Bir Kral'ın Gösterişi

178 31 0
                                    

"Bu böceğe Kemik Parçalayıcısı denir, vücuduna girdiğinde önce etini daha sonra kemiklerini parçalamaya başlayacak."

"Ve bu süreci çok iyi bir şekilde hissedeceksin, o hissi seveceğine eminim." Kara Kurbağa Kral elindeki Kemik Parçalayıcısıyla oynarken garip bir şekilde gülümsedi.

"Çıh çıh çıh, sadece bir Kemik Parçalayıcısımıymış hah! Ben de bir şey sandım" Chu Feng, korkunç görünüme sahip Kemik Parçalayıcısına bakarken dudakları kibirle kıvrıldı.



"Sen Kemik Parçalayıcısını tanıyor musun?" Kara Kurbağa Kral şaşkın bir şekilde Chu Feng'e bakarken konuştu. Kemik Parçalayıcısını bulmak için çok uğraşmıştı, normal insanların tanımaması bile gerekiyordu.

"Hah, tabiki o değersiz şeyi daha önce gördüm. Sadece et ve kemik yiyen küçük bir böcek."

"Başkalarına zarar verebilir ama o değersiz böceğin bana zarar verme şansı yok. Bana böyle işkence etmeyi aklından bile geçirme ve daha iyi bir yöntem bul." Chu Feng kibirli bir şekilde konuştu.


"O zaman şöyle yapalım. Bu Kemik Parçalayıcısı üzerinde işe yaramaz ise başka bir yönteme geçeceğiz." Kara Kurbağa Kral garip bir şekilde gülümsedi, Chu Feng'in rol yaptığını anlamış gibiydi ve ona doğru yürümeye başladı.

"Hah, bu hiç bir şey, başka bir yöntem bul. Hayır lanet olası o iğrenç şeyi üzerime getirme. Hassiktir kahretsin!!!!"



Kara Kurbağa Kral, Chu Feng'in çığlıklarını dikkate almadı ve onun ağzını açtı, ağzından sokacaktı!



"Bırak gitsin, benim için ölmesini istemiyorum!"


Bu sahneye tanık olan Zi Ling'in tatlı yüzü değişti ve güzel vücudu hafifçe titredi, bu olduğu an sınırsız bir güç vücudunda patlak verdi. Onu bağlayan tüm sarmaşıklar parçalandı, elini uzatarak Kara Kurbağa Kral'ı durdurmaya çalıştı.

"Burada sadece benim sözlerim geçerli!" Kara Kurbağa Kral ellerini salladı ve muazzam bir güç Zi Ling'in vücudunu kapladı. Bu güç mühürleme özelliğine sahipti Zi Ling tüm enerjisini kaybetti ve güçsüzce yere düştü.

İğrenç böceğin ağzında doldurulacağını gören Chu Feng'in yüzü yeşile döndü. Böyle bir şeyi yemek istemiyordu!

"Babaaa!!, beni kurtarrrrr!" Ama o anda sarayın girişinde bir kurbağanın sesi yankılandı.

Kara Kurbağa Kral'ın çirkin yüzünde panik ortaya çıktı ve Chu Feng'in ağzına doğru giden eli durdu. Sarayın girişine bakarken, "Bırak gitsin!" diye bağırdı.

Chu Feng başını sarayın girişine doğru çevirdi ve orada yaşlı bir adamın durduğunu gördü. Bu kişi Zi Xuanyuan'dı!

Zi Xuanyuan'ın önünde diz çökmüş bir canavar vardı. O canavarın görünüşü Kara Kurbağa Kral'la oldukça benziyordu. Sadece siyah renkte bir kurbağa değil, gözleri ve vücududa son derece benziyordu. Bu canavarın gücü Bilge alemi 7. Seviyeydi, bu canavar Kara Kurbağa Kral'ın oğluydu.

Zi Xuanyuan'ın gözükmeme sebebi Kara Kurbağa Kral'ın oğlunu yakalamaya gitmesiydi!

Ve Kara Kurbağa Kral'ın zayif noktasının oğlu olduğu belliydi.

"Yaşlı Xuanyuan." o anda Liu Zhizun ve Prestijli Villa'nın diğer öğrencileri sevindi. Onlar Yaşlı Xuanyuan'ın gücünü biliyordu ve en azından Kara Kurbağa Kral'la eşitti.

Zi Xuanyuan öğrencilere dikkat etmedi, "O iki çocuğun gitmesine izin ver. Yoksa senin kurbağa piçini öldürürüm."

"Bunu yapmaya cesaret edemezsin. Oğluma bir şey yaparsan hiç biriniz buradan ayrılamazsınız." Kara Kurbağa Kral öfkeyle konuştu.

"Cesaret edemez miyim? Denemek ister misin?" Zi Xuanyuan hafifçe gülümsedi.

"Hayır, tamam bırakacam onları." Kara Kurbağa Kral hızlıca Chu Feng'i indirdi. "Adalet uğruna oğlumu serbest bırak ikisi yürüyerek gelsin oğlumda yürüyerek gelsin?"

"İyi öyle olsun. Fakat yanlış bir şey yapmaya kalkışma, yoksa sonuçlarına katlanırsın." Zi Xuanyuan açık sözlü bir şekilde konuştu.

Konuştuktan sonra Kurbağayı yere attı ve kurbağanın etrafını aurasıyla kapladı. Eğer Kara Kurbağa Kral yanlış bir şey yapsa anında oğlu ölecekti.

"Defolun." Kara Kurbağa Kral hem Chu Feng'i hemde Zi Ling'i itti.

O anda Chu Feng buz bakışları vücudunda hissediyordu, çok dehşet verici bu gözler onu kilitlemişti.

Chu Feng böylece bir şey yapmaya cesaret edemedi ve dikkatli bir şekilde Zi Xuanyuan'ın üzerine doğru yürüdü. Her ihtimale karşıda İlahi yıldırımlarıda aktifleştirdi.

"Hah, onu yakaladım." Chu Feng olması gerkeen yere vardığında o küçük kurbağa Bilge alemindeki aurasını harekete geçirdi ve yapışkan siyah elleriyle Chu Feng'i tuttu. Böyle bir mesafede Zi Xuanyuan saldırmak istese bile geç kalırdı.

"Hmph."

Chu Feng soğuk bir sesle hırladı ve her iki gözü değişti. Aurası aniden Bilge alemi üçüncü seviyesinden beşinci seviyeye yükseldi ve elinin tersiyle kurbağaya vurdu.

Chu Feng gücüyle kurbağayı bastırdı ve kurbağa onun önünde diz çöktü.

"Ne?" Kara Kurbağa Kral ve diğer canavarlar şaşkına döndü.

Chu Feng'in aurasının bir anda yükseleceğini ve Kara Kurbağa Kral'ın öz oğlunu bile bastırabileceğini asla düşünmemiştiler.

ÇN: Kurbağa, kurbağadır, kurbağa olduğu için, kurbağadır.

Canavarlara kıyasla insan topluluğu sakindi.

Onlar Chu Feng'in mantığa aykırı bir savaş gücüne sahip olduğunu biliyordu. Ama genede kendisinden iki seviye birisini bastırdığını gördüklerinde kalplerinde şaşkınlık oluştu.

Küçük kurbağa normal bir canavar değildi Kara Kurbağa Kral'ın öz oğluydu ve vücudunda özel bir kan akıyordu. Ancak böyle bir canavarı Chu Feng basit bir şekilde bastırmıştı.

"Leydi Zi Ling'i bırak, yoksa oğlunu öldürürüm." Chu Feng kurbağanın omuzlarını kavradı, kurbağa Chu Feng'ten çok yoğun öldürme arzusu hissediyordu.

"Lanet olası insanlar, her zaman ki gibi hile yapıyorsunuz. Aynı anda serbest bırakacaktı." Kara Kurbağa Kral öfkeyle bağırdı.

"Bu senle Yaşlı Xuanyuan arasındaki anlaşmaydı. Şimdi ben senle anlaşma yapıyorum, soruma cevap ver. Serbest bıracakmısın yoksa bırakmayacak mısın?"

Chu Feng'in bakışları bir kılıç kadar keskin ve sesi bir su kadar berraktı. Chu Feng'in gösterişi normal insanların sahip olamıyacağı bir şeydi. Çünkü bu bir Kral'ın gösterişiydi!

MGA~2.kitapHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin