5.Bölüm

1K 19 3
                                    

5. Bölüm

"Bakma bana öyle zalim, git de bir aynaya bak der gibi."

Kitap Şarkısı -
Kahraman Deniz: Böyle Sever

...

Gözlerimi açtığımda loş, ferah bir odadaydım.
Doğruldum. Etrafa bakındım. Hemen sonra kalkıp banyoya doğru ilerledim. Rutin işlerimi hallettikten sonra dışarıya çıktım. Koridorun sonuna ilerledim.
O adam oturmuş bilgisayara bakıyordu.
Beni fark edince hafifce kafasını bana çevirdi.
"Geç, otur şöyle." Kendime engel olamayarak titredim. Geçip karşısındaki koltuğa yerleştim. Göz ucuyla bana baktı. Daha sonra tekrardan bilgisayara odaklandı. "Yemeğin gelir şimdi. Daha sonra işimiz var."
Yutkundum. Böyle bir durumda ne konuşacaktım ki? Silahını çıkarıp kafama sıkar, çok basit!
~Daha kötü şeyler olur bence Naz'cım.

Beş dakika geçti mi, geçmedi mi bir kadın önümdeki masaya yemekleri getirdi. Daha sonra hızla gitti. Çok ciddiydi. Ciddilerdi. Adam, artık adı her neyse. Bana baktı. "Yemeği düşünüyor musun?" Yutkundum. Gözlerini tekrardan bilgisayara odakladı.
Nefesimi verdim. Yemeğe başladım. Doyduğumda arkama yaslandım yavaşça. Bilgisayardan kafasını kaldırıp bana baktı. Daha sonra bilgisayarı kapatıp masaya bıraktı. Göz göze geldik tekrardan. "Bir kere anlatacağım. Sakın ben izin vermeden konuşma."
Sesi soğuktu. Anlamsızdı. İfadesizdi. Sesinin tonu değişikti. En kötüsü de korkunçtu. Kafamı salladım hafifçe. Ellerini göğsüne yerleştirdi, nefesini verdi daha sonra.

Gerçekten de nefes kesici bir görünümü vardı.
"İki gün önce benimle ilgili birşey gördün. Bunu kimseye söylemeyeceğine eminim ama başka bir sıkıntı daha var. O gün seni benden başka görenler de var. Eğer seni buraya getirtmeseydim şu an ölmüştün."
Yutkunmaya çalıştım ama kesinlikle başarısızdı. Eline bir kağıt aldı masadan. "Seninle bir anlaşma yapacağım." Kafamı salladım. "Ne anlaşması?" dedim yutkunmaya çalışarak. Nefesini verdi. Konuştum diye sinirlenmiş miydi? Bu psikopat olmalı!
"Benimle dokuz ay sevgili olacaksın. Dokuz ay boyunca benim yanımda olacaksın. O zamana kadar sana kimse birşey yapamaz."
"Peki sonra?" dedim korkuyla. Gözlerimin içine baktı. İnceledi uzun süre. "O zamana kadar işi halletmiş olurum. Sonra hayatına devam edersin Naz."
"İsmimi nereden biliyorsun?" Bakışmaya devam ettik. Kaşlarını çattı. Nefesini verdi yine.
"Kabul ediyor musun, etmiyor musun?" Korkuyla karışık homurdandım. "Şey ben..." Sinirle bana bakmayı sürdürdü.
"Şey..."
"Evet mi hayır mı, kapı orada?!" dedi dişlerini sıkarak. "Neden ben?" dedim en sonunda. Tekrardan nefesini verdi. Kafasını sağa sola hafifçe salladı.
"Ne dememi bekliyorsun? Senin şu an bana ihtiyacın var ve başka da çaren yok!" Yutkundum. "Tamam. Peki ailem..." Gözlerimi delip geçercesine inceliyordu. "Kabul edersen annende koruma altına alınacak." Nefesimi verdim. "Tamam. Kabul ediyorum." Kısa bir süre bekledikten sonra kağıtı bana uzattı. "İmzala." Kağıtı alıp baktım. 'Sevgili sözleşmesi,' ne ya? Çok saçma. Kalemi alıp kağıdın alt tarafına imzamı attım.
"Oraya yazmak istediğin birşey yok mu?" Kafamı kaldırıp baktım. Bana bakıyordu.
Kafamı salladım. "Yok." Kağıdı geri uzattım. Aldı. Kısa Bir süre göz gezdirdi.
"Adın ne?" Bana baktı tekrardan. Daha sonra kağıdı dosyaya yerleştirirken, "Kerem," dedi.
Ben bakmaya devam ederken bilgisayarı çantasına yerleştirdi. Göz göze geldiğimizde kaşlarını çattı.
"Neden öyle bakıyorsun?" dedi. Gözlerimi kırptım. "Nasıl bakıyorum?" Kafasını hafifçe salladı.
"Her neyse. Kağıdın fotogobisini al." Kağıdı bana uzattı. Aldım elinden. "Bu kuralları çiğnersen..."Devamını getirmedi. Bende sormadım. Ayağa kalktı. Çantasını eline aldı. "Bu kata, yani dördüncü kata kimseyi almayacaksın. Normalde de zaten evime kimse giremez. Aşağıya inme, işlerim var."
Birşey söyleyeceğim sırada hızla merdivenlere ilerledi, daha sonra görünürlükten kayboldu.
Kağıdı masaya bıraktım. Bu ne saçmalık ya böyle.
Arkama yaslandım. Yemek ağırlık mı yapmıştı?

Ah keremkara yapma be çocuğum...

Normalde çok kibar bir beyefendidir önyargılı olmayın CANLARIMM 💋

Desteklerinizi bekliyorummmmm:))

BÖYLE SEVERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin