36.Bölüm

274 12 2
                                    

36.Bölüm
Kitap Şarkısı- Kahraman Deniz
Böyle Sever

"Ömrümü ömrüne katayım, gel senin aşkın olayım."

Aşk ne kadar da değişik bir duygu öyle değil mi? Öyle bir değişik duygu ki yaşayabilene cennet, yaşayamayana ızdırap gibi geliyor.

Aşk çoğu zaman resimler gibidir. Güzel çizersen çok beğenirsin. Boyarsan, şekillendirirsen daha da seversin. Severek, aşka aşk katarsan daha da seversin.
Yani, ne kadar çok emek verirsen o kadar çok seversin.

Yani aşk için, sevmek için ne yapacağınızı bilmeniz gerekir. Kötü bir kalemle şekillendirirsen sen aşkı, o aşk değildir, hiçte olmamıştır olmayacaktır.

Aşkı bilen yaşar. Nasıl yapacağını bilen aşkı yaşar. Yaşayana da cenneti yaşatır.

Aşk nedir biliyor musunuz?

Aşk yaşamaktır. Nefestir aşk. Fazlasıyla sevmektir aşk. Öleceğini bilsen de vazgeçmemektir aşk.
Ölü birini yaşatmaktır aşk.

Kelimelere sığmaz bazen hissettiğimiz duygular öyle değil mi? Dökülmez bazen kelimeler ağızımızdan.

Anlatacak birçok şey vardır ama anlatamazsın. Aşk işte tamda budur.
Biliyorsundur, o resmi çok iyi biliyorsundur ama anlatamıyorsundur.

Severek yaşamışsındır ama üç harf bir araya gelmiyordur işte.

Kaybedecek hiçbir şeyimiz yok. Aşıksan, seviyorsan söyle. Kaybedecek hiçbir şey yok, fazla duygusal bakıyoruz.

Unutmayın, aşkı anlamayan o resmi bilmiyordur. Sevmeyen o kalemi tutamaz.

...

Pastayı yapmıştım. Kerem'in en sevdiği gibi çilekliydi. Üzerini de çilekle süslemiştim, harika görünüyordu.

Dayanamayıp yiyecektim, az kalmıştı. Harika yapmıştım. Ellerime sağlık.
Saat tamda on ikiydi. Saat gecenin köründe pasta yapmıştım, ne mükemmel.

Bir saat falan olmuştu, nerede kaldı bunlar? Herkes iyidir değil mi?
~İyidir iyidir.

Pastayı masaya yerleştirdim. Mutfaktan kolayı da getirdiğimde masaya bıraktım. Masada dört bardak vardı, Yağız'a da bardak koymuştum.

Nerede kaldılar acaba? Çok meraklıyım ve korkuyorum. Kapının çalmasıyla kalbim ağızıma geldi sanki.

Derin derin nefesler alıp verdim. Kapıya doğru ilerledim hızla. Yutkunmaya çalıştım ama olmadı. Saçlarımı kulaklarımın arkasına aldım yavaşça.

Kapıyı açtığımda şaşkınlıkla baktım. Neden şaşkınlıkla baktığımı da bilmiyordum.

Esin'le göz göze geldiğimizde gülümsüyordu. Bende gülümsedim hemen. Sımsıkı sarıldığımızda gözlerimden yaşlar süzülüyordu. Ne ara ağlamıştım ben?

İçeriye geçtiğimizde ellerimin tersiyle sildim gözyaşlarımı. "Anlat hemen bana herşeyi, çok korkuttun beni!" dedim gülümsemelerimin arasından. Sinirli olduğumu da belli edemiyordum.

Gülümseyerek baktı gözlerime. "Ağlama tamam kardeşim. Anlatacağım herşeyi."

Kerem'le Yağız'da içeriye girdiğinde nefesimi verdim. Kerem'le göz göze geldiğimizde kaşlarını çattı. Gözlerime bakıyordu dikkatle.

Nefesimi verdim tekrardan. Elimle masayı işaret ettim. "Hadi sofraya geçelim, pasta yaptım."

"Bayılırım." dedi Esin gülümseyerek. Hemen sonra masaya doğru ilerledi, çok geçmeden oturdu.
Yağız'da yanımdan geçip masaya doğru ilerledi. "Eline sağlık yengeciğim."

BÖYLE SEVERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin