1.Bölüm

2.3K 42 12
                                    

EVET! BÖYLE SEVER KİTABIMA HOŞGELDİN GÜZEL OKUYUCU💃

KİTABIN İÇERİĞİ ÖNEMLİ TABİ, İLGİNİ ÇEKERSE DEVAM EDERSİN, DESTEĞİNİ BEKLİYORUM...

1.Bölüm

Kitap Şarkısı -
Kahraman Deniz: Böyle Sever

Evet şöyle başlıyayım bari:
Tamda terk etmek üzereydim bu şehri, ait olmadığım sokaklara dönmek için...

Ben Naz Aydın. Yirmi üç yaşındayım, annemle birlikte İstanbul'da yaşıyoruz.
Babam veya kardeşim yok.
İş yerim annemin kaldığı eve uzak olduğu için, ben başka bir evde kalıyorum. Arkadaşımın kaldığı bir mahhallede.

Yine her zamanki gibi işten eve dönüyordum. Oyalana oyalana karşı kaldırıma geçerken kolumdaki saate baktım. Saat yedi buçuktu. Hava kararmak üzereydi. Bir an önce eve gitsem, çok iyi olacaktı.

Sonunda evimin önüne geldiğimde bahçenin kapısını araladım. Bahçeye doğru ilerlemeye devam ettim... Kapının önünde durduğumda anahtarı çantamdan çıkarıp, kapının yuvasına yerleştirdim.

Tam çevireceğim sırada yüksek bir şekilde, çok yakından bir patlama sesi duydum. Daha doğrusu iki.

Çantamı yere bıraktım. Hızla bahçeden geri çıktım.

Diğer kaldırıma hızla yürümeye devam ettim. Kaldırıma ulaştığımda hızla diğer sokağa ilerlemeye devam ettim...

Sesin geldiği yöne neden gidiyordum?

Sokağın başında durup nefes alıp verdim.
Sokağa girmeden etrafa bakındım. Benim bu karanlıkta burada olmam büyük bir cesaretti.

Gözlerimi kısıp mahhalleye baka kaldım...
Yerde tahminen on yedi, on sekiz yaşlarında bir çocuk vardı. Kafasından vurulmuştu!
Hemen kenarda iki tane araba vardı ve, ben mal gibi farketmemişim, bir sürü adamlar.
Dikkatimi hemen ardından yaşlı adam dağıttı. Ağlıyordu...
"Lütfen beyim. Affet..."

Karşısındaki adam elindeki silahın tetiğini çekti.
"İhanetin affı olmaz!"
Ben nefesimi tutmuş olanları izlerken mal gibi dikiliyordum, ki silahı yaşlı adama sıkana kadar!
Patlama sesleri kulağımı çınlatırken bağırmamak için ağzımı kapattım ellerimle.

Ben hala ne diye burada dikiliyordum ki? Adamlar görseler böyle, beni de öldüreceklerdi.
Hızla arkamı döndüm titrerken. Hızla adım attığım sırada yerdeki dal parçasının sesiyle donakaldım.
Bu nasıl bu kadar ses çıkarabilir?
Hızla yürümeye başladım, arkadan gelen sesleri duymamaya çalıştım.
"Kim var orada?"
"Hemen gidip bakın!"
Nasıl bahçeye girdiğimi bilmiyorum. Hızla yerdeki çantamı alıp, kapıyı açtım. İçeriye girip kapıyı kapattığımda kalbim ağızımda gibi hissediyordum...
Merdivenleri bir hışımla çıktım, çantamı sehpaya bıraktım. Bedenimin her zerresinin titrediğini hissederken pencereye ilerledim... Pencereden dışarıya baktığımda adamın biriyle göz göze geldik. Ne yapacağımı şaşırdım, hemen sonra perdeyi kapatıyormuş gibi yaptım. Ama yemediği belliydi.
Perdeyi kapattım hızla. Titreyerek geçip koltuğa oturdum. "Ne diye gidersin ki Naz?" diye söylendim kendi kendime.
Korkudan ölmek üzereydim.
Bacaklarımı uzatıp kafamı yastığa yerleştirdiğimde yutkunmaya çalıştım, ama başarısızdı.

...

Vote ve yorum...

BÖYLE SEVERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin