahlar kullanıyordu. Chu Feng'in, Eggy'nin gücünü alması makul sayılırdı.

*whoosh whoosh whoosh*

Chu Feng İmparatorluk Gökyüzü Tekniği'ni, ek olarak World Spiritist algılama gücünü kullanıyordu ve Eggy'nin gücünü ödünç aldığında tuzaklar artık onu zorlamıyordu.

Chu Feng sayısız insanı geçmeye başladı ve geçilen kişiler onu geçen kişinin genç bir adam olduğunu gördüklerinde şok oldular. Yüzünü tam görememiştiler, ancak onlara göre bu adını kıtaya yaymış dâhilerden birisiydi.

"Lanet olsun, bu işe yaramıyor! Evlilik Buluşması'na katılan çok sayıda insan var ve ben Jie Bufan ve diğerleriyle çok zamanımı harcadım!"

Chu Feng kaşlarını sıkıca çatmıştı, önünde çok sayıda dövüş uzmanı olduğunu hissediyordu. Bu insanların her biri özel yöntemlere sahipti. Bazıları İmparatorluk Gökyüzü Tekniği'nden zayıf olmayan bedensel teknikler kullanıyordu. Bundan dolayı Chu Feng'in birincilik umudu hızla tükeniyordu.

"Sadece bir hiç için bu yolculuğa çıkmadım."

Chu Feng dişlerini sıktı ve adımlarını durdurdu, kollarını göğsünde birleştirdi ve gözlerini kapattı.

"Bu çocuk neden ilerlemiyor?"

"Beni geçen çocuk bu, o ne yapıyor?"

"O sadece Bilge Alemi'nin Üçüncü Seviyesi'nde olmasına rağmen korkunç bir hızı var. Yasak yöntemler ile hile kullandığına eminim."

Chu Feng durduğu için bir çok kişi onu geçmişti. Bazıları onunla alay etmişti, bazıları tahminlerde bulunmuştu. Ancak onun ne yaptığına bakmak için tek bir kişi bile durmadı ve çılgınca ileri gitmeye devam ettiler.

Şu anki aşamaya gelen herkes Bilge Alemi'nde tanınmış kişilerdi. Hepsi Yeraltı Sarayı'nı geçip Evlilik Buluşması'na katılmak için yeterli özgüvene sahipti.

Ve hepsi de on bin bilge boncuğunu almak istiyordu; Dokuz Eyalet'te büyük olasılıkla tek bir kişi bile üzerinde on bin bilge boncuğu taşımıyordu. Yani onlar bu ödülü kazanmak için ellerindeki her şeyi kullanıyordu.

Orada duran Chu Feng yüzeyde sakin olsa da vücudunun içerisinde olay tam tersiydi.

Chu Feng'in bedeninin etrafında dolaşan bilge gücü hızla küçülmeye başlamıştı ve değişime uğruyordu. Değişime uğrayan güç, Chu Feng'in ayakları altında toplanıyordu.

*hmm*

Bir anda Chu Feng'in altında bir sis oluşmaya ve yükselmeye başladı. Bu sis renk kazanmaya başladı ve gök mavisi rengine büründü. Bu olduğu an, bir gaz gibi görünmeye başladı ve gaz yavaşça bir şekle yoğunlaşmaya başladı. Bu şekil yavaşça uzamaya başladı ve bir ejderhaya dönüştü.

Bu gök mavisi ejderha beş metre uzunluğundaydı, her iki gözü de cansız ve bedeni saydamdı. Ama bu gerçek bir ejderhanın şekliydi, Azure Ejderha Kurucusu gerçek bir ejderhaya benzeyen bir teknik oluşturmuştu. Chu Feng'in oluşturduğu ejderha kendisine ait bir enerjiye sahipti ve gerçek bir ejderha gibiydi.

"Haha, başardım!"

Gök mavisi ejderhanın ayağının altında oluştuğunu gördüğünde Chu Feng sevinç patlaması yaşadı. Ejderhanın üzerine oturdu ancak ayakta durmak kadar rahat değildi çünkü ejderha çok küçüktü.

Ancak önemli olan rahatlık değildi, önemli olan işleviydi. Chu Feng'in bir düşüncesiyle ejderha bir ışığa dönüştü ve uçmaya başladı. Bir göz kırpmasıyla ortadan kayboldu.

"Aoo!" Chu Feng'in altındaki mavi ejderha yeni doğmuş bir ejderhaya benziyordu. Her ne kadar yaydığı atmosfer güçlü olmasa da, son derecede hızlıydı.

Bu durumda Chu Feng'i geçen kişiler tekrar onun tarafından geçildi. Bu sefer Chu Feng'in vücudunu görememiştiler bile, hafif bir gök mavisi ışık gördüler, izini bile göremediler.

"Neydi o? Gök Alemi'nde birisi mi var?" Chu Feng'in geçtiği herkes şaşkınlıktan kalakalmıştı.

İnsanların birçoğu, Gök Alemi'nde bulunan güçlü bir kişi olduğunu sanmıştı. Yoksa böyle bir hıza ulaşmak imkansızdı. Ancak bazı insanlar halüsinasyon gördüğünü düşünüyordu. Çünkü gök mavisi bir ışık bir anda önlerinden geçmişti ve ne olduğunu kimse anlamamıştı.

"Haha, Ejderin Dokuz Gökte Seyahati'nin bu kadar hızlı olduğunu düşünmemiştim! Ve hâlâ onu tam gücünde kontrol edemiyorum! Eğer tam olarak kontrol edebilsem Gök Alemi'ndeki birisi bile bana ulaşamaz!"

Chu Feng son derece mutluydu; hız bakımından, İmparatorluk Gökyüzü Tekniği'ni katbekat aşmıştı. En sonunda önüne çıkan kimse kalmamaya başladı, bu da Chu Feng'in Yeraltı Sarayı'nda bir numara olduğu anlamına geliyordu!

Fakat Chu Feng, Gök Alemi'ndeki yozlaşmış yaşlı adam Wang Qiang'ın Yeraltı Sarayı'na giren ilk kişi olduğunu hatırladığında tedbiri elden bırakmadı.

Ve Chu Feng hâlâ Wang Qiang'ın izini bulamamıştı, bu da yaşlı adamdan çok daha geride olduğu anlamına geliyordu.

Bu yüzden Chu Feng hızını düşürmedi, hatta tam tersi tüm gücünü arttırdı, Gök Alemi'ndeki birisini dövüşte yenemiyor olsa da hızda onu aşmalıydı!